Millet İttifakını oluşturan 6 siyasi parti tarafından 30 Ocak 2023 tarihinde kamuoyuna açıklanan “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”nin, “Temel Hak ve Hürriyetler”, “Sosyal Güvenlik” ve “Çalışma Hayatı” ile ilgili bölümlerinde yer alan emeklilerle, çalışanlarla ve sendikal alanla ilgili yazılı vaatleri olumlu karşıladığımızı belirtmek isteriz.
Ancak söz konusu ortak metnin, emeklilerin insanca yaşam talebiyle 1995 yılında başlattığı ve siyasi iktidar tarafından peş peşe açılan kapatma davalarına rağmen devam eden toplu sözleşmeli sendika talebini tam anlamıyla karşılamaktan uzak olduğunu da vurgulamak gerekmektedir.
SENDİKASIZ DEMOKRASİ OLMAZ, EMEKLİ SENDİKALARI KAPATILAMAZ
Emekli sendikaları, AKP/MHP iktidarı tarafından peş peşe açılan kapatma davaları ile haksız ve hukuksuz bir şekilde faaliyetten men edilerek, insanca ve onurlu bir yaşam için mücadele eden emekliler susturulmak istenmektedir.
Sendikalar, çalışanların ve emeklilerin ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını koruyan ve geliştiren emek örgütleridir.
Milyarlarca liralık servet sahibi olan işverenlere hiç ihtiyaçları olmadığı halde sendika kurma hakkı tanıyıp, buna karşın açlık ve yoksulluk sınırının altındaki maaşlarla yoksulluğa ve sefalete mahkum edilen milyonlarca emeklinin sendika hakkının engellenmesi girişimleri asla kabul edilemez.
EMEKLİLERİN SENDİKAL HAKLARI VE HUKUKİ DAYANAKLARI
Emeklilerin, ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için sendika kurmaları yasal ve meşru olup, kaynağını Anayasadan almaktadır.
Anayasada ve yürürlükteki yasalarda emeklilerin sendika kurmasını yasaklayan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, Anayasa’da açıkça yasaklanmayan bir hakkın kullanılması söz konusu olduğunda hukuk açısından esas olan özgürlüklerdir.
Temel hak ve özgürlüklere ilişkin tüm uluslararası sözleşmelerde, sendika kurma hakkı bir insan hakkı olarak herkese tanınmıştır.
T.C. Anayasası’nın 17. Maddesinde; “Herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu” belirtilmiş olup; 90. Maddesinde ise; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” denilmektedir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23/4. Maddesine göre; “Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkı vardır.”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11/1. Maddesinde de; “Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir” denilmiştir.
Anayasamızın 17. ve 90. maddeleri ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23/4. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11/1. maddelerinde yazılı olan metinlerde de açıkça görüldüğü gibi, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler dikkate alındığında yürürlükteki Anayasanın 17. ve 90. madde hükümlerine dayanılarak kurulan emekli sendikaları yasaldır ve haklarında kapatma davası açılamaz.
SENDİKASIZ DEMOKRASİ, TOPLU SÖZLEŞMESİZ SENDİKA OLMAZ
Milyonlarca emeklinin oylarıyla işbaşına gelen siyasi iktidarlara ve T.B.M.M.’ne düşen görev, mevzuattaki yasal boşluğun arkasına sığınarak emeklilerin sendikal haklarını engellemek değil, emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamaktır.
Bu görev, aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması bakımından da elzem ve kaçınılmaz bir görevdir.