Pazartesi, Kasım 25, 2024
No menu items!
Ana Sayfaİskenderun HaberEğitimdeki Eşitsizlikler Pandemi Sürecinde Daha da Derinleşti!

Eğitimdeki Eşitsizlikler Pandemi Sürecinde Daha da Derinleşti!

 

 

 

 

Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa ÜNSAL yağtığı açıklamada “Eğitimdeki Eşitsizlikler Pandemi Sürecinde Daha da Derinleştiğini söyledi

Başkan Ünsal’ ın açıklaması şöyle:

Eğitimdeki Eşitsizlikler Pandemi Sürecinde Daha da Derinleşti!

Salgın koşullarında eğitim hizmetinin yegâne üreticisi, velilerle iş birliği içinde çalışan eğitim emekçileridir. Uzaktan eğitim süreci, eğitim ve bilim emekçilerinin toplumsal emeği ile sürdürülmektedir. Eğitim ve bilim emekçileri evlerini okullaştırmış, bilgisayar, internet erişimi, öğretim materyalleri gibi üretim girdilerini kendileri sağlamış veya satın almıştır. Yasalarla tanımlanmış sekiz saatlik çalışma süreci öğrencileri ve velileri desteklemek üzere daha uzun saatlere uzamıştır. Okul çağında çocukları olan eğitim ve bilim emekçileri evde “sessiz bir yer bulmak” da dâhil, ciddi bir özveri içinde çalışmalarını sürdürmektedir.              Bu çabalara karşın, eğitim ve bilim emekçilerinin yoğun ev içi emeği, eğitim alanının genel görünmezliği durumunun uzantısı olarak daha da görünmez kılınmıştır.

Öğretmenlerimizin Görev Tanımları Dışındaki Alanlarda Çalıştırılması Kabul Edilemez

Eğitim ve bilim emekçilerinin evdeki emek süreci ve karşılaştığı güçlükler hakkında bir çalışma yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı, bu görünmezlik algısıyla öğretmenlere eğitim ve deneyimlerinin dışında kalan işler vermek gibi uygulamalara girişmiştir. Öğretmenlerimiz hafta içi uzaktan eğitim derslerini gündüz saatlerinde işlemekle birlikte, bir yandan saat 18.00’den sonra ve cumartesi günleri uzaktan eğitim dersleri için yoğun hazırlık ve ders uygulaması yapmak zorunda kalmakta, diğer yandan Samsun ve Adana’da olduğu gibi çağrı merkezlerinde görevlendirilmek istenmektedir. Son olarak Bolu ili Gerede ilçesinde, içinde “mahalli denetim personel listesi” yayınlanarak öğretmenlerimizin 24 Aralık’ta göreve başlamalarının istendiği bilgileri gelmektedir. Ataması yapılmayan yüz binlerce sağlık emekçisi varken ve bir an önce atamaları yapılması gerekirken, salgın koşullarında öğretmenlerimizin bu şekilde görevlendirmelere tabi tutulması asla kabul edilemez.             Bu uygulamaların karşısında olduğumuzu ve düzeltilmesi yönündeki adımların ivedilikle atılması gerektiğini belirtiyoruz.

Uzaktan Eğitimdeki Sosyal ve Ekonomik Eşitsizlikler Bir An Evvel Giderilmelidir

MEB, covid-19 pandemisi sürecinde planlamalarını yapıp önceliklerini belirlerken, eğitim bütçesini hazırlarken ve bunları kamuoyuyla paylaşırken, öğrencilerimizin hepsinin eşit koşullarda eğitim gördüğü varsayımı ile hareket etmekten ya da böyle bir algı yaratma çabasından vazgeçmelidir. Öğrencilerimizin evdeki ve okuldaki koşullarının eşit olmadığı en çok pandemi günlerinde ortaya çıkmıştır.

Milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitime yeterince erişemediği bir ortamda,uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilere en kısa zamanda internet ve tablet desteği sunulmalıdır.

Merkezi Standart Sınavlar Aşamalı Biçimde Ortadan Kaldırılmalıdır

Bakanlığın 18 Aralık 2020 tarihli basın açıklamasında “İlkokullarda sınav yapılmayacak, karne notları, ders etkinliklerine katılım puanı ile belirlenecektir. Ortaokul ve liselerde birinci döneme ait bir (1) yazılı/uygulama puanları ve performans notları üzerinden ölçme değerlendirme yapılacaktır.” denmektedir. Eğitimin uzaktan, sınavın ise yüz yüze yapılması bir çelişkidir. İlkokullarda sınavın yapılmayacak olması olumlu bir karar olmakla birlikte, pandemi nedeniyle her gün yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği bir dönemde ortaokul ve lise öğrencilerinin yüz yüze yapılacak olan sınavlar için okullara çağrılmasını doğru bulmuyoruz. Ortaokul ve liselerde birinci döneme ait sınav ve performans notları üzerinden yapılacak ölçme değerlendirmeler, eğitimdeki eşitsizlikleri yeniden üretecektir. Pandemide derinleşen eşitsizlikler ortadayken ve salgının yayılımının arttığı bu dönemde sınav yapılmamalıdır. Yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte yapılacak olan telafi eğitimlerinden sonraki ölçme değerlendirmeler birinci yarıyıla yansıtılmalıdır. Bu eşitsiz koşullarda öğrencilerin yaşamını belirleyen sınavların, eğitimin diğer yönleriyle birlikte düşünüldüğünde ne denli stres, kaygı ve korku yarattığını düşünmek hepimizin  görevidir.

“sınavsız eğitim modelleri” için harekete geçilmelidir

Dünyanın birçok ülkesinde, merkezi standart sınavların azaltıldığı birçok eğitim modelinin var olduğunu anımsayarak, salgın koşullarında eğitim üzerine daha çok düşünülmeli ve öğrencilerin bilgi, beceri ve yeteneklerini daha fazla açığa çıkaracak olan “sınavsız eğitim modelleri” için harekete geçilmelidir. Öğrencilerin içsel güdülenmelerine ve somut üretimlerine daha çok özen gösteren, daha dayanışmacı, geliştirici, aynılaştırmayan, öğrencilerin güç ve yetilerinin açığa çıkması için eşit ve denk eğitim koşulları sağlayan, tüm öğrenciler için sonuçlarda eşitlik fikrini işleyen eğitim stratejileri üzerinde durmak zorundayız. MEB, tüm eğitim bileşenlerinin ve bu alanda örgütlü tüm demokratik kitle örgütlerinin düşüncelerini ve önerilerini dikkate alarak söz, karar ve yetkilerini okul, ilçe il milli eğitim düzeyleriyle paylaşarak ortak akıl ve duygu üretimi çağrılarına kulak tıkamamalıdır.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin sahip olduğu tüm yeti ve güçlerini kavramalarına ve geliştirmelerine yardımcı olarak bilgi, beceri ve duygu zenginliğini ortak geleceğimize taşımak hepimizin görevidir.

 

 

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER