Maraş merkezli depremlerin ardından bölgede sağlık hizmeti ihtiyacı yoğunlaşsa da, Türk Tabipleri Birliği (TTB) yeterli hizmetin verilmediğini belirtiyor. Deprem bölgesinde yıkılan hastanelerin yanında depremden hasar almış hastaneler de bulunuyor. Türk Toraks Derneği (TTD) geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği incelemede, kendileri de depremzede olan sağlık çalışanlarının barınma ihtiyaçlarının karşılanamadığına dikkat çekti. Sahada görev yapan depremzede sağlık çalışanları ise Sağlık Bakanlığı’nın bölgeye geçici görevlendirme yaptığını belirtse de ihtiyacın karşılanamadığını ifade ediyor.
‘SAĞLIK ÇALIŞANI SAYISI YETERSİZ’
100 binden fazla yaralının olduğu deprem bölgesinde, sağlık hizmeti konteyner, sahra hastanesi ya da hasarlı hastanelerde devam ediyor. Hekim ve Sağlık Çalışanları Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası’na göre deprem bölgesi olan Hatay’da 53, Maraş’ta 15, Adıyaman’da 13, Osmaniye’de üç, Diyarbakır’da iki, Adana ve Antep’te 100 hekim vefat etti.
Deprem sonrası artan sağlık hizmetine istenilen seviyede cevap verilemiyor. TTB’nin raporlarına da yansıyan bilgilere göre onlarca Aile Sağlık Merkezi (ASM) ile hastanenin kullanılamaz ya da bir kısmının tahliye edildiği belirtiliyor. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklama da raporları doğrular nitelikte. Deprem bölgesinde, diğer insanlar gibi yakınlarını kaybeden sağlık çalışanları ihtiyaç üzerine göreve çağrıldı.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan geçici görevlendirmelerin yetmediğini anlatan Hatay Tabip Odası önceki dönem Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Nazik de sağlık çalışanlarının çok hızlı göreve çağrıldığını söyledi. 27 yıllık hekim olan Nazik, 1999’da Gölcük merkezli meydana gelen depremde üç ay süreyle bölgede hekimlik yaptığını anlatırken, Hatay’daki geçici görevlendirmelerin yetersiz olduğuna değindi. Nazik, mevcut sağlık sisteminin deprem bölgesindeki düzeni koordine edemediği eleştirisini yapıyor.
TTB’nin Hatay’da kurduğu çadırda ayakta sağlık hizmeti vermeye çalıştıklarını söyleyen Nazik, günde 200’den fazla hastanın bulundukları bölgede hekime ihtiyaç duyduğunu söyledi. Nazik, Defne ilçesinde kurulan sahra hastanesinin “adı hastane” diyerek eleştirirken, nedenini ise yeter sayıda hekimin bulunmamasına bağlıyor. Kronik hastaların ilaç bulamadığı, ağır hastaların takibinin yapılamadığı bölgede enfeksiyon risklerinin ölümcül sonuçlara neden olacağını sözlerine ekleyen Nazik, depremzedelerin sağlık hizmetine erişmesinin beklenmemesi gerektiğini gezici ekiplerle aşılamaların yapılması önerisinde bulundu.
DERE YATAĞINA ASM İNŞA EDİLMİŞ
Urfa diğer kentlere göre depremden daha az etkilenen kentlerden biri. Geçici görevlendirme yapılmayan Urfa’da sağlık hizmeti öz gücünün yeterli olduğunu Urfa Tabip Odası Bulut Ezer söylüyor. Urfa’da sağlık çalışanlarının en önemli sorunlarından biri barınma ihtiyaçlarının karşılanmamış olması. Depremin ilk günlerinde arabalarda yaşayan arkadaşlarının olduğunu anlatan Ezer, acil görev çağrısı üzerine hekimlerin görev başına çağrıldığını ifade ediyor. Evleri sağlam olduğu düşünülen sağlık çalışanlarının betonarme yapılarda yaşamak istemediğini sözlerine ekleyen Ezer, şöyle devam ediyor:
“Bunun nedeni çok açık insanlar betonarme yapılarda kaygı yaşıyorlardı. Duvarlarında çatlaklar olan hastaneler var. Hasar tespiti yapılmamış hastanelerde arkadaşlarımızın çalışması istendi. Bunun psikolojik boyutuyla beraber, insanların hayatı tehlikeye atıldı. Artçı depremler devam ediyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı hasar tespiti yapınca bazı hastaneler boşaltıldı. Harran Devlet Hastanesi, kültür merkezine taşındı. Orası da selde su baskınına uğradı. Bazı ASM’ler selden etkilenip hizmet veremedi. Bayraktar ASM dediğimiz yer dere yatağına inşa edilmiş. Bir sağlık çalışanı arkadaşımız selden dolayı ölüm tehlikesi geçirdi. Şu an buralar kullanılamaz halde.”
‘YAKINLARINI KAYBEDEN HEKİMLER REVİRLERDE ÇALIŞTIRILIYOR’
Urfa Tabip Odası’nın depremde ağır hasar olan Adıyaman’a destek olmaya çalıştığını anlatan Ezer, yakınlarını kaybeden sağlık çalışanları olduğunu bu nedenle uzun süreli görevlendirmelere ihtiyaç olduğunu söylüyor. Ezer, yakınlarını kaybeden hekimlerin çalıştırılmaması gerektiğini söylerken, “Fakat konteynerlerde açılan revirlerde çalıştırılıyorlar. En kısa sürede nitelikli ve kalıcı sağlık hizmeti kompleks yapıları hayata geçirilmeli” diyor.
TTB Merkez Kurulu Üyesi Aydın Şirin, Adıyaman’da geçici görevlendirmeler olduğunu söylüyor, ancak diğer bölgelerde olduğu gibi Adıyaman’da da barınma ve hijyen ihtiyaçları giderilmemiş. Kimi polikliniklerin açık olduğunu fakat hastaneye yatırılması gereken hastaların şehir dışına sevk edildiğini anlatan Şirin, Adıyaman’da tek hastanenin çalıştığını sadece acil hizmetlere cevap verdiğini belirtti. Şirin, hastanelerin güvenirliğine ilişkin açıklama talep ettiklerini fakat cevapsız kaldıklarını sözlerine ekliyor.
‘PSİKOLOJİK DESTEĞE İHTİYAÇ VAR’
Depremden etkilenen bir diğer kent olan Diyarbakır’da hastaneler ayakta kaldı. Tabip Odası Başkanı Elif Turan, hastanelerde hasar olmadığını anlatıyor:
Sağlık hizmetleri devam etti. Biz diğer kentlere gidip organizasyona dahil oluyoruz. Adıyaman’a destek olmaya çalıştık. 400 yataklı devlet hastanesi tam kapasite çalışamıyor çünkü hasar almış. Üstelik sağlık çalışanları arkadaşlarımızın ciddi bir psikolojik desteğe ve dinlenmeye ihtiyaçları var. Geçici görevlendirmeler yapılıyor fakat yeterli bir tablo maalesef yok. Aslında depremin etkisini yeni yeni hissetmeye başlıyoruz. Sağlık çalışanları betonarme yapılara girince kaygı ve tedirginlik yaşıyorlar.”