Esnafın sorunlarını yazmaya devam edeceğimi daha önceki yazılarımda belirtmiştim.
Önce berber ve kuaför esnafının, sonra da şoför esnafının yükselen ama bugüne kadar muhatap bulamayan sesini köşeme taşımıştım. Bugün bakkal ve bayii esnafının sorunlarını kamuoyunun takdirine sunacağım..
Bu görüşmeyi size aktarmadan önce İskenderun Bakkallar Ve Bayiler Odasının 1300 üyesi olduğunu söylemeliyim.
Çalışanları ile birlikte en az 2000 kişilik bir camia. Ailelerini de göz önüne alırsanız 8-10 bin kişi. Çaresizlik içinde bekleyen 10 bin vatandaşımız.
Ciddi sıkıntılar içerisindeler.,
Devletin vereceği desteği bekleyen bu insanların sesini mutlaka duymalıyız.
Bizim duymamız yetmez. Ankara’nın duyduğunu bildiğim bu feryada çözüm bulması şart.
Konuyla ilgili olarak İskenderun Bakkallar Ve Bayiler Odası Başkanı Mustafa Çöloğlu ile
corona virüs krizinin bakkal ve bayi esnaf ile odaya kayıtlı diğer esnaflarının nasıl etkilediği konusunu konuştuk.
Başkan Çöloğlu sözlerinin başında “Hem yönetenlerin hem de vatandaş şunu bilmesi gerekiyor;
Bu virüs’ten ne kadar çabuk kurtulur isek o kadar çabuk normal hayatımıza dönebiliriz. Zaman ne kadar uzarsa bu ekonomik anlamda hepimizin aleyhine olur bunun altından da hiçbirimiz kalkamayız. Çünkü o gücümüz yok olur” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Olan Esnafa Oldu..
Esnafa bugüne kadar yapılan desteklerin yetersiz olduğunu iddia eden Başkan Çöloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yalnız şu çok iyi bilinmelidir ki bu virüs olayın en büyük mağduru esnaf’lar olmuştur. Çünkü şu ana kadar esnaf’larımızı desteklemek için yapılan tek şey esnaf kredi kooperatif’lerinden çekmiş oldukları kredilerin faizsiz bir şekilde üç ay ertelemesidir. Bunun dışında bir şey yoktur.
Halk bankasının vermiş olduğu krediyi hatta daha fazlasını zaten esnaf kredi kooperatifleri veriyordu. Halk bankasının vermiş olduğu kredi ne faizsiz kredi nede öteleme var 6 ay sonra altı ayı birden ödüyorsun.
Sicil Affı Şart
Tabi onu da verirlerse, esnaf başvuru yapıyor sicilin temiz değil kefil getir diyorlar bu zaman da sicili temiz kaç esnaf bulabilirsiniz veya kim kime kefil olur.
Bizim bu kredilerlere mutlaka ulaşmamız lazım o yüzden esnaflık yaptığı yıllar göz önünde bulunarak mutlaka sicil affı’nın yapılması gerekir.
Esnafın nefes alması için bir yıl ödemesiz en az 25.000 tl faizsiz krediyle desteklenmelidir.
Bağkur Primleri 3 Ay Alınmamalıdır
Bir diğer konu ise bağkur’ları 6 ay ertelemekle esnafı rahatlatamazsınız peki 6 ay sonra birini ödemeyen esnaf ikisini birden o zaman nasıl ödeyecek. Bizim beklentimiz ilk etapta esnafların bağkur larının en az üç ay hiç alınmamasıdır.
Daha Uzun Süre Açık Kalmalıyız
Esnafların açıp kapama saatlerine gelince biz bakkal esnafının, diğer gıda sektörlerinin iş yerlerinin mümkün olduğu kadar uzun süre açık kalmasıdır. Hatta sokağa çakma yasağı olduğu günler de esnaflarımızın açık olmasının daha doğru olacacağını, bu sayede vatandaşın alış verişini daha uzun zamana yayarak daha az insanın bir araya gelmesini sağlayarak alış veriş çılgınlığının da önüne geçecektir. Bakkalların açık olması toplumda psikolojik olarak bir rahatlık oluşturacağını yarın ne yapacağız diye panik yapmayacağına inanıyoruz.
Kantin Ve Kırtasiyeci Esnaflarımızda Sıkıntılı
Ayrıca odamıza kayıtlı okul kantini işleten ve kırtasiyeci esnaflarımız var. Okulların kapanması ile birlikte bu kardeşlerimizde büyük sıkıntıya girdiler tamam kantinler çalışmadıkları günlerin kirasını ödemeyecekler ama bunla bitmiyor ki hepsinin kredi ödemeleri var çekleri senetleri var peki ne yapacaklar nasıl bunun altından kalkacaklar üstelik her kantinde en az iki kişi daha çalışıyor, bir de onların vicdani sorumluluğu var.
Kırtasiyecilerde de en büyük sıkıntı da çok yüksek olan kira bedelleri,
ayrıca onlarında yanında çalışan elemanlar var onların da çekleri senetleri var maalesef kirtasiyeci esnafımız da okulların kapanması ile birlikte büyük sıkıntılar içerisine girdiler.
1300 Esnafımız Çaresiz
Biz esnaf teşkilatı olarak büyük bir aileyiz arsuz’la birlikte iskenderun’da sadece bizim odamıza kayıtlı yaklaşık 1300 esnafımız var. Yaklaşık bunların 1000’e yakını gıda sektöründe ve hepimiz çaresiz durumdayız.
İşyerini kapatıp evinde oturacaksın demeyle de bu iş olmaz.
Bizler devletimizin gücünü bize verecekleri desteklerle yanımız da görmek istiyoruz…”
Satırlarımın da başında dediğim gibi, siz ne kadar okumaktan, dinlemekten bıksanız da bunalsanız da mağdur olan esnafın sesi olmaya devam edeceğim.
Sizin okumaktan sıkıldığınız, belki de “yine mi aynı konu” dediğiniz bu yazılar, o insanların sıkıntı dolu hayatı.
Bir kez daha tekrarlıyorum.
Devlet, ekonomik çarkın dönmesini istiyorsa, esnafa sahip çıkmalı!
Esnafın da zaten beklediği, görmeyi istediği bu;
Birlik ve beraberliğin sembolü haline gelmiş olan Türkiye’nin kanatları altında, en azından aşını kavuracak desteği almak.
