6 Şubat depremlerinin ikinci yılında Hatay’da hala çadırda yaşayan depremzedeler bulunuyor.
Az hasarlı evini tadilat yaptıracak parası olmadığı için çadırda kalanSafiye Demirci, “Çadırda yaşam çok zor. Soğukta, yağmurda, rüzgârda bazen fırtına çıkıyor korkuyoruz. Engelli oğlumla beraber kalıyoruz başka gidecek yerim yok” dedi. Yıkılan evinin yerine konteyner koyamadığı için çadırda yaşayan Mutia Çivi ise “Akşamları çok soğuk oluyor, dışarıya korkuyorum çıkmaya. İki yıl oldu elektrik vermediler. Yazık değil mi bize” diye konuştu.
Depremden önce Armutlu Mahallesi’nde yaşayan Safiye Demirci’nin evi az hasarlı fakat tadilat yapılması gerekiyor. Demirci, deprem sonrası engelli oğluyla beraber Çekmece Mahallesi’nde çadır kurarak burada yaşamaya başladı. Depremden sonra 5-6 ay kadar tuvalet ve banyo olmadığını söyleyen Demirci, komşusunun aracılığıyla bir yardım derneği tarafından tuvalet ve banyo getirildiğini belirtti.
Evini yaptıracak parası olmadığı için çadırda kalan Demirci, “Mecburen çadırda kalmak zorundayım, evimi yaptırmak istiyorum ama yaptıracak param yok, mecburen burada yaşıyorum” dedi.
“Çok masraf gider bizim bütçemiz 35 bin TL”
Destek talebine kaymakamlıktan “Evin az hasarlı geçebilirsin” denilen, sistemde evi az hasarlı olduğu için de konteyner çıkmayan Safiye Demirci, oğlunun engelli maaşıyla geçiniyor. Safiye Demirci, bu süreci şu sözlerle anlattı:
“Bu süreçte hırsızlar evimin duvarını kırıp içeri girmişler. Kapıları, prizleri, mutfak eşyalarını çıkarmışlar hiçbir şey bırakmamışlar. Ben bunları onlara da anlattım. Evimin fotoğrafını çekip baktılar, ‘Çok masraf çıkar bizim ayıracağımız bütçe sadece 30-35 bin TL’ dediler. Yine fotoğrafları çekip müdüre göndereceğiz dediler onaylanırsa dönüş yapılacağını söyledi ama dönüş yapılmadı. Bir ay geçti hala cevap bekliyorum.”
“Çadır zor. Yağmur, fırtınada korkuyoruz”
Mutfak çadırı, yatıp kalktığı çadır ve banyo-tuvaletten oluşan çadırdan bir yaşam alanı kuran ve iki yıldır burada yaşayan Demirci, “Çadırda yaşam çok zor. Soğukta, yağmurda, rüzgârda bazen fırtına çıkıyor korkuyoruz. Engelli oğlumla beraber kalıyoruz başka gidecek yerim yok. Banyo için küçük bir çadır koymuştum banyoyu orada yapıyordum. Sonra komşum gördü, gönlü razı olmadı sana yardımcı olacağım dedi ve banyo, tuvaleti getirdi. Suyumuzu dahi satın alıyorduk, komşular iyi çıktı Allah razı olsun. Suyumuzu elektriğimizi oradan getiriyoruz” şeklinde konuştu.
Oğlunun engelli maaşı ile geçinmeyen çalışan Demirci, aldığı aylığın hiçbir ihtiyacın yetmediğini, her gün yeni zamlar geldiğini ve istedikleri gibi yaşayamadıklarını söyledi.
“Bir yıl çamaşırları elde, soğuk su ile yıkadım”
Mutia Çivi ve eşi Samandağ ilçesinde iki yıldır çadırda yaşıyor. Depremde evi yıkılan, evinin yerine de konteyner koymak isteyen Çivi, elektrik ve su verilmediği için evinin biraz ötesine kurduğu çadırda yaşıyor. 6 Şubat’a sayılı günler kala depremin ilk anlarını hatırlayan Mutia Çivi, “Bir sürü kişi burada yattık. Ne ayakkabı ne elbise ne de yemek var. 2-3 gün kaldık bir şey yoktu. Şimdi eskiye göre daha iyi, alıştık tabi” dedi.
Depremden sonra bir sene çamaşırlarını elde soğuk suyla yıkadığını, bir derneğin çamaşır makinesi getirdiğini söyleyen Çivi, şöyle konuştu:
“Bir çamaşır makinesi, bir banyo sana getireceğiz dediler ve getirdiler. Allah razı olsun, suyu da bağladılar. Şimdi çamaşırlarımı rahat yıkıyorum. Bir yıl soğuk suyla çamaşır yıkadım. Elektrik yok bir şey yok. Allah sabır versin hepimize. Soğuk olduğundan dolayı çadırda banyo yapmıyorum, oğlumun yanına gidiyorum ama çamaşırları burada yıkıyorum. Akşamları çok soğuk oluyor, dışarıya korkuyorum çıkmaya. İki yıl oldu elektrik vermediler. Yazık değil mi bize? Saat gece 00.02’de uyandım, gündüz bu saat oldu şimdiye kadar daha yatmadım neden stresten.”