Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin ardından Kızılay‘dan çadır satın almasıyla gündeme gelen AHBAP’ın kurucusu Haluk Levent, İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programına bağlandı. Levent bağlandığı yayında ilk kez AHBAP’ın aldığı yardımların meblağını açıkladı.
Halk TV’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programına bağlanan AHBAP kurucusu Haluk Levent, depremin 25’inci gününde gündeme dair açıklamalarda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in katıldığı yayına bağlanan Levent, şunları söyledi: “Şu anda konteynerler yerleşiyor. Yarından itibaren vatandaşların geçişi yapılacak. Değerli milletvekilimiz yanılmış olabilir. Kızılay çadırları konusunda daha önce belirtmiştim. Bu çadırlar sadece AHBAP’a satılmadı. Üç dört kuruluşa satıldı. AHBAP bunu gördü ve hemen aldı bu konuda doğru yaptığımızı düşünüyoruz. Burada insanlar ölüyordu. Donuyorlardı. İnsanlar ölülerini dahi taşıyamıyorlardı. Evet AFAD gelmiş ama eksik çok, yetişemiyor kimse. Burada insanlara çadır lazım, ben çadır bulamıyorum bazıları istismar edip çadırları stoklamış. Söylediğimiz çadırlar ancak bugün geldi ancak Kızılay’dan alınan çadırlar hemen vardı. Benim o anda Kızılay’danmış şundanmış bundanmış deme lüksüm yoktu. Ben Kızılay’ın satış yaptığını öğrendim ve o an bunu sorgulayacak zamanım yoktu.”
“Hemen alın” dedim
İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Levent, Kızılay’ın çadır satışı yaptığını internetten gördüklerini ifade ederek, “Trendyol’da dahi görülmüş. İnanamadık önce ama onu sorgulamak için zaman yoktu. Ben de hemen diyerek eğer bunlar kışlık çadırlarsa üçe beşe bakmayın hemen alın dedim” ifadelerini kullandı.
Levent, çadır bulduktan sonra TIR bulamadıklarını ifade ederek, “TIR’ları da ayarlamak için de birkaç saat harcadık. Sevgili arkadaşım Mahsun Kırmızıgül de Adıyaman’da AHBAP’ların yanındaydı oradan dağıtmaya başladık” dedi.
Yaklaşık 2 milyar TL’lik bir bağışa sahip olduklarını ifade eden AHBAP kurucusu şunları söyledi: “Ben şu anda depremlerden sonra kışlık izolasyonlu çadırların fiyatı 20 bin liradır. Biz de 19 bin 250 liraya aldık ama yine de 25 bin lira da olsa alırdım çünkü burada insanlar ölüyordu, donuyordu. Ben pazarlık yapmayadabilirdim. İnsanlar donuyor, ağlıyor, ölüyorken ben bekleyin kurumlar arası bir görüşme yapacağım diyebilir miyim? Kızılay çadır satmamalıydı bence ama satıyorsa da alırım ne yapabilirim?”
“Şerefim üzerine yemin ediyorum, paraların nereye gittiği şeffaf bir şekilde ortada olacak”
Özgür Özel ise Haluk Levent’e şu soruyu yöneltti: Size yardım yapanlar başkasına güvenmediği için size yardım yapıyor bunun ağır bir sorumluluğu var. Biz sizden şunu isteriz ben normal bir vatandaş olarak, kendi belediyemizin bir kampanyası olmasa AFAD’a vereceğime size verecek kafada bir insanım. Size geçmişte bağış yapanlar, hangi kurumlara bu paranın aktarıldığını şeffaf olarak paylaşırsanız…
Levent ise şu cevabı verdi: “Size şerefim üzerine yemin ediyorum bu paraların nerelere gittiği hiçbir kurumun olmadığı kadar şeffaf bir biçimde her yerde olacak. Üç yıl önce İzmir Belediyesi’ne deprem için sonrasında şehitlerimiz için yapılan Afrika’daki su kuyuları için Deniz Feneri’ne ama altını çiziyorum eski mide bulandıran Deniz Feneri’ne değil, yeni yönetime 200 bin TL verildi. Bu benim param değil, vatandaşın parası ve vatandaş da bu paranın şehitlerimiz için harcanmasını istediğini ifade ediyor. Şimdi biz dernek olarak bunları kasamızda tutamayız, bunları harcamak zorundayız. Dernekçiler bilir. Şartlı bağış varsa gittik yerine koyduk. Ama takip ettik. Vatandaşlara tapularını kendimiz verdi. Bizim parayla işimiz yok.”