(AA) Hatay’ın Altınözü ilçesindeki bir mahallenin meydanında toplanan kadınlar, buğday saplarıyla hediyelik süs eşyası yapıp hem unutulmaya yüz tutmuş “hasır örgü” sanatını yaşatmaya çalışıyor hem de dayanışma örneği sergiliyor.
Büyükburç Mahallesinin 7’den 70’e tüm kadınları, başakları sararmış buğday saplarını tarlalardan büyük bir titizlikle toplayarak mahalle meydanına getiriyor.
Bir taraftan buğday saplarını şekillendirerek şekerlik, ekmeklik, sepet ve süs eşyalarına dönüştüren kadınlar diğer taraftan da gençlere hasır örgü sanatını öğretiyor.
Mahalle meydanında türküler eşliğinde buğday saplarını ince bir sanatla örerek eşyaya dönüştüren Altınözlü kadınlar, hasır örgü sanatını gelecek nesillere aktarmak istiyor.
Kadınların elinde sanata dönüşen buğday sapından hasır örgüler genellikle hediyelik olarak kullanılıyor.
71 yaşındaki Fahriye Albayrak, AA muhabirine yaptığı konuşmada, henüz 10 yaşındayken öğrendiği hasır örgüyü ilerlemiş yaşına rağmen sürdürmek için çaba harcadığını söyledi.
Yaptığı örgülerin el emeği göz nuru olduğunu ve büyük zevk aldığını anlatan Albayrak, “Küçükken annem işlerdi ve ben de o yaşlarda öğrenmeye heves ettim. O gün bugündür örerim. Bu bir sanattır, amacımız bunun unutulmaması. Torunlarımı alırım yanıma onlara öğretirim, mahallenin gençlerine öğretirim. Ninelerinden bir hatıra olsun diye öğretmeye çalışıyorum.” dedi.
Yaptığı el işlerini komşularına ve akrabalarına hediye ettiğini belirten Albayrak, genelde genç kızların çeyizi için bu örgülerin vazgeçilmez de olduğunu aktardı.
– “Her gelinin çeyizinde hasır örgüler olur”
Emine Horoz da hasır örgünün zahmetli ama bir o kadar da zevkli bir sanat olduğunu anlattı.
Buğday saplarının toplamasından örgüsüne kadar tüm aşamalarını tek başına yapabildiğini ifade eden Horoz, “Ölene kadar işleyeceğiz. Şimdi torunlarıma da öğretiyorum ki benden sonra onlar da bu sanatı devam ettirsinler. Yaşım gençken daha fazla işleyebilirdim çünkü bunsuz çeyiz çıkmazdı. Her gelinin çeyizinde hasır örgüler olur. Biz de bu geleneğimiz unutulmasın diye buğday zamanı mahalle ortasında toplanırız hem öreriz hem öğretiriz.” diye konuştu.
Hasır örgüler yaparken aynı zamanda mahallede eğlenceli vakit geçirdiklerini dile getiren Hatice Albayrak ise “Bu sanatın unutulmaması lazım, o yüzden bizler de bunun için uğraşıyoruz. Zaman da eğlenceli geçiyor, örerken şarkılar, türküler söyleriz. Yöresel yemeklerimizi yapıp çayımızı demleriz, sohbet eşliğinde örgü öreriz. Buğdaylar sararmaya başlayınca 7 yaşından 77 yaşına kadar hepimiz meydanda buğday sapıyla, hasır örgüyle zamanımızı geçiriyoruz.” ifadelerini kullandı.