Hatay Veteriner Hekimler Odası 15. Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Genel kurula İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Veteriner Hekim Mehmet Emin UZUN, MKÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret KARACA, Samandağ önceki dönem Belediye Başkanı Veteriner Hekim Mithat NEHİR, HAMOK Dönem Sözcüsü ve Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Cem HÜZMELİ, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Tahsin KIRIK, Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Mithat BAKLACI, Tabip Odası Başkanı Sadık NAZİK, Ziraat Mühendisleri Odası 2. Başkanı Cevdet HAMURCU, Hayvan Sağlığı Şube Müdürü Mehmet KAYA ve veteriner hekimler katıldı.
Yangın çıkış sebebinin araştırılması ve sorumluların tespit edilerek en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyoruz
Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yahya HAMURCU kongrede bir konuşma yaptı. Hamurcunun konuşması şöyle; “
Konuşmama geçen cumartesi günü Samandağ ilçemizde başlayan ve içimizi dağlayan bütün müdahalelere rağmen uzun süre söndürülemeyen orman yangınının bizlerde derin bir üzüntü yarattığını belirterek başlamak isterim. Yangın çıkış sebebinin araştırılması ve sorumluların tespit edilerek en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Yanan yerlerin betona dönüştürülmesi, rant amaçlı imara ve maden faaliyetlerine açılmasına asla izin verilmemelidir. En kısa zamanda ve en hızlı şekilde tekrar ağaçlandırılması için gerekli çalışmaların başlatılması gerektiğine inanıyoruz. Hatay Veteriner Hekimler Odası olarak yapılacak iyileştirme ve ağaçlandırma çalışmalarını yapacak ilgili kuruluşlara destek vereceğimizi odamız adına duyurmak isterim.
Hatay Veteriner Hekimleri Odası, mesleğin toplum yararına kullanılması, üyelerinin hak ve menfaatlerinin korunması, ülke hayvancılığının geliştirilmesi ve demokratik kitle örgütü olarak ülke sorunlarına yasal zeminde demokratik tepkiler ortaya koyması gibi görev, yetki ve sorumluluklara sahiptir.
Odamız bu çerçevede kalarak ulusal ve yerel sorunlara yönelik öneri, görüş ve tepkisini gerek kurumsal üyesi olduğu 14 meslek odasından oluşan Hatay Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) bünyesinde yapılan etkinlikler ve basın açıklamalarıyla gerek farklı kurum ve kuruluşlarla birlikte hareket ederek gerekse de bireysel olarak ortaya koymaktadır.
hastalıkların %70’inden fazlası hayvanlardan insanlara geçen, hastalıklardır.
Ülkemizin ve mesleğimizin içinden geçtiği bu zor dönemde sizlere neler yaptığımızı, neyi savunduğumuzu, neler istediğimizi özetlemek istiyorum:
Pandemiyle mücadele aşamasında dünya genelinde başarı sağlayan ülkelerde tek sağlık uygulamaları hız kazanmış Veteriner Hekimler sağlık çalışanı olarak sahada aktif çalışmalar yürütmüştür. Ülkemize özgü virüsün izolasyonunu herkesten önce Veteriner Hekimler yapmış olmalarına rağmen veteriner hekimlerden yeterince yararlanılmadığını görüyoruz. Bununla beraber sağlıkta şiddet yasasına dahil edilmezken, tedavi yaparken yapılan hatalara ceza yaptırımı uygulayan yasaya dahil edildik. Yani korunmaya veya zamma gelince sağlık sınıfı sayılmıyoruz ama ceza vermeye gelince en önce hatırlanan bir meslek grubu oluyoruz.
Son pandemi süreci başta sağlık olmak üzere, ekonomi, sosyal yaşam ve diğer tüm alanlarda önemli değişimlere neden olmuştur. Bu değişimlerin en başına bundan sonrası için zoonoz hastalıklarla mücadele yeni bir politika olarak eklenmelidir. Unutulmamalıdır ki günümüzde insanlarda karşılaşılan hastalıkların %70’inden fazlası hayvanlardan insanlara geçen, yani zoonoz hastalıklardır. Bu nedenle tüm çağdaş ülkelerde olduğu gibi Veteriner hekimlerin başını çektiği koruyucu hekimlik konusunda yeni bir planlama yapılmalıdır. Örneğin COVID 19 ile mücadelede en başarılı ülkelerden olan Çin’ in Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Başkanı Dr. Gao’nun, Almanya’da bu işin ana karargahı olan Koch Enstitüsü Başkanı Dr. Wieler’in veteriner hekim olduğunu kaç kişi biliyor? Sadece isimlerini okur geçeriz ama bu ve daha birçok çağdaş ülkede zoonozlarla mücadelenin en ön saflarında veteriner hekimler vardır ve olmaya da devam edecektir.
Veteriner Hekimler olarak zoonotik hastalıklarla mücadelede deneyimliyiz, pandemide göreve hazırız, sahada halkla yoğun olarak bir arada olan sağlık sınıfı olan tek meslek grubuyuz, genellikle hastalar bizim ayağımıza gelmez biz hastalarımıza gideriz ve biz bu işin de üstesinden geliriz dememize rağmen veteriner hekimlerden yeterince yararlanılmadığını görüyoruz.
Mazisi insanlığa başarılı hizmetlerle dolu bir mesleğin ne kadar zorlu bir eğitimle elde edildiğinin göstergesi olan ve gençlere bunu hatırlatacak taban puan uygulaması da bu mesleğe layık görülmedi. Birçok fakülteye taban puan uygulaması getirilirken Veteriner Fakültelerine bunun neden getirilmediğini de anlamakta zorluk çekiyoruz. Daha da kötüsü örgün olarak, uygulamalı ve aktif derse katılım ve devam gerektiren mesleki eğitim, uzaktan eğitimle verilebilir hale dönüştürüldü. Bütün sağlıkla ilgili eğitim veren bölümlerde yüz yüze eğitim uygulaması kararı alınmışken Veteriner Fakültelerinde neden online eğitim kararı alındığını da anlamakta güçlük çekmekteyiz.
Çiftçi karamsar ve ümitsiz. Birçoğu üretemeyeceğini söylüyor,
Her geçen gün daha da zorlaşan üretim koşulları yerini üretmemeye bırakıyor. Çiftçi karamsar ve ümitsiz. Birçoğu üretemeyeceğini söylüyor, üretmemenin maliyetini hesaplıyor. Son yıllarda giderek ağırlaşan olumsuzluklar ve bunun doğrultusunda artan fiyatlar öncelikle hayvansal gıda ile beslenme ihtiyacı olan halkımızın alım gücünü aşmaktadır. Bu durum ülkemizde hayvancılıkla uğraşan kesimler ile bu sektörde profesyonel olarak çalışan meslek mensuplarının çalışma koşullarını, istihdam alanlarını sıkıntılı bir noktaya getirmiştir. Hayvancılıkta önemli miktarda üretimden kaçışlar, üretimde ve hayvan sayılarında önemli azalmalarla kendini göstermiştir. Şu anda yapılması gereken et ve hayvan ithalatından vazgeçilerek, hayvancılık sektöründe et ve süt üretimine yönelik bir seferberlik ilan edilerek en az beş yıl kalıcı, değişmeyen tedbirler alınarak uygulamaya konulmalıdır.
Ülkemizin güçlü, hızlı hareket edebilen, bağımsız bir Veteriner hekimlik teşkilatına ihtiyacı vardır. Hayvan sağlığı, hayvan varlığı ve gıda stratejik bir alandır. Bu alanda kilit meslek olan Veteriner hekimlikte son zamanlarda yaşatılan dejenerasyon durdurulmalıdır.
Hayvan sağlığı hizmeti bir hekimlik hizmetidir, çeşitli adlar altında açılan ve hekimlik yetkilerini kullanan bölümler kapatılmalıdır.
Bakanlık bünyesinde merkez ve taşra teşkilatlarında bulunan ve yıllardır hayvan ve toplum sağlığı için fedakârca mücadele eden her kademedeki birikimli Veteriner hekimler bu teşkilatın merkezinde olmalıdır. Tek sağlık konseptine uygun olarak sağlık personeli bir bütün olarak çalışmalı, özlük hakları konusunda da ayrımcılığa tabi tutulmamalıdırlar. Bakanlık koruyucu hekimlik tedbirleri alırken sahada çalışan binlerce serbest Veteriner hekimi yetkilendirmeli, birlikte çalışmanın şartlarını oluşturmalıdır.
Ülke hayvancılığının gelişimi için, hayvancılık desteklemelerinin tarımsal destekler içindeki oranı gelişmiş ülkelerdeki seviyeye çıkarılmalıdır. Daha da önemlisi gerek taşıyacağı hastalık riskleri gerekse yerli üretime olumsuz etkileri açısından hayvancılığımızın ölüm fermanı olan hayvansal ürünlerin ve canlı hayvanların ithalatı artık yapılmamalıdır.
Veteriner hekimlerin gerek teorik gerekse pratik bilgi donanımına sahip olmaları için veteriner fakültelerinin eğitim kadrosu, laboratuvar altyapısı ve hayvan hastanesinin yeterli olması gerekmektedir. Veteriner Fakültesi sayısı ülke ihtiyaçlarının çok üzerinde olup ulusal ya da uluslararası akreditasyon başarısı gösteremeyenlere öğrenci alımı durdurulmalı, öğrenci kontenjanları düşürülmeli, 5 yıl içerisinde bu şartları sağlayamayanlar kapatılmalıdır.
