Hatay Barosu’nun oluşturduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi, 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için miting başvurusunu yaptıklarını bildirdi, saat 15.00’te Doğuş Okulları önünde toplanıp miting alanına doğru yürüyüşlerine başlayacaklarını ifade etti. Miting alanının, Şükrü Güçlü Bulvarı (Selim Nevzat Şahin Lisesi Önü) olduğunu belirten Tertip Komitesi, Nihat Mugil’in de etkinliklerine şarkılarıyla eşlik edeceğini bildirdi, emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana olan herkesi 1 Mayıs’ta buluşmaya çağırdı.
”Hayatta kalmak zorlaşıyor”
Tertip Komitesi adına açıklama yapan Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, ekonomik kriz, işsizlik, zamlar, pandemi derken, ülkemizde insanca yaşamak bir yana hayatta kalmanın bile her gün zorlaştığını söyledi.
Bu düzenin toplumun işini, aşını geçimini ve sağlığını korumadığını, aksine tehdit etiğini söyleyen Başkan Özgür Tıraş, bu düzenin çarklarının, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten kendilerini ezdikçe ezdiğini vurguladı. Bu düzenin çarklarının, zengini daha zengin etmek, bankaların kasalarını doldurmak, şirketleri ihalelerle beslemek üzere kurulduğunu, bu düzenin çarklarının sermayeye sömürecek ucuz emek, yağmalanacak doğa, talan edilecek kentler yaratmak üzere döndüğünü belirten Başkan Özgür Tıraş, açıklamasında şunlara yer verdi: “Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, borçlarla, salgınla mücadele ederken AKP iktidarı ülkenin tüm kaynaklarını, bir avuç patrona ve ayrıcalıklı zümreye aktarıyor. Halk işe, ekmeğe, insanca bir yaşama olduğu kadar demokrasiye, adalete ve hukuka da aç. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor.
”Demokrasinin son kırıntılıları yok ediliyor”
Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor. Bu düzenin devamı için demokrasinin son kırıntıları ortadan kaldırılıyor. Seçme ve seçilme hakkımıza dahi el uzatılıyor. Bu düzen mağdur ettiği milyonları bölüp parçalayarak yönetmek gibi tehlikeli bir yönteme başvuruyor. Sürekli olarak iç ve dış düşman yaratılıyor Yukarıdan aşağıya kışkırtılan şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık, mezhepçilik ve savaş politikaları bu düzenin yarattığı krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor. Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu düzen Türkiye’nin sırtında bir yüktür.
20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz. Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm sömürülenler, yoksullaşanlar ve ezilenler olarak 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var.”
