Eğitim sen İskenderun şubesi yeni eğitim öğretim döneminin başlaması nedeniyle boyacılar parkında kitlesel bir basın açıklama eylemi gerçekleştirdi.Çok sayıda eğitim emekçisinin katıldığı etkinlikte bir konuşma yapan Şube Başkanı Mustafa ÜNSAL “Yeni eğitim öğretim yılına, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır birikerek artan ve giderek ağırlaşan sorunlarının gölgesinde başlıyoruz. 2015-2016 eğitim öğretim yılı, geçmiş yıllardan farklı olarak, başta öğrencilerimiz, öğretmenler, eğitim emekçileri ve veliler olmak üzere, tüm eğitim bileşenleri açısından yaşanan çatışmaların gölgesinde başlıyor.
Eğitimde can güvenliğinin sağlanmadığı, ülkenin bazı bölgelerinde fiilen sıkıyönetim uygulamalarının görüldüğü bir ortamda, eğitim-öğretimin ne kadar sağlıklı Yapılabileceği, öğretmen ve öğrencilerin can güvenliğinin nasıl sağlanacağı konusu, acil çözüm bekleyen bir sorun olarak dikkat çekiyor.”dedi
Unsal yaptığı konuşmada şu görüşleri dile getirdi.
“Sağlıksız çalışma koşulları, kalabalık sınıflar, her geçen yıl artan derslik ve öğretmen açıkları, okullarımızın fiziki ve altyapı yetersizlikleri, il içi ve dışı atamalarda yaşanan keyfi uygulamalar, eğitim yöneticilerinin siyasi referanslarla belirlenmesi, taması yapılmayan öğretmenlerin sorunları, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam uygulamaları konusunda yıllardır kalıcı çözümler üretilmedi, atılması gereken adımlar atılmadı.
AKP’nin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bugüne kadar yaşadığımız sorunlara çözüm üretmek yerine, sürekli sorunlar yaratan politika ve uygulamaları nedeniyle eğitimde tam bir kaos yaşanıyor. Devlet okulları kaynak yetersizliği nedeniyle en temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorluk çekerken, kamu kaynakları özel okullara aktarılmaya, öğrencileri özel okullarla, temel liselere yönlendirme uygulamaları devam ediyor.
Yıllardır ülkenin ve eğitim sisteminin içinde bulunduğu sorunların yükünü ise hep birlikte omuzlarımızda taşıyoruz. Ancak bizler özverili bir şekilde görevimizi yapmaya çalıştıkça, esnek kuralsız ve angarya çalışma uygulamaları altında eziliyor, en temel haklarımız birer birer elimizden alınmak isteniyor. Öğrencilerimiz yarış atı gibi sınavdan sınava koştururken, öğretmenler ağır iş yükü ve nöbet gibi angarya görevler yüklenerek çalışmaya zorlanıyor.
Türkiye’nin gelecek kuşaklarını yetiştiren bizler, yaşadığımız yoğun mesleki itibarsızlaştırmaya rağmen, fedakarca çalışarak her türlü zorluklarla mücadele ediyor, görevlerimizi en iyi şekilde yapıyoruz. Eğitim ve bilim emekçileri olarak farklılıklarımız olsa da yıllardır benzer sorunları yaşıyor, benzer zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz.
Bugüne kadar bizleri çeşitli müdahalelerle bölmek, ayrıştırmak, hatta zaman zaman karşı karşıya getirmek için her şeyi yaptılar. Bizle ortak sorunlarımız ve taleplerimiz için birleşip mücadele etmedikçe, onlar istediklerini elde ettiler. Bugüne kadar istedikleri yasaları çıkartıp, en temel ekonomik, sosyal ve özlük taleplerimizi bile görmezden geldiler.
Yıllardır benzer sorunları yaşayan eğitim emekçileri olarak, en temel hak ve çıkarlarımız için birlikte davranmak, siyasi iktidardan bağımsız, kendi gücümüze ve haklı taleplerimize dayanarak örgütlü mücadelede ısrarcı olmak zorundayız. ”