2013 senesinde, Antakya’da katıldığı Ğadir Hum etkinliğinde yaptığı konuşmasında, dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’a “Yezid” dediği gerekçesiyle hakkında “hakaret” suçlamasıyla dava açılan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, beraat etti.
Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde hakkında Dava açılan Doğan Demir, 15 Ocak’ta ikinci kez Hakim önüne çıktı. Mahkeme, “Yezid” sözcüğünün “hakaret” değil “ifade özgürlüğü” kapsamında sayılması gerektiğini belirterek, Demir hakkında “beraat” kararı verdi.
-HAKARET DEĞİL ELEŞTİRİ-
Görülen Dava’da sanık sandalyesinde oturan, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, esas hakkındaki savunmasını yaparken, net bir gerekçe ortaya koydu:
“Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Ben, Türkiye’nin en büyük Alevi Derneği’nin başkanlığını yapıyorum. Bu sıfatımla da zaman zaman konuşmalarda bulunuyorum. İddianame’ye konu konuşmamda hakaret unsuru olmayıp, haber çıktılarından da anlaşılacağı üzere, Cumhurbaşkanı’nın beyanatları hakaret niteliğindedir. Yargılanması gereken biri varsa, o da kendisidir. Benim sözlerim eleştiri niteliğindedir.”
-DAVA SİYASİ, HUKUKİ DEĞİL-
Mahkeme Heyeti, görülen Dava’da, Sanık Doğan Demir’in müdafii Av. Ekrem Dönmez’den de esas hakkında savunmasını isterken, Dönmez’in konuya eklediği değerlendirme oldukça net ve çarpıcı oldu. Görülen Dava’nın hukuki bir dava olmaktan çok siyasi bir dava olduğunu dile getiren Dönmez, şunları söyledi:
“Türkiye’nin en büyük Alevi Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı olan müvekkilim, bir toplantıda konuşma yapmak üzere davet edilmesi neticesinde, Alevilerle ilgili sorunların ve bu sorunların çözümlerinin her seçim döneminde söz verilip daha sonra ihmal edilmesi nedeniy
le, sorunla
rı kendilerinin çözmesi ve bu işin siyasilere bırakılmaması gerektiğini söylemiş, bu konuşmaları sırasında da, Aleviler için önemli olan ve Peygamber’in torununun öldürüldüğü tarihi bir olaya atıfta bulunmuştur. Bu konuşması nedeniyle, tüm bu sözlerindeki amaç dikkate alınmaksızın, bir kelime cımbızlanarak hakkında iddianame düzenlenmiştir.
Oysaki soruşturma aşamasında ‘takipsizlik kararı’ verilmesi gerekirdi. Ancak, Hakim ve Savcılar üzerindeki ‘baskılar’ nedeniyle, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenlemeyi tercih etmiştir. Ülkemizde, bugün, adalet sisteminde Mahkemeler ve Savcılar, kendilerini bağımsız olarak görmeyip, kararları sonucu itibariyle endişe taşımaktadırlar.
Müvekkilimin, söylediği söz itibariyle hakaret kastı bulunmadığı gibi, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere, ifade özgürlüğünün bir sonucu olarak, siyasilerin eleştiri ve ağır eleştirilere tahammüllerinin bulunması gerekmektedir. İç hukukumuzun bir parçası konumundaki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de bu husus açıkça belirtilmiştir. Müvekkilimin, bu nedenlerle beraatine karar verilmesini talep ederiz.”
-GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ-
15/10/2015 tarihinde Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 2015/30 nolu Dosya numarası ile görülen Dava’nın sonucu ise, beklendiği gibi BERAAT kararı ile sonuçlandı, karar da şu şekilde çıktı:
“Sanık Doğan Demir hakkında, ‘Kamu Görevlisine Hakaret’ suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de, unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın BERAATİNE… Sanık Hasan Basri Özbey hakkında, ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de, unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın BERAATİNE karar verilmiştir…”
-ÖNEMLİ BİR KARAR-
Konuya dair bir değerlendirme yapan, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, alınan “Beraat” kararlarının “önemli” olduğuna işaret ederken, “Hakimlerin, siyasetin baskısını hissettiği yerde Adalet olmaz” dedi ve bu anlamda alınan kararla yerine gelen adaletin “değerli” olduğunun altını çizdi.
-BASRİ ÖZBEY DE BERAAT ETTİ-
Aynı Dava’da yargılanan ve Dava’ya konu olan etkinlikte yaptığı konuşmasında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü “Devletin Olanaklarıyla” Hacca gittiği için eleştirmesi nedeniyle “Cumhurbaşkanına Hakaret” ettiği iddiasıyla hakkında kamu davası açılan, dönemin İşçi Partisi (Vatan Partisi) Genel Başkanvekili
Hasan Basri Özbey de beraat etti. Hatırlanacağı gibi, Özbey, Abdullah Gül’ü devletin olanaklarıyla Hac’ca gittiği için eleştirmiş, “Bu Müslümanlık değil süslümanlık” demişti.
Özbey, Dava’da yaptığı savunmasında eleştiri hakkına işaret etti:
“Cumhurbaşkanı, eleştiriden muaf değildir. Cumhurbaşkanının görev sınırları içindeki faaliyetlerini eleştirmek, yurttaşların, hele ki siyasetçilerin en doğal hakkıdır.”