Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk demiş ki, “Bir devlet ki Gümrük işlerini, vergilerini, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten alıkonulmuştur. Böyle bir devlete elbette bağımsız devlet denemez.”
O yüzden; Gümrükler, bir ülkenin ve milletin namusudur. Gümrükler, bir toplumun ve özellikle de iş dünyasının ahlakıdır. Gümrük işlerinin, bağımsız ve tarafsız Gümrük personelince görülmesi, dış ticaretin ve memleket ekonomisinin gelişmesi için çok önemlidir.
Gümrük idareleri başta Gümrük Mevzuatı olmak üzere Dış Ticaret Mevzuatı ve Kambiyo Mevzuatı’nı dikkate almak suretiyle ülkeye eşya giriş ve çıkışına yön vermektedir.
Gümrük idarelerince yapılan işlemlerin iki temel kanuna dayandığı bilinmektedir. Bunlar 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’dur.
Her iki Kanun muhataplarınca ne kadar iyi anlaşılır ve uygulanır ise, ülke açısından o kadar olumlu sonuç doğurur.
Ülke ekonomisinin gelişmesinde Gümrük idarelerinin önemi çok büyüktür! Gümrük idaresi gerek altyapı ve teknolojik olarak gerekse bilgi yönüyle ileri seviyelere ulaştığında ülke ekonomisine katkıları da büyük olacaktır.
KOLAY VE GÜVENLİ TİCARET
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı özellikle 2013 yılından itibaren “Kolay ve Güvenli Ticaret – Büyük Türkiye” temasını işlemektedir.
Bu çerçevede; ‘yetkilendirilmiş yükümlü’, ‘yerinde gümrükleme’, ‘izinli gönderici’ ve ‘ortak transit’ uygulamalarının zemini oluşturularak hayata geçirilmiştir. Mevzuat alanında da çok önemli değişiklikler yapılmıştır.
Ayrıca Gümrük idarelerinin Gümrük Kanunu ve ona dayalı olarak çıkarılan ikincil düzenlemeleri dikkate alarak yaptıkları; gümrük vergileri tahakkuk ve tahsil işlemlerine, Gümrük Kanunu’nda düzenlenen ‘kabahat’ fiillerine karşılık aldıkları para ceza kararlarına ve yine bu Kanun’a göre alınan ve hukuki sonuçlar doğuran kararlara karşı Gümrük idarelerince uzlaşma, itiraz, kararların tebliğ usul ve esasları, idari yargıya başvurma, mahkeme kararlarının uygulanması, kanunda düzenlenen kabahat fiilleri ve Kabahatler Kanunu genel hükümlerinin bunlara uygulanması konularında çok ciddi düzenlemeler de yapılmıştır.
Gümrük idareleri gerek Gümrük Kanunu ve gerekse Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanan ve başta yükümlüler olmak üzere onlar adına gümrüklerde iş takip eden temsilcileri arasında yaşanan uyuşmazlıkların neler olduğuna, bunların idari ve adli süreçlerine, bu süreçlerin sonuçlarına, Yargıtay ve Danıştay’ın konuyla ilgili verdiği ve içtihat mahiyetinde olan kararlarına uyum sağlamak amacıyla da Gümrük ve Kaçakçılık Mevzuatı’nı da sürekli olarak güncellemektedir.
KAÇAKÇILIKLA MÜCADEL EDENLER
En son olarak yürürlüğe konulan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda ‘kaçakçılık’ suçları tanımlanmış ve kaçakçılıkla mücadelenin usul ve esasları belirlenmiştir.
Kaçakçılıkla Mücadele Kanun’a göre; mülki amirler, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı personel bu Kanun’da yaptırım altına alınan fiilleri önleme, izleme ve araştırmakla yükümlüdür.
Adı geçen bu kurumlar, kendi kuruluş ve görevlerine dair veya Kanun Hükmünde Kararnameler çerçevesinde bu görevlerini de yerine getirmektedirler.
Kaçakçılık fiillerinin önlenmesi; esas itibariyle kanunun ‘kaçakçılık’ suçu olarak tanımladığı fiillerin işlenmesinden önce alınacak tedbirlerle bunların işlenmesine mani olmaktır.
Bütün bu birimler kendilerine verilen kaçakçılığı önleme görevini layıkıyla yerine getirmeleri için çağın gerektirdiği araç, gereç ve teknolojiye sahip olmaları yanında optimal kullanılacak personeli de istihdam etmektedirler.
Kaçakçılık fiillerini işleyenlerin değişik ve çok komplike yöntemler kullandıkları günümüzde bunlara en olacak birimlerin de onlardan daha donanımlı olma zarureti vardır.
Kaçakçılık fiillerini izleme ve araştırma görevi, artık bu fiiller işlendikten sonra yapılan faaliyetlerdir. Bu faaliyetler de çok geniş bir alanı içine almaktadır. Kaçakçılığı izleme ve araştırma faaliyetlerinin amacı; kaçakçılık fiillerini kim ya da kimlerin işlediğini bulup ortaya çıkararak bu fiillerin hukuk düzeninde yaptığı tahribatı gidermektir.
Bunun için kaçakçılık fiilini işleyenler araştırılacak, suçun işlendiğini gösteren iz, emare ve deliller bulunmaya çalışılacak; kaçakçılık fiillerine konu olup müsadere edilmesi gereken kaçak eşyanın bulunması ve el konulması temin edilecektir. Kaçakçılık fiillerini izleyen, araştıran veya soruşturan merciler bu konuda gerekli titizliği göstermek durumundadır.
Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve edil bir yargılamanın yapılabilmesi için, elindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adli kolluğa yaptırılır. Adli kolluk görevlileri Cumhuriyet savcısının adli görevlere ilişkin emirlerini yerine getirir. Adli kolluk, adli görevlerin haricindeki görevlerde üstlerinin emrindedir.
Kaçakçılık Mücadele Kanunu’na göre yapılan soruşturmalar sırasında; kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla görevli kamu görevlileri; görevlerini kötüyü kullanarak kaçakçılık suçunu bizzat işledikleri veya iştirak ettikleri anlaşıldığı takdirde, araştırmayı yapan merci tarafından yazılacak raporlarla haklarında bu fiillerden dolayı doğrudan Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulacaktır. Cumhuriyet savcısı da böylesi bir durumda soruşturma sürecini başlatacak ve sonuçta kamu görevlileri hakkında da kamu davası açılabilecektir. Bunun için 4483 sayılı Yasa’da öngörülen soruşturma yöntemlerine başvurulması söz konusu değildir.
İlave edelim ki, bu tür personel için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda veya diğer ilgili kanunlarda alınması öngörülen idari tedbirler (Örneğin: görevden uzaklaştırma gibi) soruşturma sırasında alınabilecek ve aynı zamanda idari yönden disiplin soruşturması da yapılacaktır.
Sözün özü: Bir ülkenin, idari ve adli mercilerini aldatan ve kaçakçılara müsamaha gösteren, kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla görevli personeli varsa, başka düşmana ihtiyacı yoktur!