Cumartesi, Kasım 23, 2024
No menu items!
Ana SayfaHatayDepremzedelerin Barınma Sorunu Sürüyor

Depremzedelerin Barınma Sorunu Sürüyor

Kahramanmaraş‘ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat saat 04.14’te 7,7 büyüklüğünde meydana gelen depremden etkilenen 11 il arasında yıkımın çok büyük olduğu şehirlerin başında gelen Hatay’da depremin birinci ayına girerken depremzedelerin barınma sorunu devam ediyor.

Hatay’ın Defne ilçesinde demokratik kitle örgütlerinin dayanışma noktalarının bulunduğu ve depremzedelerin çadırlarının olduğu Sevgi Parkı 2 Mart’ta boşaltıldı. Buradaki zepremzedelerin bir kısmı Dursunlu kamp alanına taşınsa da depremzedeler bu alanın koşullarının kötülüğünden, altyapının ve kurulumun tamamlanmamış olmasından şikâyetçi.

Hatay Vali Yardımcısı Harun Kaya ile beraberindeki polis ve AFAD ekipleri 28 Şubat’ta parka gelerek dayanışma noktalarının ve depremzedelerin kaldığı çadırların acil tahliyesini istemiş, bunun üzerine depremzedelerin tepkisiyle karşılaşmıştı.

Sevgi Parkı’nda 8 Şubat’ta kurdukları dayanışma ve koordinasyon noktasının 2 Mart’ta tahliye edildiğini belirten Halkevleri Kadın Sekreteri Berna Demirdaş, süreci T24’e anlattı.

Depremin ilk gününden beri ilk defa Hatay Vali Yardımcısı, AFAD müdürü ve polislerin birlikte Sevgi Parkı’na geldiğini kaydeden Demirdaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tek tek çadırları dolaşıp burayı boşaltmaları gerektiğini, daha iyi bir yere götürüleceklerini vaat ediyorlardı. Bu nedenle ilk tepkiyi bizden değil, halktan doğru gördüler. İnsanlar, ‘Ne yüzle buraya geliyorsunuz?’ diye soruyordu. Ve geldiklerinde de ilk yaptıkları, haftalardır Sevgi Parkı’nda barınan insanları buradan çıkarmak istemek oldu. Vali Yardımıcısı’nın bir sözü insanlara çok ağır geldi, ‘Dört tane battaniyeniz var ve buradan çok rahat çıkıp gidebilirsiniz’ demişti. Bu, hem o gün yaptıklarının hem de o güne kadar ne yapmadıklarının özetiydi.”

Demirdaş, Sevgi Parkı’nda yurttaşlarla birlikte kurdukları ‘Yaşam Meclisi’ ile bütün kararların kolektif bir şekilde alındığını belirterek, “Asi Nehri kenarındaki bu parkta, özellikle olası sağlık sorunları nedeniyle, uzun süre kalamayacağımızı biliyorduk ancak böylesi bir tutumla karşılaşmayı da beklemiyorduk. Çünkü burada hızlı bir kolektif yaşam ve dayanışma ağı örülmüştü. Bu nedenle hızlı örülen bu dayanışmayı hızlı bir şekilde dağıtmak istediler” ifadelerini kullandı.

“Kamp alanındaki koşullar henüz iyi değil”

Sevgi Parkı’na 1,5 km mesafede olan Defne ilçesine bağlı Dursunlu Mahallesi’nde kurulan çadır kampındaki koşulları yerinde görmek için ‘Yaşam Meclisi’ ile bir heyet oluşturduklarını söyleyen Demirdaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her şeyin çok hızlı bir şekilde ilerlediğini anlattılar. Ancak kampının bulunduğu alanda hiçbir koşulun iyileştirilmemiş olduğunu gördük. Böylece 28 Şubat’taki alelacele tahliye girişimini engelledik. Ardından Vali ve muhtarlarla da görüşmeler yaparak, kamp alanındaki koşulların iyileştirilmeden insanların Dursunlu’ya taşınmamasını istedik. Koşul dediğimiz ise tabii tek başına çadır kurmakla olmuyor. Ne yalıtımı var ne altyapısı. Fakat insanları bir biçimde ikna etmeye çalıştılar. Biz de Dursunlu’ya gitmek istemeyen depremzedelerin desteğiyle hızlıca Aşağıokçular Mahallesi’nde bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştık. Sevgi Parkı’ndan Dursunlu’daki kamp alanına giden yurttaşlarla da temas halindeyiz.

“Kamp alanında çalışma karşılığında ‘asgari ücret’ teklif ettiler”

Evet, insanların çadırlarını zorla sökmediler ama bu insanları zorunlu bir tahliye sürecine maruz bıraktılar” diyen Demirdaş, muhtarların ve kim olduğunu öğrenemedikleri “yerelden insanlar”ın parka gelerek tek tek depremzedelerle görüştüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hatta, ‘Dursunlu’daki kamp alanında bizimle birlikte çalışırsanız asgari ücret verebiliriz’ dediler. Yani bizim Sevgi Parkı’nda kurduğumuz gönüllü çalışma ağını bile hedef alan bir yöntem izlediler. İnsanların yersiz yurtsuz olduğunu ‘Gelip buraya yerleşmezseniz zaten bir yeriniz olmaz. Ama yerleşirseniz ileride size konteyner da verebiliriz’ dediler. Şu an Dursunlu’daki kamp alanına yerleşen birçok yurttaş da konteyner için isim yazdırdılar. Ancak buna dair de net bir bilgi yok. Biz, ‘Yaşam Meclisi’yle birlikte Sevgi Parkı’nda barınan yurttaşları düzenli olarak bilgilendiriyorduk. Şimdi ise belirsizlik ve güvensizlik halini ortadan kaldırmak şöyle dursun, bundan beslendikleri bir durum var.”

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER