Sosyal Haklar Derneği’nin İskenderun temsilcisi Av. Bülent Akbay, depremden bu yana Hatay’daki çözülmeyen sorunlara dikkat çekerek “İlk günden beri bazı ihtiyaçlar yakıcı bir biçimde ortadayken, yöneticiler kalıcı konut ihaleleri yaparak devlet hazinesindeki yardım paralarını boşaltıp, yandaşlara aktarmaya başladılar” dedi ve ekledi: İnsanlardan önce paranın konutunu inşa ettiler.
6 Şubat’ta Maraş merkezli olarak gerçekleşen depremlerde yaşamını yitirenlerin sayısı resmi açıklamalara göre 50 bini aştı.
Diğer yandan, depremlerden etkilenen illerde yıkılan ya da imara aykırı değişiklik tespit edilen binalarla ilgili soruşturmalarda tutuklananların sayısı 298’e yükseldi.
Soruşturmalar kapsamında 104 müteahhit, 161 yapı sorumlusu, 15 yapı sahibi ve binada değişiklik yapan 18 kişinin tutuklandığı belirtildi.
Yaklaşık 2015 yılından bu yana İskenderun SHD temsilciliğini yürütüyoruz. Ancak 6 Şubat’tan bu yana bizim derneğin çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu fark edebildik. Çünkü bu deprem felaketiyle birlikte aslında yapayalnız olduğumuzu, devletin neredeyse hiçbir alanda hiçbir şekilde ne depremlere ne afetlere ne de yaşayacağımız hayati sıkıntılara karşı bir hazırlığının olmadığını gözlemledik.
Daha çarpıcı olanı söyleyeyim. Daha ilk günkü bazı ihtiyaçlar bugün yakıcı bir biçimde ortadayken ellinin üzerinde kalıcı konut ihaleleri yaparak, devlet hazinesinde yardım paralarını boşaltıp, yandaşlara aktarmaya başladılar. Oysa bu deprem çok ciddi bir depremdi ve yeraltında bir dizi yeni olaylar var, deprem analizlerinin çıkartılması gerekirken beton dökmeye başladılar. Bunun iki tane nedeni var: Bir tanesi bir an önce hazineyi tıpkı bundan önce yaptıkları gibi kurumların içini boşaltarak, hazineyi de boşaltarak yardım paralarını da bir an önce kendi çıkarları doğrultusunda havale etmek nedeniyle yapıyorlar. İkincisi de seçimden önce beton döktük faaliyetlere başladık şeklinde bir propaganda yapmak için yapıyorlar.
“Tek adam yönetim anlayışı şehrin yapılanmasını da yine tek bir kanala bağladı”
Tüm bunlar yaşanırken depremde en çok hasar gören illerden biri olan Hatay’ın son durumunu Sosyal Haklar Derneği (SHD) İskenderun temsilcisi avukat Bülent Akbay Gazete Karıncaya değerlendirdi.
Devletin hala bir dizi konuda yardımcı olması gerekirken derneğin çalışmalarına engel olduğunu dile getiren Akbay, bu süreçte yaşananları şöyle anlattı:
Çıkarılan yaklaşık yüz bin ton enkazın tarım alanlarına ve şehir merkezlerine yerleştireceğini vurgulayan Akbay, “Hepimizin sağlığıyla ciddi şekilde oynarken, doğaya dost, güvenlikli, depreme dayanaklı bir şehir inşa etmemizin önünde engel çıkartıyorlar. Bu konuda 126 No’lu kararname, bütün yetkileri bakanlığa ve çevre ve iklim müdürlüğüne veriyor ki reisen her şeyi yapabilecek konumdalar” ifadelerini kullandı.
“Tek adam yönetim anlayışı şehrin yapılanmasını da yine tek bir kanala bağladı” diyen Akbay, devletin meslek odalarının, mühendislerin bilim insanlarının katkılarını bugün de ‘dışlamaya devam ettiğini’ söyledi.
Devletin, kısmen denetleyebildikleri belediyeleri ve yerel yönetimleri de devre dışı bıraktığını vurgulayan Akbay, bu kurumların denetlenemez duruma sürüklendiklerini belirtti.
‘İçme suyu ihtiyacı hala karşılanmıyor’
Akbay, dün Antakya, Defne ve Samandağ bölgesini dolaştığını, buraların ilk günkü durumda olduklarını, hala girilmemiş enkazların olduğunu ve hayatın devam etmediği bir ortamla karşı karşıya kaldıklarını belirterek şöyle devam etti
Büyük laflar ediyorlar ama pratik anlamda bugün çadır kentlere gittiğimizde içme suyu ihtiyacının bile karşılanmadığını görüyoruz. İskenderun ve Hatay bölgesi sıcak bir bölgedir. Belki on beş gün sonra çadır ihtiyacının bir anlamı kalmayacak çünkü çok ciddi sıcaklarda çadırda kalma imkanı olmayacak ama hala insanların çadır ihtiyacının olduğu bir ortamdayız.
Buna karşın tüm bankalar nerdeyse lüks şubeler gibi konteynırlarla arazileri hızla kiralayıp, faaliyete başladılar. İnsanlardan önce paranın konutunu inşa ediyorlar. Oysa burada insanların özellikle Antakya’da, Defne’de ve Samandağ’da parayla satın alabileceğiniz bir iş yeri bulmak bile çok zor. Para hiçbir işe yaramıyor. İnsanların birbiriyle dayanışarak bu acı, sıkıntılı günleri atlatması gerekirken ne yazık ki otorite bu sorunlara, maddi ve siyasi çıkarlar temelinde yaklaşıyor.
Devletin ve diğer insanların topladığı yardımların, depremzedelere hiçbir şekilde yansımadığını vurgulayan Akbay, “Hepsi yalan dolan. Biz depremden sonra kendi kredilerimizi dahi kullanamaz olduk. Yalan söylüyorlar ve hiçbir kolaylık sağlamıyorlar. İnsanlara faizsiz krediler verdiklerini söylüyorlar ama başvuran insanların yüzde doksanını reddedip cevap vermiyorlar” şeklinde konuştu.
Kentin yeniden inşası ve halen çok ciddi yakıcı sorunların mevcut olduğuna dikkat çeken Akbay, gönüllülerin hız kesmeden deprem bölgesine gidip, oradaki insanlarla dayanışmasının çok önemli olduğunu ifade ederek, “Halkın birbirinden başka kimsesinin olmadığını” vurguladı.