Türkiye İşçi Partisi (TİP), Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmemesini Hatay’da protesto etti. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Bugün öyle bir alçaklıkla karşı karşıyayız ki işledikleri suçların üzerini örtmek için, delilleri karartmak için, o süreçte yaptıklarının üzerini örtmek, görünmez kılmak için, sonunda mutlaka tahliye kararı vereceklerini bilmelerine rağmen sadece suçlarını örtebilecekleri zamanı kazanmak için Can Atalay’ın tahliyesini geciktiriyorlar. Bunu hiç aklımızdan çıkartmayalım. Can, öyle ama böyle mutlaka çıkacak. Hiçbir tereddüdümüz yok” dedi.
TİP, Gezi Davası kapsamında tutukluyken 14 Mayıs’ta yapılan seçimde Hatay’dan milletvekili seçilmesine rağmen Can Atalay’ın tahliye edilmemesini protesto etmek için Bugün Hatay’ın Arsuz ilçesinde halk buluşması düzenledi. Buluşmaya, TİP Genel Başkanı Erkan Baş da katıldı. Baş, şunları söyledi:
“SEÇİLMİŞ YA DA SEÇİLEMEMİŞ OLSUN, O SEÇİMDEN ÖNCE BURAYA GELENLERİN HİÇBİRİSİNİ GÖREBİLİYOR MUSUNUZ”
“Seçimlerden önce, tüm Türkiye’de olduğu gibi burada da bütün siyasi partilerin milletvekili adayları, ilçe başkanları, il başkanları, genel merkez yöneticileri, hepsi sizin oyunuzu almak için, sizi kendilerinin temsil edeceğine ikna etmek için buralarda kapı kapı, meydan meydan, çadır çadır dolaştılar. Şimdi seçim bitti. Seçilmiş ya da seçilememiş olsun, o seçimden önce buraya gelenlerin hiçbirisini görebiliyor musunuz? Türkiye’nin hiçbir yerinde, seçimden önce insanların deyim yerindeyse peşinde koşan o düzen siyasetçilerinden hiçbir tanesini göremiyorsunuz. Onlar sözde özgürler, dışardalar, halkın içindeler ama asla onları yanımızda göremiyoruz. Fakat bizim seçilmiş vekilimiz buraya, bizlerin arasına gelmek istiyor, onu zindan duvarları arasında tutuyorlar. İşte kavgasını verdiğimiz şey budur.
“ZİNDANLARI YIKMAK ZORUNDAYIZ”
Biz, depremden önce de Hatay’daydık, depremde de Hatay’daydık. Seçimden önce de Hatay’daydık, seçimden sonra da Hatay’dayız. Çünkü biz, zaten Hataylıyız. Biz, zaten Hatay halkının, bu ülkenin dört bir yanındaki emeğiyle, alın teriyle yaşayan yurttaşlarımızın içindeyiz. Bizi onlardan kopartmak için o zindan duvarlarını koyuyorlar, arkadaşlarımızı zindanların arkasında tutmaya çalışıyorlar. İşte biz, o yüzden zindanları yıkmak zorundayız. O yüzden Can Atalay’ı özgürlüğüne kavuşturmak zorundayız.
“SONUNDA MUTLAKA TAHLİYE KARARI VERECEKLERİNİ BİLMELERİNE RAĞMEN, SADECE SUÇLARINI ÖRTEBİLECEKLERİ ZAMANI KAZANMAK İÇİN CAN ATALAY’IN TAHLİYESİNİ GECİKTİRİYORLAR”
Tüm bu hukuksuzlukların, yolsuzlukların, hırsızlıkların ancak ve ancak örgütlü bir halk iradesiyle engellenebileceğini, bizim canlarımızı alan bu iktidardan hesap sorulması gerektiğini bilerek bir hak mücadelecisini, hak savunucusu bir avukatı Hatay’da aday gösterdik. Hatay halkı dedi ki ‘Biz kaybettiğimiz canlarımızı belki geri getiremeyebiliriz. Ama bu ülkede bir daha bunların yaşanmaması için bu süreçte sorumluluğu olan, 3-5 kuruş para kazanacak diye on binlerce insanın evlerini kendilerine mezar eden bu alçaklardan hesap sorabilecek bir milletvekiline ihtiyacımız var’. O yüzden Can Atalay seçildi. Bugün öyle bir alçaklıkla karşı karşıyayız ki işledikleri suçların üzerini örtmek için, delilleri karartmak için, o süreçte yaptıklarının üzerini örtmek, görünmez kılmak için, sonunda mutlaka tahliye kararı vereceklerini bilmelerine rağmen sadece suçlarını örtebilecekleri zamanı kazanmak için Can Atalay’ın tahliyesini geciktiriyorlar. Bunu hiç aklımızdan çıkartmayalım. Can, öyle ama böyle mutlaka çıkacak. Hiçbir tereddüdümüz yok.”