Cuma, Kasım 22, 2024
No menu items!
Ana SayfaHatayHarabeye hükümet alıştı, biz alışamadık

Harabeye hükümet alıştı, biz alışamadık

Deprem felaketinin üzerinden tam 498 gün ve 4 bayram geçti. Her bayram daha buruk bir tablo yaşadıklarını anlatan depremzedelerin sorunları da neredeyse ilk günkü gibi aynı. Binaların akıbetinden rezerv alana kadar birçok soruna çözüm bekleyen afetzedelerden tepki yağıyor: “Bu harabe düzene hükümet alıştı, ancak biz asla alışmayacağız.”

İlayda Kaya

ilaydakaya@birgun.net

 

İlayda Kaya
İlayda Kaya

ilaydakaya@birgun.net

6 Şubat depremlerinin üzerinden 16 ay geçti ancak afetten etkilenen 11 kentteki sorunlar hâlâ çözümsüz.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın afetin ardından 1 sene içinde teslim edeceklerine yönelik verdiği konut sözü yerine getirilmedi. 21 metrekarelik konteynerlerde yaşam mücadelesi veren afetzedeler isyan etti: “Bu harabeye hükümet alıştı ancak biz alışamadık.” 

Depremle yerle bir olan kentlerin başında gelen Hatay’daki tablo giderek daha da vahim bir hal almaya başladı. Hatay’daki depremzedeler nitelikli eğitime ve sağlığa aylardır ulaşamadığı gibi rezerv alan, hijyen gibi sorunlarla da mücadele etmek zorunda kalıyor.

Bu mücadelelerinin yanı sıra depremzedeler kira, fatura yardımlarının kesilmesiyle daha da mağdur ediliyor. İstihdam kaybını telafi etmek için depremzedelere iş imkânı sunan Toplum Yararına Program (TYP) bünyesinde çalışan işçiler ise programın süresinin dolduğu gerekçesiyle bir bir işten çıkarılıyor. Tarım ve hayvancılık ise kentte giderek yok oluyor. Alım gücü gittikçe düşüyor. Öte yandan kent hâlâ harabe halde. Toz ve toprak soluyan yurttaş, sağlıklı gıdadan da uzak. Her alanda yalnız bırakıldığını söyleyen depremzedeler iktidara isyan ediyor: “Biz burayı unutanları affetmedik, affetmeyeceğiz.”

HARABE DÜZENİNİZE YAZIKLAR OLSUN 

Antakya’da konteynerde 2 çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi veren afetzedelerden Sevcan D. sıcak havalarda konteynerlerde yaşamanın zor olduğunu söylüyor. İktidarın kalıcı konut sorununu çözememesine tepki gösteren Sevcan D. kentte sık sık elektriklerin kesildiğini ve konteynerlerin sıcağı tamamen çektiğini söylüyor. Sevcan D. şunları anlatıyor: “Bebeklerimin gıda ihtiyaçlarını bile zor karşılıyorum. Çoğu zaman ihtiyaçlar karşılanmıyor. Havalar ısınmasıyla konteynerlerde yaşamak daha da zor hale geldi. Burası giderek unutulmaya başlandı. Elektrik, su sorunumuz devam ediyor. Yağmur yağınca her yeri su basıyor, yazın fareler, sürüngenler artıyor. Yazı nasıl geçireceğiz bilmiyoruz. Hükümet alıştı, bizi unuttu. Biz bu harabe düzene alışamadık.”

‘HÜKÜMET ALIŞTI BİZ ALIŞMADIK’ 

Konteynerde hayata tutunmaya çalışan bir başka afetzede ise hijyen sorunlarının devam ettiğini kaydediyor. Kentteki işsizliğin arttığına dikkat çeken afetzede yurttaş alım güçlerinin düştüğünü kaydediyor. Rezerv alan sorunlarıyla evlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduklarını da anımsatan afetzede, “Bu şartlarda böyle ne kadar daha yaşanır? Bizim çoktan kendi evlerimize kavuşmamız gerekirdi. Ev yok, iş yok, yardım yok. Bunun sorumlusu biz değiliz. Onca yakınımızı kaybettik. Akrabalarımın yarısı öldü. Böyle düzene yazıklar olsun” diyor.

