Afetlere ve tehlikelere karşı dirençliliği artırmayı hedefleyen 6. Uluslararası Dirençlilik Kongresi Türkiye Belediyeler Birliği ev sahipliğinde Ankara’da başladı. Kongrenin ilk gününde açılış konuşmaların ardından, afet yaşamış ya da yaşaması olası belediyelerin başkanları iki ayrı oturumda bir araya geldi.
“Sürdürülebilir Dirençli Gelecek” başlığıyla düzenlenen ilk oturumun moderatörlüğünü TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız üstlendi. Oturumda, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem görüşlerini açıkladı.
“Marmara’da olası bir deprem 50 milyon civarında nüfusu etkileyecek”
Oturumda ilk sözü alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dirençli kentler oluşturulması için hem yerel hem de merkezi yönetimin ortak hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti. Yapılacak çalışmaları; deprem öncesi ve deprem sonrası olarak ikiye ayıran Bozbey, şunları söyledi:
“Depremi afet olarak adlandırıyoruz. Ancak depremi afete dönüştürmemek önemli. Eğer bu konuda hazırlıklarımızı yaparsak önümüzdeki sürece bakış açılarımızı, projelerimizi buna göre değerlendirirsek, o zaman deprem afete dönüşmez. Depremin afete dönüşmesi tamamen bizlerin yapmış olduğu uygulama eksikliklerinden kaynaklıdır. Hem Bursa için hem de Marmara Bölgesi için bütünsel anlamda düşünmemiz gerekiyor. Bugün Marmara’da olası bir deprem 30 milyon nüfusu değil, yaklaşık 50 milyon civarında nüfusu etkileyecek. Ekonominin yüzde 70’inin oluştuğu bir bölge olarak değerlendirirsek ekonomimiz de ne kadar etkileyecek onu düşünmemiz, ona göre hareket etmemiz lazım. Bunu yaparken sadece belediyelerin elini taşın altına koyması değil, hem yerel yönetimlerin hem genel yönetimin ortaklaştırarak bu projeleri yaşama geçirmesi lazım.”
“Dirençli kent yaratamazsanız, sürdürülebilir kalkınmayı da yapamazsınız”
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da Türkiye’nin deprem gerçeğini anımsattı ve her an teyakkuzda olunması gerektiğini söyledi. Afetlere karşı tedbir alınmadığını belirten Karalar, 6 Şubat depremlerini işaret ederek şöyle konuştu:
“Depremin maliyetinin 150 milyon dolar olduğu söyleniyor. Oysa bu 150 milyon doları, dirençli bir kent oluşturma noktasında harcasaydık, ne bu kadar mal kaybı olacaktı, ne bu kadar da can kaybı olacaktı. Bunun değişebilmesi gerekiyor. Sürdürülebilir dirençli gelecek, hem şehir için hem bugünkü neslin yaşaması için hem de bizden sonraki nesil için çok önemli. Eğer siz dirençli kent yaratamazsanız, sürdürülebilir kalkınmayı da yapamazsınız.”
Göç sorununa da ayrı bir parantez açan Karalar, “Küresel iklim, susuzluk, açlık, savaşlar, huzursuzluk, maddi imkansızlık göçe zorluyor. En çok göçten etkilenenler de bizim gibi kentler sıkıntıyı çekiyor. Çok göç alınca bir kent ister istemez oradaki konut fiyatları, arsa fiyatları artıyor. Göç eden kişinin ekonomik şartları olmadığı için güvenli binalar daha pahalı olduğu için güvensiz binaları tercih ediyor. Bu bir tehlike. “ ifadelerini kullandı.
“Orman yangınlarında yetki Orman Bakanlığında”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ise şehrin her yıl karşı karşıya kaldığı yangın tehlikesini anlattı. Orman yangınları ile mücadelede yetkinin belediyeler değil, Tarım ve Orman Bakanlığında olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
“Yaklaşık orman varlığımızın yüzde 10’unu kaybettik Muğla bölgesinde. Muğla Türkiye’deki orman varlığı en yüksek 3 ilden bir tanesidir. Ama Muğla yine Akdeniz’deki konumu dolayıyla aynı zamanda da iklim krizinden en fazla etkilenen iller arasında yer almaktadır. Büyükşehir belediyelerinde orman yangınlarında bir görev ve yetki sahibi değildir. Orman yangınlarına Orman bakanlığı müdahale eder. Çünkü bizim belediyelerimizdeki personelin böyle bir eğitimi yok. Orman yangınlarının önlenmesi, yetki ve sorumluluğu veya yangın olmadan önce alınacak tedbirler, bunların hepsi Orman Bakanlığına ait.”
“Biz sele karşı direnmeye çalışıyoruz”
Oturumda Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem de seller ile mücadele başlığına değindi. Erdem, “Dirençli kentler yaratmaktan ziyade biz sele karşı, aşırı yağışa karşı direnmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar yapılan bütün alt yapılar Zonguldak’ta yeterli olmuyor. Şehir sahilden hemen yukarıya dağlara zirve yapmış. Düzlük hiçbir alanımız yok. Yağan yağmurun şiddeti oldukça fazla ve bu suyu kendi haline bırakmamanız lazım ve suyu bir an önce alt yapıya ulaştırmanız lazım. Bu zaman zaman mümkün olmuyor. Bu çok büyük ekonomik kayba uğratıyor bizi.” ifadelerini kullandı.
İlçe Belediye Başkanları İkinci Oturumda Konuştu
Kongrede “Dirençli Kentler için Demokratik Yönetişim” adlı ikinci oturumun moderatörlüğünü TBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan Arslan yaptı. Oturuma, Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Akçadağ Belediye Başkanı Hasan Ulutaş, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım ve Argüden Yönetişim Akademisi Yönetim Kurulu üyesi Dr. İnan İzci katıldı.
.