Dünya Öykü Günü´nde İskenderun Çocuk Kütüphanesinde düzenlenen ´Neden okumuyoruz´ konulu söyleşide konuşan yazar Sevinç Çevik, İskenderun Anadolu Lisesi, İskenderun Sahil Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İskenderun 2. OSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Namık Kemal Ortaokulu öğrencileri ile öğretmenlerine seslendi.
İskenderun Halk Kütüphanesi Müdürü Harika Leyla Yaman´ın da katıldığı söyleşide konuşan yazar Çevik, öğrencilere ´Şehrazat´ adlı öykü kitabını imzaladı.
Tarihsel bir kitap çalışmasını sürdürdüğünü anlatan Adanalı yazar Sevinç Çevik, “Neden kitap okumuyoruz? Çünkü, sıkıldığımızı, zaman bulamadığımızı söylüyor, önceliği kitap okumak yerine televizyon, internet ve sosyal medyaya veriyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizde kitaplar, ihtiyaç sıralamasının 231. sırasında yer alıyor. Aynı araştırma, kişinin bir günde 5 saat televizyon izleme oranını gösteriyor. Kitap; okumaya ayrılan süre ise yılda 6 saat” değerlendirmesini yaptı.
Toplumun bilinçli kitap tercihi yapmadığını ve seçimlerin rastgeli olduğunu ifade eden Çevik, “Kitap satışı ve okuma oranı birlirine çok yakın görünse de, kitap değiş-tokusu, yani paylaşımın fazla olması, satış ve okuma oranını aynı yapmıyor. Ama yine de kitap okuma oranı çok düşük. Ülkemizde televizyon izlenimi ise çok yaygın. Birçok kişinin, birkaç dizisi var. Günümüzde kitap okuma alışkanlığı kazanmamış, o tadı alamamış bir nesil yetişiyor. O zaman farklı alanlara da kayma söz konusu olabilir. Kitap tercihi olanların, hedefi de oluyor” diye konuştu.
Popüler kitapların çok fazla satılırken, edebi yönü ağırlıklı olan kitapların raflarda çok fazla olduğunu anlatan Çevik, kişilerin, özellikle genç ve çocukların, gelişimi sağlayan, yaratıcı olmayı getiren kitapları tercih etmesini önerdi.
´Kitap okuyan kişi ile okumayan kişiler arasında far var mı?´ diye soran Çevik, sorusuna şöyle yanıt verdi: “Elbette var. Hem de çok fark var. Mustafa Kemal Atatürk, ´Bir ülkede okumaya karşı istek olmadıkça, yıkım artar´ demiş. Bir ülkeyi okyanlar kalkındırır. Çünkü, okuyanlar hayata gerçekçi bakar. Söz dağarcılığını geliştirir, diline hakim olur ve onlar evrenseldir. Kitap okumak, insanın kendisini keşfetmesini sağlar. Kendini keşfeden insan evreni keşfeder. Evreni keşfedenin de altından kalkamayacağı iş yoktur” dedi.
Yazar Sevinç Çevik, “Kitap okumanın saati yok. İstediğiniz saatte okuyabilirsiniz. Ama, okmaktan ziyade ne tarz kitaplar okumamız gerektiğine odaklanmalıyız. Kapaklarına bakarak, kitaplara yönelmeyelim. Kitap, yazarlarla ilgilidir. Televizyonlarda da kitap programları yok. Ama kitap fuarları var. Neredeyse her ilke kitap fuarları düzenleniyor. İskenderun´da düzenlenen fuarda gençler kitaba çok yanaşmadı, daha çok orta yaş ve üstü kişiler kitaba yöneldi. Fuarlara gidilmeli, oradaki kitaplar incelenmeli. Çünkü, fuarlar yeni kitapların keşif yeridir. Okumak, kendimizi aramak için çıktığımız yoldur. Bu nedenle kitap tercihlerini bilinçli yapmalıyız. Bu nedenle kitaplara vakit ayırmaktan korkmayalım. Ve herkesin mutlaka bir zamanı vardır. Gençlerin vakti daha çok vardır. Çünkü onlar kendilerini geliştirmekten başka vakti yok. Vakit o nedenledir. Kitaplar bir aynadır ve bu ayna kendimizi yansıtır” diye konuştu.
Yaşanmış ve yaşanabilecek olayların kişi, yer, zaman unsurlarına dayandığı anlatım yazı türlerine ´öykü´ denildiğini anımsatan Çevik, öykünün çok eski zamandan günümüze ulaştığını, ancak romanın bir adım gerisinde kaldığını ifade etti. Romanın, öyküye göre daha uzun olduğunu anlatan Çevik, öykünün daha kısa yazı olması nedeniyle kelimelerin daha iyi seçilmesi gerektiğini, daha çok emek harcandığını da belirtti.
