BTP lideri Hüseyin Baş, “Yarının Türkiye’si diyorlar ama yarının Türkiye’sinde hiçbiri olmayacak.Olacak insanlarla bu işi yapmanız lazım” diyerek siyasetin gençleşmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin en genç parti lideri olan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, son günlerde partisinin gençlik şöleninde rock müzik grubu Duman’ın “Senden Daha Güzel” şarkısını seslendirmesiyle dikkatleri üzerine topladı. Şarkı söylediği görüntüler binlerce kişi tarafından izlenen ve paylaşılan Baş ile 1.5 yıllık genel başkanlık sürecini, ittifak konusundaki tutumlarını, önümüzdeki genel seçimleri ve kendisine atfedilen ‘yeni nesil politikacı’ kavramlarını konuştuk.
Bağımsız Türkiye Partisi olarak tüm ittifaklara aynı mesafede durduklarını, Türkiye’nin bağımsızlığı ve Atatürk çizgisiyle sorun yaşayan hiçbir parti ile ittifak birliktelikleri olamayacağını ifade eden Baş, Gazete Duvar’ın sorularına şu yanıtları verdi:
‘İNSANLARIN İLGİSİNİ ÇEKEN GERGİN SİYASET İÇİNDE ‘ŞARKI SÖYLEYEBİLEN’ GENEL BAŞKAN OLMASI’
Partinizin gençlik kolları toplantısında ünlü rock müzik grubu Duman’ın “Senden Daha Güzel” şarkısını seslendirmeniz çok konuşuldu. Şarkı söylemeniz neden sizce bu kadar dikkat çekti? Türkiye’de çok uzun yıllardır süre gelen statükocu bir anlayış ve baskıcı bir rejim var. Tabi bu statükonun da dayattığı belli başlı formatlar var. Siyasetçi şu yaş grubunda olur, takım elbise giyer, bunu yapar gibi dayatmalar bunlar. Hâlbuki siyasetçi de bir insandır ve siyasi kimliğinin yanı sıra belli başlı özellikleri de vardır.
Dolayısıyla sahnede gençlere ‘çıkarın telefonları’ diyerek şarkı söyleyen Hüseyin Baş da bendim, Türkiye’deki temel problemlere çözüm üretmek için çalışan da benim. Siyasette hep şöyle bir söylem vardır: Halka inmek gerek; ben bu söylemi hep reddederim. Siyasetçinin halka inmesi gerekmez; siyasetçinin zaten halkın içinden çıkması gerekir. İnsanların ilgisini çeken, bu gergin siyasetin içerisinde ‘şarkılar söyleyebilen’ bir genel başkanın olmasıdır. O ilgi de bizi mutlu etti.
‘GENÇ OLMAMIN DEZAVANTAJINI YAŞAMADIM’
Türkiye’nin en genç parti genel başkanısınız. Genel başkanlık koltuğuna da daha bir buçuk yıl önce oturdunuz. O günden bu güne nasıl geçti? Genç genel başkan olmanın dezavantajları veya avantajları neler?
Bir buçuk yıllık sürece baktığımızda şu anki ivmemiz çok iyi ve önümüzdeki süreçlerde daha da atak yapacağımıza inanıyorum. Genç olmamdan kaynaklı benim, dezavantajlı olduğumu düşünen insanlar aslında benim dezavantajım. Yoksa “ben gencim şunu yapamıyorum”, “bunu anlamıyorum” dediğim hiçbir şey yok. Bilakis yaşı belli seviyenin üzerinde olan kişilerin siyaset yaptığı bir ortamda, onların düşünebildiği, yapabildiği her şeyi yapabilirim.
Onların kurabildiği bütün diyalogları kurabilirim. Belki seçmen tarafından genç olmam ‘güven’ anlamında bir dezavantaj oluşturabilir. Onda da sahada kendimizi iyi anlatabildiğimiz sürece bu düşüncenin kırılacağına inancımız tam. Fatih’in 20 yaşında İstanbul’u fethettiği, Atatürk’ün ilk savaşı olan Trablusgarp savaşını 30 yaşında yönettiği düşünülürse gençlerin neler başarabildiği tarihte ispatlıdı