***

Ekrem Deveci – Hatay Depremzede Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Kaosun asıl sorumlusu AKP iktidarının kendisi 

Hatay Depremzede Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Deveci, kentin sorunlarından özetle şöyle bahsetti: “Yetkililer ısrarla Hatay’da hayatın normalleştiğinden bahsediyor ama biz normalleşmediğimizi, halen birçok sorunla boğuşmak zorunda bırakıldığımızı ifade ediyoruz. Bir taraftan eğitimde yaşanan sorunlar, bir taraftan sağlık sorunları, öte taraftan ekonomik anlamda çok ciddi darboğaz içerisindeyiz. Rezerv alan karmaşası zaten kentte her tarafta tartışılıyor. İşsizlik ise ortada. Tarım ve hayvancılıkta da aslında çok büyük sorunlar var. Üretim yapmak yerine gündelik işler ile ekmeğini kazanma derdine düşüyor insanlarımız. Şimdi bir de yaz sürecine girdik. Konteynerde yazın sıcağında yaşamak çok zor.”

Deveci, iktidara seslenerek şöyle devam etti: “Hiçbir noktada yetkililer yeterli adım atmıyor. Bir kargaşa içerisinde yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Depremin ilk zamanlarından beri iktidarın toplumla kuramadığı bir bağ var. Depremin ilk zamanlarında iktidarın bizi nasıl yalnız bıraktığını hatırlıyoruz. 16 aylık süre zarfında hem verdikleri sözleri yerine getirmediler hem de burada hayatın normalleşmesi için en ufak çabayı göstermediler. Kalıcı konut sözü verdiler, kalıcı konut yok. Hayatın normalleşeceğini ifade etmişlerdi ama halen çadırda yaşayan vatandaş var. Devlet mutlaka Hatay’a özel bir bütçe ayırmalı ve özel bir bütçe üzerinden kentin yeniden inşasını halkla birlikte yürütmeli. Büyük bir kaos var ve bunun temel sorumlusu iktidarın kendisi. İktidarın buradaki sorumluluğu, halkının bu belirsizlik içerisinde kalmasını engellemek ve çözüm üretmektir. Bu anlamda iktidarın Hatay halkının taleplerini görmezden gelen tavrından acilen vazgeçmesi gerekiyor.”

***

Kalıcı konutlarımızı bedelsiz teslim edin 

Hatay’daki depremzedeler, ‘rezerv alan’ uygulaması nedeniyle evlerinin akıbeti için endişeli. Çekmece’den Ürgenpaşa’ya, Gazi’den Gültepe’ye, Odabaşı’ndan Akevler’e, Saraykent’ten Akasya’ya, Samandağ’dan Kırıkhan’a rezerve karşı sokaklara dökülen yurttaşlar, soruna çözüm bulmak bir yana muhatap dahi bulamıyor. Düzenlemeye göre, rezerv alan sınırları içinde kalan yapıların yıkılıp yerlerine yenilerinin yapılmasında mülk sahiplerinin rızası aranmıyor ancak oluşacak inşa maliyetini üstlenmeleri isteniyor. Depremzedeler sık sık sokaklara dökülerek eylem yapıyor. Son olarak iktidarın konut sözünü tutmadığı gerekçesiyle geçen günlerde eylem yapan yurttaşlar polisler tarafından darbedilerek gözaltına alınmıştı. Yurttaşların talebi açık ve net: Sözü verilen kalıcı konutları ivedilikle ve ‘bedelsiz’ verilmesi.

***

Binalar hâlâ çürük! 

