Garip Turunç’un Kaleminden: Demokrasiden Uzak Savunmasız Bir Toplum
Yeni girdiğimiz yılın bu ilk günlerinde, bir şey yazasım yok, bir şey konuşasım yok. Yazsan ne yazar bu ülkede, bu dünyada? “Yıllardır yazıp çiziyorsun, ne değişti, ne düzeldi, yorulmadın mı?” gibi umutsuzluk, karamsarlık fışkıran cümleler uçuşuyor kafamda. Ama, üyesi olduğumuz toplum; açlık, yoksulluk, adaletsizlik, savaş, işkence politikalarıyla terbiye edilmeye çalışılırken, korku ve karamsarlık yaygın ve kronik bir ruh haline dönüşürken hiçbirimiz oturup durumu seyredemeyiz. Sorumluluk duygusuna sahip her bir aydın, siyasetçi, yazar veya entelektüelin elini taşın altına koyarak topluma öncülük etme görevi vardır. Acilen ve acilen demokrasi bloğunu inşa etme mecburiyetindeyiz. Türkiye toplumunun ezilenleri, ötekileri, demokrasi yanlıları, cumhuriyet değerlerine bağlı olanları, eğer bugünlerde bir araya gelemiyorlarsa, bir daha asla bir arada duramaz, bir arada yaşayamazlar.
Bunun sonucu olarak 2002 yılında demokratik olan ülkenin düzeni yavaş yavaş tek adam rejimine dönüştü. Ve bunun sonucu olarak sadece toplum değil bizzat Cumhuriyetin kurumlarıyla birlikte kendisi kasp edilmiş, çıplak ve savunmasız kaldı.
Kılıçdaroğlu ne dedi, bakalım:
Geçen hafta FOX TV’de “Sözüm Var” programına çıkan MAK Araştırma Başkanı açıklıyor: AKP yüzde 30! CHP yüzde 20 bandında. Bravo! Parlamenter sisteme geçelim istiyorsunuz ama ilk seçimde AKP yüzde 30’la birinci parti çıkarsa cumhurbaşkanı yasa gereği hükümeti kurma görevini ona verir ve MHP’yi de yanına alarak tekrar iktidar olur. Buna karşı bir stratejiniz var mı?
RELATED ARTICLES