Arsuz Belediye Başkanı Dr. Asaf Güven, çadır temini ve diğer konularla ilgili bir basın metni yayınladı.
Başkan Güven açıklamasında, “Yaşadığımız deprem faciası hepimizi ve bu bölgenin yaşayanları olarak belediye personelimizi de ağır şekilde etkiledi. Maalesef ki bu süreçte belediye çalışanlarımızdan kayıplar verdik, kimisinin evi yıkıldı, kimisi yakınlarını kaybetti. Hepimiz sevdiklerimizi ve sahip olduğumuz birçok şeyi kaybettik.
Deprem sonrasında, erzak ve çadır ihtiyacını karşılamakla yükümlü asıl kurumlar olan hükümetimiz, ilgili bakanlıklar, AFAD ve Kızılay dahi yeteri kadar çözememişken depremzede olan Arsuz Belediyemizden bu ihtiyacı kısa sürede çözmesini beklemek insafsızlıktır. Bu çetin koşullar ve yoksunluğa rağmen daha yasımızı bile tutamadan mağdur olan herkesin ihtiyaçlarını karşılamak, hep beraber yaralarımızı sarabilmek adına belediyemiz Arsuz Kaymakamlığı ve ilgili devlet kurumları ile işbirliği içinde tüm gücüyle çalışmak için bütün koşulları zorlamaktadır. Çadır temini konusunda vazifeli olan kurumların ihtiyaçlara yeterli düzeyde cevap verememesi sebebiyle, imkanlarımızı zorlayarak, hatta imkanlarımızın üzerine çıkarak hayırsever vatandaş kurum ve kardeş belediyelerimizle beraber çadır kentler kurmaktayız ve kurmaya devam ediyoruz.
Diğer deprem bölgeleri ciddi göç verirken, Arsuz diğer bölgelerden farklı olarak daha fazla göç almakta ve son gelen göçlerle birlikte bu olağanüstü şartlarda artan nüfusu sebebiyle temin edilebilen çadırlara ek olarak yaklaşık 10.000 ek çadıra daha ihtiyaç duyulmaktadır. 10.000 çadırın maliyetini maddi sınırlılıklarımızla birlikte göze almamıza rağmen tedarik sıkıntısı bulunduğu için toplu çadır satışı yapan firma bulamadık. Çadır satışı yapacak ve siparişi kısa sürede teslim edecek bir kurum veya firma bilen varsa da en kısa zamanda haberdar edilmek isteriz ki gerekeni yapalım.
Bazı vatandaşlarımız doğrudan evlerinin önüne çadır talep etmektedir. Gönül isterdi ki herkesin evine bir çadır kurabilelim ama yukarıda da bahsettiğim sebeplerden dolayı Belediyemiz afet yönetiminde olması gerektiği gibi ağırlığını 3 öğün yemek, duş, tuvalet, çocuk alanları, psikososyal destek uzmanları gibi imkanları olan çadır kentlere vermektedir. Bununla birlikte değişik kurum ve kuruluşlardan sağladığımız ve sağlamakta olduğumuz sınırlı sayıda çadırı; evi tamamen yıkılmış, kronik ve ağır hastalığı ya da engelli üyesi olan ailelere öncelik vererek talep eden ailelere ulaştırdık ve listelerimizi titizlikle tutmaya devam ediyoruz.
Bu bilgiler doğrultusunda bazı konulara açıklık getirmek ve oluşturulmaya çalışılan bilgi kirliliğini önlemek adına şunları açıkça belirtmek isterim.
Devletin ilgili kurumları ve başka merciler veya gönüllü kişiler de yeterli sayıda olmasa da çadır dağıtımı yapmaya çalışmaktadır ve bu çadırları hangi kriterlere göre kime ne için dağıttıkları, dağıtımı yapan kişi ve kurumlara sorulması gereken bir sorudur. Yani evlerde görüldüğü söylenen çadırların çok büyük bir kısmı Belediyemizce dağıtılmamıştır. Halihazırda kendi ailem dahi bireysel çadır temin etmemiş ve Arsuzlu son bireyin elinde çadır olana kadar da çadırı olmayacaktır. Kendim veya ailem dahi deprem riskinde çadır kullanamıyor iken, belediyemizin ayrımcılık yaptığı ve bu doğrultuda çadır dağıtımı yapıldığına ilişkin söylentiler gerçeği yansıtmamaktadır ve kötü niyetlidir. Birlik, beraberliğimize ve süreci sağlıklı bir şekilde atlatmamıza zarar vermektedir. Ek olarak bireysel çadır dağıtan kişi ve kurumların hangi kriterlere göre bireysel çadır dağıttığının muhatabı Belediyemiz değil, ilgili kişi ve kurumlardır.
Acımız ve hüznümüz ortak, yaralarımızı hep beraber, çeşitli fedakârlık ve iyi niyet ile sarmaya çalışacağız. Çok büyük bir felaketin içinden çıkmaya çalışırken elbette ki bazı hatalarımız, eksiklerimiz olacaktır. Bu noktada ihtiyaç taleplerini bildirmek veya yardımcı olmak isteyen, çözüm odaklı yaklaşan iyi niyetli herkese destek ve yardımcı olmak için kapımız açıktır. Fakat şunu da ayrıca belirtmek isterim ki biz yaralarımızı sarabilmek adına seferber olmuşken, içinde bulunduğumuz koşulları bilmesine, farkında olmasına rağmen, yaraları derinleştirmek, yaşadığımız acılar üzerinden bireysel çıkar sağlamak adına kasıtlı bir şekilde belediyemizi ve şahsımı hedef göstermeye çalışan kötü niyetli kişi ve haberlere itibar etmeyiniz. Depremin olduğu andan itibaren ben ve ailem gece gündüz sahada kâh enkaz çalışmalarında, kah koordinasyon toplantılarında, kah taziye ve vatandaş ziyaretlerinde olduk, olmaya devam edeceğiz. Farklı hesaplar peşinde koşan bu kötü niyetli kişiler her ne yaparlarsa yapsınlar bizi yıldıramayacak olup tüm sorunları var gücümüzle çözmek için sarf ettiğimiz çaba ve motivasyona engel olamayacaklardır.
Sağduyulu herkesin desteğini bekleyerek, kamuoyuna saygı ile duyurulur,” ifadelerine yer verdi.