- Evvel Temmuz Festival etkinlikleri kapsamında yeni medya ortamı, deprem ve gazetecilik tartışıldı, güvenilir haberlere afet dönemlerinde neden daha fazla ihtiyaç duyulduğu ele alındı.
Doğru ve güvenilir habere afet dönemlerinde neden daha fazla ihtiyaç var? Depremin yarattığı ağır koşullara karşın bölge unutuluyor; bunu aşmanın yolu nedir? 23. Geleneksel Evvel Temmuz Kültür Festivali kapsamında Samandağ’da Faruk Bildirici, Ali Duran Topuz, Nadire Mater ve Semra Kardeşoğlu Kanar’ın katıldığı Gazetecilik ve Deprem panelinde bu sorulara yanıt arandı, yeni medya ortamında habercilik pratikleri tartışıldı.
Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Bülent Bilmez ve Siyasi Haber Koordinatörü Esra Üşüdür’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Faruk Bildirici, deprem sırasında en çok görülen ‘mucize habercilik’ olduğunu, ancak insanların yaşamlarının kurtarıldığı böyle anların bir yarışa dönüştürülmesinin sakıncalarını örnekleriyle aktardı.
Bildirici: Felaket bölgelerine deneyimli gazeteciler gönderilmeli
Medya ortamı zeminini, 6 Şubat depremleri haberleri ve fotoğraflarını ele alarak inceleyen medya ombudsmanı Faruk Bildirici, gazeteciliği insan mesleği olarak tanımladı, felaket haberciliğinde empati kurulmasının önemine, çocuk-bebek fotoğraflarının kullanımında sorumluluğa dikkat çekti.
Türkiye’de sık yaşanan felaketlere gazetecilerin de hazırlıklı olması gerektiğini kaydeden Bildirici, felaket bölgelerine deneyimli gazetecilerin gönderilmesi gerekirken, genç ve deneyimsiz gazetecilerin bölgeye gönderilmesini eleştirdi.
Bildirici, “Bizim işimiz biraz da yanlışları, eksikleri söyleme mesleğidir. Ama, biz neyi eksik yaptık, bizim eksiğimiz yanlışımız yok mu? Bizim de özeleştiriye ihtiyacımız var” dedi.
Kanar, 6 Şubat depreminin simge fotoğrafını sordu
6 Şubat depremlerini simgeleyen fotoğrafın hangisi olduğuna ilişkin katılımcılarla yanıt arayan, Birgün Yayın Danışmanı gazeteci Semra Kardeşoğlu Kanar, günümüzde dijital kolaylıklara karşın genç kuşak gazetecilikte yetersiz saha deneyimi sorununa dikkat çekti. Kanar, basın yayın kuruluşlarının Çağaloğlu’ndan İkitelli’ye taşınmasıyla başlayan süreçte, gazetecilerin de giderek yaşam alanlarından uzaklaştığını ifade etti.
Topuz medyayı siyasi ortamla birlikte değenlendirdi
ArtıGerçek ve ArtıTV Genel Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz, ’90’larla günümüz gazetecilik ve yayın süreci pratiklerini medya ortamları ve siyasi iklim ortamıyla birlikte incelediği konuşmasında gazeteciliğin yeniden tartışılmasını istedi.
Mater, haberin temel değer ve unsurlarını hatırlattı
Bianet kurucusu gazeteci yazar Nadire Mater, Diyarbakır’da geçtiğimiz yıl tutuklanan 15 gazetecinin adını okuyarak, “Dayanışma duygusunu yalnızca bir duygu olarak değil, elimizden gelen gelmeyen her şeyle arkadaşlarımızın cezaevinden çıkmasını ve tekrardan gazetecilik yapabilmesini sağlamamız gerekiyor” dedi. 1999’dan 2023’e internetin ‘yeni tip’ gazeteciliği getirdiğini, internetin gazeteciliğe büyük olanaklar sağlandığını kaydeden Mater, bunun haberin temel değer ve unsurlarını adeta unutturan sonuçlarına işaret etti. Mater, yeni yasal düzenlemelere ve kısıtlara karşın yeni bir medyanın mümkün olduğunu vurguladı.
Bölgede ağır koşullar devam ediyor, ama…
Öte yandan 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen 5 aylık süreye karşın ‘unutulma’ tehlikesine dikkat çekilen panelde, basın yayın kuruluşlarının muhabirleri-kameraların depremin yarattığı ağır koşulların yaşandığı bölgeye yeniden dönmesinin sağlanması gerektiği belirtildi. Bildirici, panelin ikinci bölümünde deprem sonrasının ağır koşullarına karşın unutulmayı aşmanın yolunun kurumların muhabirlerini alandan çekmemeleri ile sağlanabileceğini söyledi. Bölgenin unutulmaya başlandığını belirten Semra Kardeşoğlu Kanar da kameraların yeniden bölgeye dönmelerinin gerektiğini, bunu sağlayacak olanakların oluşturulmasını önerdi.