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin depremden sonra söylediği “Orta hasarlıların hepsini ağır hasarlı gibi görmeye razıyız” sözü yerine getirilmedi. Aksine orta hasarlı okul binalarına güçlendirme çalışmaları yapılıyor. Yapılan bina analizi ve zemin etüdü sonuçları ise paylaşılmıyor. Hatay’daki Çanakoluk Huzurlu İlk-Orta Okulu en büyük örnek.

Hastaneler ise nitelikli sağlık hizmeti veremiyor. Sağlıkçıların hakları gözetilmediği gibi hastane binaları da sağlam değil. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün “Hatay’da sağlık yatırımlarımız sürüyor” diyerek açıklama yaptı. Koca; İskenderun’da semt polikliniği, Samandağ’da semt polikliniği, Dağ Mahallesi’nde Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi’ne bağlı ek hizmet binasının hizmete açıldığını kaydetti ancak konteyner ASM’ler, Sağlık Bakanlığı’nın ASM’ler ile ilgili yazılan mevzuatını bile karşılamıyor. Yalnızca adı ASM olan 21 metrekarelik konteynerlerin çoğunda hemşire dahi yok. Mağdur hastalar başka şehirlere yönlendiriliyor.

***

Yardımlar kesiliyor 

Depremzedeleri ortada bırakan iktidar, yaptığı destekleri de bir bir kesiyor. AFAD bu ay sonu itibarıyla depremlerde yıkılan binalarda oturan, evleri orta ve ağır hasar alan kiracılara yatırılan kira yardımının kesileceğini duyurdu.

Kesilen yardımlardan bazıları şöyle:

Türkiye İş Kurumu’nun afet, salgın, acil durum, sosyal kriz gibi nedenlerle işsizlerin 6 aylığına istihdam edilmesini sağlayan Toplum Yararına Programı’ndan depremzedeler yararlanmıştı. Programı biten işçiler işsiz kalmıştı. Bunun son örneği yine Hatay’da. Kentteki 1. Etap’ta çalışan 2 bin 500 çalışanın işine son verilirken, 2. Etap görev süresinin de 30 Haziran itibarıyla dolacağı ifade edildi.

Depremzedelerin mağdur olmaması için elektrik ve su sayaçları bir süre okunmayarak fatura gönderilmemesi kararı alınmıştı. Faturalar, kullanılan enerji miktarının artması ve 2. kademeden hesaplanması nedeniyle katlanarak yurttaşlara yollanmıştı.

***

Buruk geçen bayram 

Yakınlarını depremde kaybeden yurttaşlar bayram dolayısıyla mezarlıkları ziyaret etti. Aileler, depremde kaybettikleri yakınlarının mezarına çiçek bıraktı. Depremzede Yakup Saday, depremlerde kaybettiği ağabeyi ve yengesini mezarları başında andıklarını belirtti. Acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu anlatan Saday, “Gönül isterdi ki böyle bir deprem yaşamayalım ama maalesef yaşadık. Rabbim rahmet eylesin. Çok zor her bayramda, böyle mezarlığa geliyoruz, kalbimiz buruk, gözyaşlarımıza hakim olamıyoruz” diye konuştu. Konteyner kentte yaşayan Abdullah Dağlı da depremlerde 13 yakınını kaybettiğini, bayramın buruk geçtiğini kaydetti.

***

Haşere ve sürüngen artıyor 

Depremin ardından birçok yurttaş bölgeye gönderilen çadırlara ardından konteyner kentlere taşındı. Yaşamlarını 21 metrekarelik alana sığdıran afetzedeler eğitimlerini de sağlık hizmetlerini de burada gördü. 2 kış geçiren konteyner kentler, her yağış ve fırtınada sular altında kaldı. Sobalarla ısınmaya çalışan birçok yurttaşın konteynerleri ise küle döndü. Konteynerde 2’nci yazlarını karşılayan afetzedeler şimdi ise haşere ve sürüngenlerle mücadele ediyor. En büyük korkuları ise hastalık kapmak.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER