Cumartesi, Eylül 21, 2024
No menu items!
Ana SayfaİskenderunEğitimde sorunlar artarak sürüyor

Eğitimde sorunlar artarak sürüyor

Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal  sona eren 2023*2024 eğitim öğretim yılını değerlendirdi.

Başkan Ünsal eğitimdeki sorunların artarak devam ettiğini söyledi.

Ünsal’ın açıklamaları şöyle:

 

2023-2024 eğitim-öğretim yılı 14 Haziran Cuma günü sona erdi.  MEB’in örgün eğitim istatistiklerine göre Türkiye’de örgün eğitimde (resmi+özel) 17,5 milyon öğrenci bulunmaktadır. Toplam 75 bin 19 eğitim kurumu/okulu içinde devlete ait kurum/okul sayısı 60 bin 734 (yüzde 81) iken, özel okulların sayısı 14 bin 281 (yüzde 19)’dir. Devlet okullarında okuyan öğrenci sayısı 15 milyon 887 bin 296 (yüzde 80), özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 670 bin 729 (yüzde 8); açık öğretimde okuyan toplam öğrenci sayısı ise 2 milyon 346 bin 654 (yüzde 12)’dir.

Türkiye çapında devlet ve özel okullarda toplam 1 milyon 154 bin 383 öğretmen görev yapmaktadır. 2023’24 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin sayısı 974 bin; özel okullarda çalışan öğretmenlerin sayısı 180 bin civarındadır. 2023/2024 eğitim öğretim yılında sözleşmeli istihdam edilen öğretmen sayısı 50 bin 182’dir. Devlet okullarında ek ders karşılığı çalıştırılan ve tamamı asgari ücretin altında ücret alan ücretli öğretmenlerin sayısı 90 bine yakındır.

 

EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR ARTARAK DEVAM ETTİ

 

Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ÇEDES benzeri proje ve protokoller, başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemiş, özellikle okullarda ve okul dışında yürütülen dini içerikli ÇEDES faaliyetleri (cami ziyaretleri, mezarlık temizliği, sınıfların içinde Kâbe ve mezar maketleri ile yapılan dini ritüeller) belirgin şekilde artmıştır. MESEM projesi ile öğrenciler ‘stajyer emeği’ ve ‘beceri eğitimi’ adı altında patronlara ucuz işgücü olarak pazarlanmaktadır. ÇEDES ve MESEM projelerini eğitimin siyam ikizleri olarak tanımlamak mümkündür. Resmi verilere göre Türkiye’de resmi ve özel okullarda zorunlu örgün eğitim sisteminde kayıtlı 17 milyon 558 bin 25 öğrenciden, 442 bin 643’ü sistemin dışındadır. Eğitimin bütün kademelerinde, özellikle ortaöğretimde okullaşma oranında bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Kız çocuklarının okullaşma oranında görece artış olmasına rağmen, bu artışın mezuniyet oranlarına birer bir yansıdığını söylemek mümkün değildir. MEB’in açıkladığı veriler, okul terki ve devamsızlık konusunda en sıkıntılı kurumların ortaöğretim kurumları olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra okullarda kayıt parası istenmesi, beslenme ve servis sorunları, kırtasiye, üniforma fiyatlarının iki üç kat artması okul devamsızlığı arttırıcı rol oynamaktadır.

 

ÇOCUKLAR VE HAKLARINA YÖNELİK TEHDİTLER SÜRÜYOR

 

Çocuklar sağlıklı gıdaya, suya, eğitime erişememekte, çocuk yaşta evlendirilmekte, istismara uğramakta ve tutuklanmaktadır. Son yıllarda çocukların eğitime erişim hakkı başta olmak üzere, en temel haklardan faydalanması ciddi oranda azalmıştır. Türkiye’de son 22 yılda 17 yaşın altında doğum yapan çocuk sayısı 577 bin 49; 15 yaşın altında doğum yapan çocuk sayısı ise 21 bindir.

 

ÖĞRENCİLERİN BESLENME SORUNU ACİL ÇÖZÜM BEKLİYOR

 

2023’24 eğitim öğretim yılında öne çıkan sorunlardan birisi de öğrencilerin beslenme sorununa ilişkin olmuştur. Türkiye’de çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir. Çocuklar için beslenmenin önemli olduğu koşullarda süt, yumurta, peynir, zeytin vb. gibi temel gıda ürünlerinin fiyatı 3-4 kat artmıştır. Aileler eti, sütü, meyveyi, kuruyemişi geçelim yumurtayı, peyniri ve zeytini bile alamaz hale gelmiştir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır. Türkiye’de bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk sorunları ile yüzleşmekte, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır.

 

KAMU KAYNAKLARI ÖZEL OKULLARA AKTARILIYOR

Türkiye, gelir eşitsizliği bakımından Avrupa’da ikinci, OECD ülkeleri arasında dördüncü sırada yer alırken ülkedeki okulların beşte birinin özel sektöre ait olması büyük bir çelişkidir. Kamusal bir hak olan eğitim, geçtiğimiz yıllar içinde adım adım piyasa süreci içine çekilmiş ve eğitim hizmetleri önemli ölçüde ticarileştirilmiştir. Türkiye’de özel öğretimin örgün eğitim içindeki payı 2002’de yüzde 1,9 iken, 2023’te yüzde 9,3’e yükselmiştir. Özel okulların devlet okullarına oranı ise tarihte ilk kez yüzde 24’e dayanmış durumdadır.

 

 

 

 

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER