AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, “TÜSİAD eğer bir sivil toplum kuruluşu ise sivil toplum kuruluşu olarak fikirlerini belirtebilir ama geçmiş dönemde hükümetleri değiştirme gibi kendisine bir misyon edinen ve çok bozuk bir demokrasi siciline sahip olan TÜSİAD’ın 28 Şubat ruhuyla hükümetimize ayar vermeye çalışmasını tasvip etmiyoruz. Çok sermaye grupları hükümetimize ayar vermeye çalışmıştır. Onların nerede olduğunu milletimiz çok iyi görmektedir. Ey TÜSİAD; titre ve kendine gel. Hükümetimize muhtıra vermektesiniz bunu asla kabul etmiyoruz” dedi.
AK Parti Hatay Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, TBMM’de düzenlediği basın açıklamasında 6 Şubat depremlerine, CHP’nin ‘şaibeli kurultay’ iddialarına ve TÜSİAD’ın açıklamalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
“Deprem bölgesini ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışıyoruz”
Hüseyin Yayman, şu ifadelere yer verdi:
“Deprem bir ulusal güvenlik sorunudur ve gündelik siyasete asla alet edilmemelidir. Bu deprem bin yılın depremidir. Bu bir deprem değil kıyamettir. 445 bin hak sabihinin 201 binin evleri teslim edilmiştir. Depremin en büyük yıkıma uğrattığı Hatay’da ise 155 bin hak sahibi vardır ve 46 bininin anahtarları teslim edilmiştir. Eğer Cumhurbaşkanımız olmasaydı bu depremin yaralarını sarma konusunda problem yaşardık. Bu yıl içinde hak sahibi olan bütün vatandaşlarımızın evlerini teslim edeceğiz. Depremde ölenleri geri getiremeyiz ama deprem bölgesini ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışıyoruz. Deprem bölgesine ilişkin Özgür Özel’in amacını aşan ifadeleri oldu. ‘Evler yapılmadı’ denildi, biz kendisine şunu söylüyoruz; eğer Cumhur İttifakı vekillerine inanmıyorsan Hatay’da ne kadar evin yapıldığını CHP’li milletvekillerine, il ve ilçe başkanlarına sorabilirsin. Siyaset bu kadar ucuz olmamalı. Sayın Özel, ‘orada hiçbir şey yapıldı’ dediğinde deprem bölgesindeki vatandaşlar buna gülüyor.
“Bu sözler suçunu bastırma psikolojisinin sonucudur”
Kurultay tartışmalarını millet ibretle izlemektedir. Türk demokrasi tarihine ayıplı kurultay olarak geçen bu kurultay fazla söze gerek bırakmamaktadır. CHP’nin içinden siyaset yapan insanların kurultayla ilgili şaibeleri gündeme getirmeleri, delegelere ev, telefon, para verildiği iddia edilmektedir. Eğer bu iddialar doğruysa gerçekten Atatürk’ün kurduğu partinin bu noktaya gelmesi sözün bittiği yerdir. CHP’nin içine girdiği bu ontolojik kriz de demokrasi tarihi bakımından ibretliktir. CHP, kendi içindeki tartışmaları bastırmak, kendi içindeki çatlakları yapıştırmak için hükümetimize kimi zaman deprem üzerinden kimi zaman TBMM içinde önceki gün Ali Mahir Başarır’ın ‘AK Parti’yi lanetliyorum’ açıklamasını aynen kendisine iade ediyoruz. Kem söz sahibine aittir. Bu sözler suçunu bastırma psikolojisinin sonucudur.”
“Biz CHP’ye, TÜSİAD’a bakarak siyaset yapmayız”
TÜSİAD’ın amacını ve haddini aşan hükümetimizle ilgili sözlerini kınıyorum. TÜSİAD eğer bir sivil toplum kuruluşu ise sivil toplum kuruluşu olarak fikirlerini belirtebilir ama geçmiş dönemde hükümetleri değiştirme gibi kendisine bir misyon edinen ve çok bozuk bir demokrasi siciline sahip olan TÜSİAD’ın 28 Şubat ruhuyla hükümetimize ayar vermeye çalışmasını tasvip etmiyoruz. Çok sermaye grupları hükümetimize ayar vermeye çalışmıştır. Onların nerede olduğunu milletimiz çok iyi görmektedir. Ey TÜSİAD; titre ve kendine gel. Hükümetimize muhtıra vermektesiniz bunu asla kabul etmiyoruz. Hayırdır inşallah, bizim bilmediğimiz bir uluslararası gündemin sözcülüğüne mi soyunmaktasınız? Bizim bilmediğimiz bir vesayet odağının yeni sözcülüünü mü yapmak istemektesiniz? TÜSİAD’ın bu tavrını milletimize havale ediyoruz. Biz CHP’ye, TÜSİAD’a bakarak siyaset yapmayız. Biz milletimize bakarak siyaset yaparız. Perdenin arkasında duranları perdenin önüne çağırıyoruz. Siyaset yapmak istiyorsanız parti kurun ya da CHP’ye üye olun ve orada siyaset yapın. Biz Cumhurbaşkanımızı bir kez daha Başkan yapmakta kararlıyız ve bu konuda çalışmalarımız devam ediyor.
