Atatürkçü Düşünce Derneği Karaağaç Şubesi tarafından düzenlenen basın açıklamasında çocuklara yapılan istismarlara tepki gösterildi.
Dernek yönetiminin hazır bulunduğu basın açıklamasını yapan Gençlik Kolları Başkanı Berkan Koç, “Ülkemizde son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen ve kaygılarımızın günden güne arttığı konulardan biri hiç kuşkusuz çocuk istismarıdır” dedi.
Son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen ve kaygıların günden güne arttığı konulardan birinin hiç kuşkusuz çocuk istismarı olduğunu vurgulayan Koç “Çocukluk dönemindeki yaşantılar bireyin ileriki yaşlardaki yaşantısını büyük ölçüde etkilemektedir. Her turlu risklere karşı savunmasız durumda bulunan çocukların korunması, sağlıklı olarak büyümeleri, kız ve erkek ayrımı yapılmadan eğitim almaları günümüz toplumların en önemli sorunlarından biri olmuştur. Bu risklerden biri olan çocuk istismarı; Çocuklara yönelik bir yetişkin, grup, toplum veya başka bir çocuk tarafından, bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyecek kasıtlı bir davranış bir uygulama olarak tanımlanmaktadır” diye konuştu.
Koç, çocuklardaki ruhsal, zihinsel ve bedensel hastalıkların ve ölümlerin en önemli sebeplerinden biri olarak ortaya çıkan bu şiddet ile istismara uğrayan çocukların genellikle korktuğu ve sindirildiğini aktararak “Bundan dolayı birçok çocuk sesini çıkamaz ve yaşadıklarını gizler. Bununla birlikte gelenekler örfler, ekonomik ilişkiler, toplumsal statüleri” de baskısıyla birçok olay açığa çıkarılmadan üzeri örtülür. Bu durum istismar toplumdaki devamını sağlar. Unutulmamalıdır ki istismar sadece cinsel istismar değildir. -Bir çocuğa şiddet uygulamak istismardır” şeklinde konuştu.
Bir çocuğu haklarından mahrum etmenin eğitimden alıkoymanın da istismar olduğunu niteleyen Koç şunları kaydetti: “Bir çocuğu çalıştırmak, ekonomik çıkar elde etmek istismardır. Çocuk yaşta evlendirmek istismardır. Bir çocuğu anadilinden uzaklaştırmak, kültüründen uzaklaştırmak istismardır. Bunun yanı sıra yaşanan istismarların bir çoğu yakın çevreden kaynaklanmaktadır. Bunun için aileler, Öğretmenler ve çocuklarla bizzat iletişim kuran kişiler konuya ilgili bilgilendirilmeli, ihmale gelmeyecek kadar mühim bir konu olduğunu bilmelidirler…”