Yerel yönetimlerin görevi kapsamındaki sokak hayvanları, haşere mücadelesi ve halk sağlığı gibi sorunlarla daha etkin ve planlı mücadele edilmesi için Belediye Veteriner İşleri Müdürlüklerinin yeniden kurulması ve bu kurumlarda veteriner hekim istihdamının zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir.
Kamuda çalışan veteriner hekimlerin, 2008 yılında 5510 Sayılı yasada yapılan değişiklikle ellerinden alınan hakları, yani fiili hizmet süresi yeni ifadesiyle yıpranma paylarının yeniden verilmesini talep etmekteyiz.
Veteriner ilaçlarının Veteriner Hekim kontrol ve gözetimi dışında kullanılmasının önüne geçecek tedbirler alınmalı, bunun için veteriner tıbbi ürün satış ve bulundurma ruhsatı bulunmayan hiçbir yerde veteriner ilaçlarının satışına izin verilmemelidir. Veteriner ilaçlarına karekod uygulaması getirilmelidir. Şu anda uygulanan ilaç takip sistemi uygulaması ilacı değil daha çok veteriner hekimi takip eden ve veteriner hekimlere baskı unsuru olarak kullanılmaktadır. Halk sağlığını ciddi şekilde tehdit eden hayvansal gıdalardaki ilaç kalıntısı sorunu ilaç takip sistemiyle değil ancak ilaçlara karekod uygulaması getirilerek çözülebilir.
Suni tohumlama dahil hayvan sağlığı hizmetleri mevcut mevzuatta olduğu gibi sadece veteriner hekim muayenehaneleri, poliklinik ve hayvan hastanelerince yapılmalıdır. Bu hizmetleri vermek isteyenlerin bu kurumlardan hizmet satın almaları zorunlu kılınmalıdır.
Tarım ve Orman Bakanlığınca ruhsatlandırılan veteriner muayenehane ve polikliniklerinin diğer serbest meslek gruplarında olduğu gibi ayrıca belediyeler tarafından da tekrar ruhsatlandırılmasının önüne geçilmesini talep ediyoruz. Bu durum tam bir kanayan yaradır.
veteriner hekim camiası maalesef uygulanan yanlış politikalar sonucunda yaşam mücadelesi verir hale getirilmiştir.
Bugün ülkemizde devletten hiçbir destek almaksızın birçok hastalığın yok edilmesinde (ki bu hastalıklar arasında kuduz, brucella, verem, şarbon gibi son derece tehlikeli hastalıklar da var) mücadele veren veteriner hekim camiası maalesef uygulanan yanlış politikalar sonucunda yaşam mücadelesi verir hale getirilmiştir. Ülkemiz genelinde 7500’e yakın serbest veteriner hekim muayenehane ve poliklinikleriyle yapmış oldukları kamu hizmeti göz önüne alındığında açıkça korunması, güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerekirken destek bir yana yaratılan olumsuzluklar içerisinde yaşamak zorunda bırakılmıştır. Bugüne kadar serbest veteriner hekimleri ayakta tutan icra ettikleri işler bir bir çeşitli çıkar gruplarına pay edilmekte, serbest veteriner hekimliğin geleceği giderek yok edilmektedir. Serbest veteriner hekimlerin hayvancılığımıza daha sağlıklı hizmet verebilmesi, serbest hekimliğin gelişimi için desteklenmesi ve önünün açılması gerekir. Bu amaçla, muayenehane ve poliklinik açacaklara vergi indirimi, ucuz kredi desteği gibi teşvikler verilmelidir. Hayvan sağlığı ve ıslahı konularında Tarım ve Orman Bakanlığı gerekirse hizmet satın almalıdır.
E- Reçete uygulaması veteriner hekim ile hasta sahibini karşı karşıya getirmekte olup bu uygulama tamamen kaldırılmalıdır. Veteriner hekim ile hastası arasına bürokrasiyi koymayalım artık. Veteriner hekim hastasıyla mı uğraşacak yoksa bürokrasiyle mi? Serbest Veteriner Hekimlik üzerindeki mevcut ve kamu yararı da olmayan bu bürokrasi bir an önce kaldırmalıdır.
Derdimiz çok, diyeceklerimiz daha çok. Burada dile getirdiğimiz sorunlar sadece biz veteriner hekimlerin değil, aynı zamanda ülkemizin de sorunudur. Özellikle çocukların gelişimi ve dengeli beslenmeleri için et, süt, yumurta, bal gibi hayvansal ürünlerin önemi kimse tarafından yadsınamaz.