Hatay Tabip Odası (HTO), 1 Temmuz’la birlikte birçok yasağın ortadan kalkmasıyla, toplumun önemli bir kesiminde “pandemi bitti” algısının yer aldığını, bunun ise çok tehlikeli bir sürece işaret ettiğini kaydederek, “Tedbirler elden bırakılmamalı” uyarısı yaptı.
Hatay Tabip Odası Yönetimi tarafından yapılan açıklamada, yeni dönemde hükümet tarafından alınan kararların, pandemi ile mücadelede bilimsel verilere dayalı olmadığının görüldüğü, yapılan açıklamaların da toplumda pandeminin bittiğine, kontrol altına alındığına dair yanlış algılar yarattığını savundu.
Hatay Tabip Odası açıklaması şöyle:
“Son haftalarda, ülkemizde günlük yeni vaka sayısı 5000 civarlarında, günlük vefat sayısı ise 50 kadar olmaktadır. Aşılama doz ve hızının artmasına karşılık, iki doz aşı yapılanların oranı henüz % 20 civarındadır. Bu oranlar, salgının kontrol edilmesi için nüfusun en az %70’ine iki doz aşı yapılmış olması gerçeğine uzaktır.
Türkiye ve diğer ülkelerde kovid-19 mutasyonları, varlığını devam ettiriyor. Son verilere göre, en fazla endişe uyandıran varyantlardan birisi Delta Varyantı olarak adlandırılmaktadır. Söz konusu varyant kaynaklı kovid-19 vakalarının, daha farklı klinik semptomlarla kendini gösterebildiği, bazı hastalarda daha ağır seyredebildiği ve bulaşıcılık hızının İngiliz varyantının iki katı olduğu ispatlanmıştır.
‘salgın bitti’ algısı yaratılmasının ağır sonuçları olabileceği konusunda yetkilileri uyarıyoruz
Dünya Sağlık Örgütü, Delta Varyantının dördüncü dalgaya neden olabileceği, bu nedenle çok dikkatli olunması ve tedbirlerin elden bırakılmaması gerektiği uyarısını yapmıştır.
Türk Tabipleri Birliği ve Hatay Tabip Odası olarak, salgının şu anki verileri ve yapılan aşı oranlarıyla, başta Delta Varyantı olmak üzere, daha bulaşıcı yeni varyantlar da göz önünde bulundurularak, ‘salgın bitti’ algısı yaratılmasının ağır sonuçları olabileceği konusunda yetkilileri uyarıyoruz. İktidarın sorumluluğu, kendi yaşam biçimlerini ve bilimsel olmayan antidemokratik uygulamalarını tüm topluma dayatmak değil, salgına yönelik gerekli önlemleri almaktır.
Aşılamada son iki haftadır uygulamanın bazı günler günlük 1,5 milyona kadar çıkması sevindirici olmakla birlikte, unutmamalıyız ki, henüz toplumsal bağışıklığın uzağındayız. Gerek aşı konusundaki tereddütler, gerekse de bölgesel eşitsizlikler nedeniyle, toplumda aşıya güven oluşması için toplum katılımı sağlanmalı, yerel dinamiklerle işbirliği yapılmalı, toplumun tüm kesimlerini temsil eden demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının, sendikaların, sürece ve karar alma mekanizmalarına doğrudan katılımı sağlanmalı, aşılama hızı artırılmalıdır. Özellikle gençlerin aşıya karşı ilgisizliğine yönelik özel önlemler alınmalı, gençlik, aşı konusunda ikna edilmelidir.
Aşılama hızının artırılmasının yanında, varyantlara yönelik her 10 hastandan biri için -en olanaksız koşullarda dahi 20 hastanın birinde- ayrıntılı genom incelemeleri yapılmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Günlük test uygulamaları, filyasyon hizmetleri aksatılmamalıdır. Özellikle kapalı alanlardaki kalabalıklaşmaların önüne geçilmeli ve fiziksel mesafe, havalandırma, maske önlemleri devam ettirilmelidir. Aşı gibi, ücretsiz ve nitelikli maske dağıtımı da yapılmalıdır.”
-AİLE HEKİMLERİ MAĞDUR EDİLİYOR-
Hatay Tabip Odası açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, Aile Hekimlerinin Mağdur edildiği de savunuldu.
HTO açıklaması şöyle:
“Sağlık çalışanları pandemi ile boğuşurken, Cumhurbaşkanı imzalı çıkan yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği ile görev tanımları daha da belirsizleşmiş, basına demeç veren Aile Hekimlerinin sözleşmelerinin feshedilmesi için antidemokratik puanlama sistemleri getirilmiştir. Canla başla çalışan ve günlük aşılamanın yaklaşık % 75’ini yapan Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına hiçbir ek ödeme yapılmamıştır.
Hatay Tabip Odası olarak, pandemi ile nasıl mücadele ettiysek ve bu uğurda Türkiye’de 436, Hatay’da 13 sağlık çalışanını kaybetmemize rağmen yılmadıysak, bu ve benzeri antidemokratik uygulamalara karşı mücadeleyi de tüm gücümüzle yapacağımızın bilinmesini kamuoyunun bilgil