Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 12 Nisan Cuma günü Mazman Medya Grup Radyolarında yayınlanan, sunuculuğunu Mithat Öztürk’ün üstlendiği ‘Günışığı’ adlı programın canlı yayın konuğu oldu.
Daha katılımcı bir belediyecilik ile hareket edeceğini ifade eden Başkan Savaş, ‘Geçtiğimiz dönemde sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri ile istişareler gerçekleştiriyorduk ama bundan sonra “Ben Hatay için bir şeyler üretmek istiyorum’ diyen tüm sivil toplum örgütlerine sorumluluk yüklemek istiyoruz. Sorumluluğun gereğini yapan tüm sivil toplum örgütlerimiz ile önyargısız bir şekilde Hatay’ın geleceği için çalışmaya devam edeceğiz. EXPO ve Gastronomi konularında sivil toplum kuruluşlarımızdan yararlanmak istiyoruz. ‘Hatay için ben de varım’ diyen kim varsa onlarla birlikte bu gemiyi yürütmek istiyoruz. Hatay yıllardır ihmal edilmiş ve atıl bırakılmış; Türkiye ortalamasının iki katından daha fazla kırsal alana sahip bir şehir. Ben her ne kadar sorun çözsem de ilimizin çok fazla sorunu var. Bu şehrin yardımlaşan, bütünleşen ve birleşen bir hizmet anlayışına ihtiyacı var, biz bunu tercih edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Mevcut yönetim ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Başkan Savaş, “Seçimi kazandıktan hemen sonra hem HATSU hem de Büyükşehir kurmayları ile bir toplantı yaptım. 5 yılda neler yapıldığı ile ilgili brifingler istedim. İncelemelere başladım. Herkesi tek tek dinliyoruz, kimseyi dinlemeden yargılamak doğru değil. Bundan sonra daha hesaplanabilir, daha sayılabilir bir belediyecilik anlayışı ile çalışacağız.
Samandağ, Defne ve Arsuz halkına da seçimde gösterdikleri duruştan dolayı teşekkürlerini ileten Başkan Savaş, “3 bölgedeki hemşehrilerime de geçmiş dönemdeki gibi bana verdikleri büyük destekten dolayı müteşekkirim. Allah onlardan razı olsun. Hizmet anlayışımız, çok ihtiyacı olana çok az ihtiyacı olana az bir şekilde olacak. Biz çok oy verdik bize çok hizmet gelsin, az oy verenlere az hizmet gitsin diye değerlendirmek doğru değil. Çünkü biz bugüne kadar hizmetlerde ayrıştırmadan bütünleştirdiğimiz, kucakladığımız için her bölgeden oy geldi. Demek ki hizmet yaptığımız yerlerde geri dönüşler oldu. Baktığınız zaman sağ seçmen de bize oy vermiş
Hemşehrilerimiz de bize sahip çıktı, önce CHP ailesi çıktı, diğer partilerden de destekler oldu. Bu destek gittikçe arttı, bu seçimdeki 110 bin oy farkının da sebebi budur. Bence biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’ye bu örneği yaşatacak bir felsefe geliştirmemiz lazım. Başta sayın genel başkanımız ve yetkili kurullarımızın Hatay, Ankara ve İstanbul’daki bu başarının sebeplerini araştırmaları lazım. Bizden de yardım isterlerse biz kendi dağarcığımızı genel merkezimize açmaya hazırız. Olaya şöyle bakmak lazım ‘iktidar neden kaybetti CHP neden kazandı, halk neye tepkili neyi bekliyor, umudunu neye bağlamı? Biz bunları iyi irdelersek iktidar hiçbir zaman uzak değildir. Bu felsefeyi yerine oturtabilirsek ülkenin beklediği iktidara kavuşmak zor olmaz. Biz bunu Hatay’da çok iyi yakaladık. Biz Hatay’ı çok iyi biliyoruz, tüm bölgelerdeki insanların beklentilerini, imkanlarını ve özlemlerini biliyoruz; ona göre bir konsept oluşturduk. Bunlar zenginleştirilip bizim geleneksel tüzüğümüzün içine de konulabilir. O zaman hem CHP kazanır hem Türkiye kazanır” ifadelerine yer verdi.
.
“