Antakya Çevre Koruma Derneği (AÇKD) Başkanı Nilgün Karasu, 22 Eylül günü dünyanın pek çok şehrinde “Dünya Otomobilsiz Kentler Günü” veya İngilizce adıyla World Car Free Day’ın kutlandığını bildirdi.
AÇKD Başkanı Nilgün Karasu, günün anlam ve önemi nedeniyle yayınladığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
“Bu özel gün, şehirlerde otomobilsiz bir yaşamın mümkün olduğunu göstermek ve deneyimlemek için caddelerin trafiğe kapatılarak yayalara ve bisikletlilere sunulduğu bir gündür.
1886 yılında ilk aracın sokaklara çıkmasından bu yana, dünya motorlu araba ile bir aşk-nefret ilişkisine sahip oldu. Bugün, dünya çapında yollarda bir milyardan fazla motorlu taşıt varken, genellikle ürettikleri kirlilik, gürültü ve tehlikeden kaçamıyoruz.
Avrupa Hareketlilik Haftası’nın 2024 yılı teması “Paylaşımlı Kamusal Alanlar” olarak belirlenmiştir. Tema kapsamında insanların, ulaşım araçlarının ve aktivitelerin kendi alanlarına sahip olduğu yerler oluşturulması hedeflenmektedir. Daha fazla sosyal eşitlik, daha fazla yol güvenliği, daha az gürültü, hava kirliliği ve daha iyi bir yaşam kalitesi ile kentlerdeki vatandaşların beklentilerinin karşılanması amaçlanmaktadır. Avrupa Hareketlilik Haftası, kamusal alanların nasıl paylaşılacağının vatandaş katılımlıyla karar verilmesini ve yayalar ile bisikletliler başta olmak üzere herkesin güvenli ve rahat bir şekilde hareket edebilmesini teşvik eder.
Yılda bir gün 22 Eylül Dünya Otomobilsiz Kentler günü, birçok ülkede araba kullanmaktan kaçınmak için bir fırsattır. İnsanları arabalarına daha az bağımlı olmaya ve alternatifleri denemeye teşvik ederek gezegenin ısısını sadece bir günlüğüne de olsa artırmamayı amaçlıyor, hava kirliliğinin azaltılması ve daha güvenli bir ortamda yürümenin bisiklete binmenin teşvik edilmesi de dahil olmak üzere vatandaşlara araçsız seyahat etmenin sayısız faydasını vurguluyor.
Dünya Otomobilsiz Kentler Günü ve Avrupa Hareketlilik Haftası bu endişeler hakkında farkındalığı artırmak ve emisyonları azaltmaya yardımcı olmak adına bir gündür. Yaşam kalitesi yüksek olan şehirlerin ortak özelliklerinden biri motorlu taşıtların rolünün giderek azaltılmasıdır. Şehir merkezlerinde yayalaştırma, ucuz, konforlu ve hızlı toplu taşıma alternatifleri modern kentlerin olmazsa olmazlarıdır. Ayrıca oksijen ve azotun birbirleriyle reaksiyona girmesi nedeniyle yakıt yandığında nitrojen oksitler oluşur. Bununla birlikte hidrokarbonlar da arabanın egzozundan yayılır. Bu, karbon ve hidrojenin toksik bir bileşiğidir. Bu da karbon monoksittir ve yakıttaki karbon tamamen yanmadığında atmosfere yayılır. Tüm bunları göz önünde bulundurduğunuzda hem karbon ayak izimizi azaltmak hem de daha sağlıklı olmak için yalnızca bugün değil, elinizden geldiğince otomobilden uzak bir yaşam sürmeye çalışalım. Bisiklete binin, toplu taşıma araçlarını kullanın, 20 dakikadan kısa mesafeleri yürüyün.
Yaşadığımız asrın felaketinden sonra çözülemeyen toplu taşıma sorununa ivedilikle çözüm bulunması ve toplu taşıma güzergahlarının yeniden gözden geçirilmesi, toplu taşıma araçlarının yaygınlaştırılması elzemdir. Ayrıca Yeni inşa edilecek şehrimizde açılacak yollarda bisiklet ve yaya yollarına özen gösterilmesi ve hayat geçirilmesi de öncelikli talebimizdir. Yaşanabilir bir çevre ve kimlikli şehirler oluşturulmasına, çevre bilincinin oluşması ve trafik sorununa bir nebze çözüm üretmek gerektiğine dikkat çekmek adına bugün “Arabadan İn” diyoruz.”
