Pazar, Kasım 24, 2024
No menu items!
Ana Sayfaİskenderun HaberCHP İlce başkanı Yusuf Mansuroğlu’ :”Türkiye’de yeni devlet yönetiminin adı faşizm'dir!”

CHP İlce başkanı Yusuf Mansuroğlu’ :”Türkiye’de yeni devlet yönetiminin adı faşizm’dir!”

 

CHP  ‘li 13 ilce başkanı ve Hatay il başkanı İskenderun CHP İlce örgütünde bir araya gelerek 8 nisan tarihinde Akcay Mahallesinde yapılan CED toplantısında yaşanan olumsuz gelişmeleri değerlendirdiler

Toplantıda Bir konuşma yapan CHP Hatay il başkanı Hasan  Ramiz Parlar 8 nisanda yaşanan olayları kınadıklarını söyleyerek Toplantı sırasında polisin halka ve Çevrecilerle İlce başkanı Yusuf Mansuroğlu’na karşı davranışları tasvip etmediklerini ve 13 ilce başkanı ile birlikte dayanışma için İskenderun örgütünü ziyaret ettiklerini söyledi

Başkan Barlardan sonra konuşan CHP İlce başkanı Yusuf Mansuroğlu”Türkiye’de yeni devlet yönetiminin adı faşizm’dir”dedi

Başkan Mansuroğlunun konuşması şöyle:

 

 

” Bu gün ülkenin her tarafını karanlık  mezar kapladı. Aynı zamanda korku yüreklerde kıpır, kıpır! Öyle ki insanlar gölgelerinden korkar oldu. Her etkinin bir tepkisi var.  Şiddeti, etkiye bağlıdır.Devlet yönetenler  uygulamalarıyla halk desteği alır. Bazı anlar devlet halkı yönetmede zorlanır. Acz içine düşer,

Acz içinde olmalarına rağmen devleti yönetmeyi bırakmak istemezler,  Çatışma başlar. Çatışmada yöneticiler daha baskıcı tavrı benimser. Devlet yönetiminin biçimi değişir.

.

 

Her hak arayan, devlet düşmanı ilan edilir. Kendilerini devletin korucusu ilan ederler.

Milliyetçi söylemle halkı kendi içinde parçalarlar.

Örgütlü hak arama ve bilgi edinme engellenir.

Yeni devlet biçimine geçiş için yasaları çeşitli entrikalarla değiştirir. Her yasa baskı ve zulmü, doğal sonuç görür. Özgür birey, hak arama ve adalet rafa kaldırılır.

Yeni yönetim sistemine böylece geçilir.

Türkiye’de yeni devlet yönetiminin adı faşizm’dir!

Türkiye, 1970’li yıllarda Milliyetçi Cephe dönemlerini üç kez yaşadı. Çok bedeller ödendi.  Devleti yönetenler, 24 Ocak kararları sonrası; 12 Eylül askeri darbesiyle amaçlarına ulaşabildi.

Toplu işkenceler, idamlar, mahpuslar ve öldürülmeler yaşandı.

Türkiye halkının özgürlük ve demokrasi taleplerini dile getiren kesimler, atomuna kadar parçalandı.

Ama bitiremediler!

AKP ve MHP’nin oluşturduğu 4.Milliyetçi Cephe de Türkiye halkının özgürlük ve demokrasi taleplerini bitiremeyecektir.

Yapılacak tek şey var.

Yüreklerde ki çoraklaşan toprağı, verimli ve üreten toprağa dönüştürmek!

Faşist devlet yönetimine karşı demokratik cumhuriyet yönetimini, halkın ortak dili yapmaktır.

Adalet ve hukuk, her şeyin üstüne konmalıdır.

Akcay’da Halkın tepki ve öfkesi polis zoru ile bastırılmaya çalışıldı

İskenderun’un Akçay mahallesinde yapılması planlanan ve toplamda 148 hektar alanı kapsayan Taş Ocağı ve Kırma Tesisi’nin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Toplantısı, Valilik ve Kaymakamlığın  getirmiş olduğu toplantı yasaklarına karşın ısrarla yapılmak istenmiştir. Katılımın sadece mahalle sakinleri ile sınırlı kalması için, çevresel duyarlılık taşıyan kişi ve kurum temsilcilerinin toplantıya katılma talepleri yasaklar gerekçe gösterilerek engellenmiştir. Bu açıkça, halkın doğru bilgi alma hakkını gasp etme girişimidir. Dağlarımızı delik deşik eden maden sahalarının ekolojik dengeyi bozduğu, tarım arazilerini kullanılamaz hale getirdiği, içme ve sulama sularını kirlettiği, sürekli oluşan toz ve gürültü ile bölgeyi yaşanmaz kıldığı açıktır. Halkı bu konularda bilgilendirmek isteyen çevreciler, siyasi parti temsilcileri, hukukçular ve bilim insanları toplantıya alınmak istenmemiştir. Amaç yangından mal kaçırırcasına prosedürleri hızlıca yerine getirmek ve tesisleri kuracak olanların önünü açmaktır. Kazanç hırsı ile doğayı yağmalayanların çıkarları ne yazık ki halkımızın temiz bir çevrede yaşama talebinin önüne geçmiştir. Doğasına ve geleceğine sahip çıkma kararlığı gösteren bölge insanımızın yoğun ve haklı tepkileri ile istediklerini alamayanlar, kapısına polis diktikleri kahvehanede toplantı tutanağı hazırlamışlardır.

sorumluların tespit edilerek cezalandırılmalarını bekliyoruz

Halkın tepki ve öfkesi polis zoru ile bastırılmaya çalışılmış, bu sırada benim de içinde bulunduğum grup polis tarafından darp edilmiştir. Bu zorbalığı en sert biçimde kınıyoruz. Derhal sorumluların tespit edilerek cezalandırılmalarını bekliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.  Doğasını ve kentini korumak için mücadele eden tüm duyarlı kesimler bastırılmaya çalışılmıştır. İskenderun’umuzun doğasını, havasını, suyunu ve toprağını, yani çocuklarımızın geleceğini, bir avuç yandaş sermayedara peşkeş çekmek isteyenler her zaman karşılarında Cumhuriyet Halk Partisi’ni bulacaklardır.”

 

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER