Serhan Asker de Ankara Adliyesi önünde serbest bırakıldıktan sonra ilk açıklamasını yaptı. Asker, ilk olarak anne babasını aradığını belirtti. Asker, tarihe geçecek bir konuşma yaptı. Asker şunları dile getirdi:
“HERKESİN ANNE BABASI VAR BÖYLE KARAR VERİRKEN DÜŞÜNÜN”
“Önce annemi ve babamı aradım. Bu tür, tutuklamalar, gözaltılar,bu aileleri düşünerek de yapılabilir. Kim bilir onlar 24 saat geçti.
Neler yaşadılar, tabii bilmiyoruz. Herkesin bir annesi babası var. Böyle bir karar verirken bunları hep düşünmeliyiz.
Ben dün kanaldaydım. Beni kanaldan davet edebilirlerdi.Ya da bugün davet edebilirlerdi. Dün erken davet edip ifadem alabilirlerdi. Her şey yapılabilirdi ama 24 saattir özgürlüğümüz kısıtlanmış bir halde. Çok şükür şimdi özgürüz. Üzgünüz, doluyum. Ama bizim en büyük gücümüz tebessüm olacak değil mi? Dik duracağız. Dik duracağız.
“GÜLERSEK EN BÜYÜK YANITI VERİRİZ”
Gülersek biz en büyük cevabı veririz. Bizi üzemezsiniz. Yani benim annemi babamı üzebilirsiniz çünkü onların başka duyguları var. Ama biz bugünden itibaren aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Anadolu’yla kucaklaşacağız.
“BANA İLK ULAŞANLAR DEPREMZEDELER OLDU”
Telefonum bana teslim edildikten sonra beni ilk arayanlar, bana ilk telefonla ulaşanlar deprem bölgesindeki o güzel insanlardı. Şimdi tutukluyken çok öksürdüm. İyiyim aslında ama pazar günü biz Hatay’daydık. Hatay’da o toz duman içerisinde kalmış vatandaşlar.
Biz 3 saatlik yayınından sonra hala kendimize gelemedik. O asbestle baş başalar. Görkemli hatıraların yolculuğu devam edecek. Bu hafta Trabzon’dayız önce, sonra Rize’ye geçeceğiz. Anadolu’yu evinden Türkiye’yi göremeyen o güzel insanlara anlatmaya, tanıtmaya devam edeceğiz ve öbür haftada da 6 Şubat depreminin ikinci yılı. Yüreğimizle onların yanında olacağız. Onlara gideceğiz.
“SERHAN ASKER’İN GÖZALTINA ALINMASI GERÇEK GÜNDEM DEĞİL”
20 bin insan hala Hatay’da konteynerlarda o yorgun ve yaralı yürekleriyle bir de o konteynerlarda yaşamak zorunda kalıyorsa gündem Serhan Asker’in tutuklanması değil, gözaltına alınması değil.
Gündem Hataylı o yaralı, yorgun yüreklerdir. Gündem Bingöl’deki o Fatma teyzenin fileni dolduramamasıdır.
Gündem memurun en düşük emekli aylığının 14 bin lira olmasıdır. Asgari ücretin 22 bin lira, kiranın 30 bin lira olmasıdır. Biz korkmayız. Hiçbir arkadaşım korkmaz. Dediğim gibi biz bir aileyiz.
Ben ve Seda, çıktık ama şimdi Suat’ın, Kürşat’ın ve Barış’ın da tahliye olması için kulağımız olacak. Dün Seda’nın kızının doğum günüymüş
Yarın da… Ecenin… kızımın doğum günü… Nasıl tesadüfler…
Neyse yayından sonra telefonumu aldıktan sonra hemen annemi, babamı aradım ve Ece ile konuştum. İlk arayanlar CHP Genel Başkanı Özgür Özeldi. Çok teşekkür ediyorum.
Tutuklu gözaltı süresi boyunca CHP milletvekilleri burada da Seyit Torun var, Mahmut Tanal var, hepsi neredeyse bütün grup hepsi buradaydı geldiler destek oldular.
Hepsine çok teşekkür ediyorum. Hasta yatağında Edip Akbayram’ın eşi mesaj gönderdi. Ataol Abi mesaj gönderdi.
Hepsine çok teşekkür ediyorum. Onlar bizimle olduğu sürece biz de bu halkımızla hele o halk TV’nin önüne gelip o destek duygusunu bizimle paylaşan dayanışma içine giren o güzel Halk TV’nin izleyicisine candan yürekten teşekkür ediyorum.
“DAİMA ZALİMİN KARŞISINDA OLACAĞIZ”
Hayat devam ediyor ve biz güçlü bir şekilde burada biraz tutulabilirim duygusal birisiyim. Ama emin ediyorum ki daima zalimin karşısında olacağız biz Halk TV olarak.
Yoksulun, fakirin, dar gelirlinin sorunları olan, depremde acılar yaşayan, Kartal kaya’da, ben bugün Kartalkaya’da yaşama veda eden bir aileyi ziyarete gidecektim.
Dün randevu aldık, bugün oraya gidecektim. Yarın giderim. Hep giderim. Bunu biz hiçbir zaman bırakmayacağız. Halk TV o kadar güçlü ki sevgili seyirciler sizlerle o kadar güçlü ki bu dayanışma devam ettiği sürece Ozan diyor ya kışın sonu bahardır. Bahara yaklaşıyoruz biz. Baharı hak ediyoruz biz ve o baharda çok yakın…Dediğim gibi biz bir aileyiz.
O kadar üzülüyorum ki bu insanların hiçbir suçu yok aslında..
“ONLAR TUTUKLANIRSA BİZ DE TUTSAK OLACAĞIZ”
Suat’ın, Kürşat’ın ve Barış’ın tahliyesiyle sadece mutlu olacağım. Biz henüz tutsağız burada. Onlar tutuklanırlarsa da tutsak olacağız. Şu anda da tutsağız. Ve bugün beni en çok duygulandıran o eşini hapishanede kaybetti.
İlhan Erdost’un eşi. Onun bana saldığı ben gözaltındayken kapının açılmasıyla onu görmem Gül Erdost. Sanki İlhan Erdost’tan, Muzaffer İlhan İlhan Erdost’tan benim yüreğime karanfiller savurdu.
Bizim yat bir gün yatmamız ne ki onun eşi onun kaynı aydınlarımız bu uğurda bedel ödedi, ödediler ve can verdiler.
Bir gece Serhan Asker yatmış ne olacak ki? Biz onların yolundan gitmeye devam edeceğiz. Aydınlık Türkiye için, bilimi savunan Türkiye için, sorgulayan Türkiye için.
Çocuklara şimdiye kadar 65.000 kitap dağıttık, 65.000 kitap dağıtacağız. Aydınlan sınlar, soru sorsunlar, itiraz etsinler diye yolumuza biz devam edeceğiz. fazla da uzatmak istemiyorum.
Halk TV’ye gideceğiz. Vatandaşlar orada birikmişler. Hep beraber bu dayanışmayı sergileyeceğiz. Aydınlık Türkiye’nin ışıkları biz yakacağız. Karanlık Türkiye’nin düşmanları biz olacağız ve karanlık bir Türkiye asla olmayacak.