Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun bugünkü toplantısına, komisyon üyesi tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın fotoğrafı ile geldi. Şık, Atalay’ın fotoğrafını komisyon üyelerine ayrılan koltuklardan birine yerleştirdi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bugün, alt komisyon üyelerini belirlemek üzere toplandı. Tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, daha önce komisyon üyesi olarak seçilmişti.
TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, bugünkü toplantıya Can Atalay’ın fotoğrafı ile geldi. Şık, fotoğrafı, komisyon üyelerine ayrılan koltuğa bıraktı ve komisyon sıralarına oturdu. Komisyon Başkanı ve AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, “Görevli arkadaşlar fotoğrafı alsınlar” dedi. Şık’a, komisyon üyesi olmadığını söyleyen Yanık ile Şık arasında şu diyalog yaşandı:
“Yanık: Sizi o zaman lütfen izleyici tarafına alalım, rica ediyorum. Can Bey’in fotoğrafını da alalım.
Şık: Neden?
Yanık: Sizi lütfen arkaya alalım… Burada şahsi temsil esastır. Fotoğrafla temsil olmaz arkadaşlar. İlk toplantıya ne olur, böyle başlamayalım.
Şık: Şahsi temsilin yolu açılsın diye zaten…
Yanık: Şahsi temsilin yolunu ayrıca konuşuruz. Sizi lütfen arkaya alalım.”
Daha sonra Şık, komisyon üyelerine ayrılan koltuklardan kalktı ve arka sıralara geçti. Ancak Ahmet Şık, bir süre daha Can Atalay’ın fotoğrafını taşıdı.
Bunun üzerine Yanık, “Değerli arkadaşlar, bakın ne olur, toplantı düzenini bu şekilde sabote ederek başlamayalım. Ahmet Bey, komisyon üyesi değilsiniz, komisyon sıralarında oturuyorsunuz. Ve görüntüyü verdiniz. Amacınıza ulaştınız.”
Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, “Komisyon üyesi tutuklu bir milletvekili olmadan toplanıyor olmamız, bence başlı başına bizler açısından utanç sebebi olmalıdır. Tam da İnsan Hakları Komisyonu’nun kurul üyeleri olarak, İnsan Hakları Komisyonu’nun üyesi olan tutuklu milletvekili olmadan toplanıyor olmamız, bizler açısından utanç sebebi olmalıdır. Halkın oyları ile seçilmiş, milletvekili olmuş birisinin yeri milletvekilliğidir, Meclis’tir. Seçilmiş olan bir milletvekilinin tahliyesi noktasında, insan haklarının temel ilkeleri olarak bu komisyonun ana gündemlerinden bir tanesi olması gerektiğinin altını çizelim” diye konuştu.
“PROTESTO ALANINA ÇEVİRMEK BAŞKA BİR ŞEY”
Yanık ise Atalay’ın durumuna ilişkin şunları söyledi:
“Komisyonumuzun bağlı olduğu bir mevzuat var. Sayın Atalay’ın tahliyesi veya komisyon üyesi olarak durumunu; usule ve mevzuata uygun olarak konuşmak başka bir şeydir, burayı bir protesto alanına çevirmek başka bir şeydir. Dolayısıyla bir defa bu ayrımı bu komisyonun üyelerinin yapabiliyor olması lazım. İlk toplantıdan, bir karşılıklı çekişmeye dönüştürdüğümüz ve tamamen sadece siyaset üretme alanına dönüştürdüğümüzde komisyonu, bunun hiçbirimize bir faydası olmaz. Komisyonun hem amacına hizmet etmesini engellemiş oluruz, hem de sonraki işbirliği ve komisyon kültürüne de çok ciddi bir darbe vurmuş oluruz.
Ben Sayın Atalay ile meslektaşım ve meslekten de tanışırız. Sayın Atalay’ın durumunu konuşmak, tahliyesini istemek, istememek; bununla ilgili hukuki bir süreç başlatmak, bununla ilgili bir komisyon çalışması başlatmak başka bir şeydir. Komisyon üyesi olmayan bir arkadaşımızın eline bir poster alıp, gelip sıraya oturması başka bir şeydir. Ben buna müsaade etmem. Hiç kusura bakmayın. Süreçleri ve usulü tanımlayalım, belirleyelim. Ondan sonra pek çok şeyi konuşuruz.”
Şık daha sonra elindeki Atalay fotoğrafı ile komisyondan ayrıldı.
Hükümlü ve tutuklu hakları, çocuk hakları, göç ve uyum alt komisyonları kurulması için önergeler verildi. Üç komisyonun kurulması yapılan oylama sonucunda oybirliği ile kabul edildi.