Cumartesi, Kasım 23, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelHATAY’DA YEREL SEÇİMLER VE SEÇİLECEKLER

HATAY’DA YEREL SEÇİMLER VE SEÇİLECEKLER

Yerel seçimlere 24 gün var! Seçim günü yaklaştıkça siyaset ısınıyor ve gerginlik daha da artıyor. 31 Mart Pazar günü yapılacak seçimde; Hatay Büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri ve muhtarlar seçilecek.

Öncelikle söylemeliyim ki, yapılacak seçimde; kimin kime oy vereceği, hangi partinin kaç oy alacağı, kimin Büyükşehir belediye başkanı veya ilçe belediye başkanı,  meclisi üyesi ya da muhtar seçileceği çok umurumda değil. Önemli olan Büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanı,  belediye meclisi üyesi ya da muhtar seçilecek kişilerin ahlaklı, erdemli, namuslu, dürüst, itibarlı, saygın, akıllı, vizyon sahibi ve hesap verebilir olmasıdır. Akıl ve vizyon çok önemlidir. Vizyonu olmayan kişilerin kente de kentliye de faydası olmaz, olamaz. Önemli olan akıllı olmak değil, aklı insanlığın yararına kullanmaktır.

Öncelikle Büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanı, Büyükşehir veya ilçe belediye meclisi üyesi ya da muhtar adayı olan kişilerin, görevinin gereklerini bilmesi çok önemlidir. Çünkü seçilecek belediye başkanının en büyük görevi; bulunduğu Büyükşehir veya ilçedeki sakinler için huzur ortamı yaratmak, kentin ve halkın ihtiyaçlarına yanıt vermek, buna uygun görüşmeleri gerçekleştirmek ve belediye içinde bulunan tüm kurumların denetimini sağlamaktır.

Belediyeler, yandaşlara rant dağıtan yerler değildir. Belediye başkanları ranta değil, halka çalışmalıdır. Belediyeler halkın refahını yükseltmek ve daha iyi yaşamasını sağlamak için vardır. Belediye başkanı; belediyenin çıkarlarını ön planda tutan, belediyenin teşkilatını ve personelini yönlendiren, belediyenin idari ve mali yönetiminde stratejileri oluşturan ve bütçenin doğru yönetilmesini sağlayan, belediyeyi resmi bir şekilde temsil eden, belediye meclisi tarafından alınan kararları yerine getiren önemli bir yöneticidir.

Dürüst, çalışkan ve vizyonu olan bir belediye başkanı; yönetimindeki kentin mevcut sorunlarını çözebilir; planlı ve kontrollü bir kent yaratabilir, kentini güzelleştirebilir ve kaderini değiştirebilir.

Hatay, Allah’ın bütün nimetlerini içinde barındıran bir Büyükşehir’dir. Büyükşehir’in tüm ilçelerinde, her yere yeni lüks binalar yapılmakla kentler yenilenmiyor. Aksine, dünyanın en güzel kentleri yaşanamaz bir kente dönüştürülüyor. Kentlerin siluetini bile çalıyorlar. Kentlerin nefes almasına, yeşilin korunmasına özen gösterilmiyor. Mezarlıklardan başka yeşil alan yok! Oysaki yeşil alanlar ölüler için değil, diriler için elzemdir.

ÖZEL ŞEHİRLER

İyi bir şehir, iyi bir kütüphanede çalıştıktan sonra, iyi bir salonda, iyi bir tiyatro oyunu seyredebildiğin ve temsilin ardından güzel bir kafeye gidip sohbet edebildiğin şehirdir. Bu özellik gelişmişse, diğerleri de ona göre gelişmiştir. Bir şehirde müzik, kütüphane, sinema, tiyatro,  üniversite, restoranlar, kitapevleri, parklar, sanat galerileri varsa, zaten yaşam vardır. Tabii ki bir de yaşamın pahalı olmaması gerekir. Spor yapılmayan, yürünemeyen; parkların, yeşilin kıt olduğu bir yerde yaşıyorsan, hoş bir şehirde değilsin demektir.

Bir şehir, insana ilgi sahaları sunabiliyorsa ya da belli bir sahanın içinde kişinin kendini geliştirmesini sağlayabiliyorsa, özel bir şehirdir! Oysaki en başta Antakya, Samandağ ve İskenderun olmak üzere kentler boğulmuş haldedir. Çünkü bu kentler, artık caddeleri, sokakları, havası ve trafiği itibariyle yaşanamaz hale gelmiştir. Bu kentlere çekidüzen veren yok! Üzülerek belirtmeliyim ki, Antakya gibi tarihi bir şehirde ‘şehir müzesi’ bile yok. Şehir müzesi;  geçmişi anlatırken, bugünü belgeler ve gelecek için hayal kurmamızı kolaylaştırır.  Bugüne kadar, bu konuda hiçbir ciddi girişim olmamıştır. Tarihi kent Antakya’nın bu eksikliğini  her fırsatta söyleyeceğim: artık bu kentlere yakışan yapılmalıdır.

Kim ne derse desin! Antakya’da, İskenderun’da ve diğer ilçelerde her yere garip garip çok görkemli binalar dikiliyor. Tarım arazileri konuta açılıyor. Tarihi yapılar ve mabetler ne kadar güzel olursa olsun, bu kalabalığın içinde kayboluyor ve bir anlamı kalmıyor. Şehircilikte çevre önemlidir. Çünkü yapı, çevresiyle güzeldir.

Yeni ve çok görkemli yapıların çevresinde birtakım gecekondular var. Bunların arasında yeşillik de yok. Bahçelerle süslü kentlerden eser yok artık! Caddelerde, sokaklarda bitişik nizamda fukara evleri var. Kentlerde zenginlik ve fakirlik yan yana durmaktadır. Özellikle de Antakya büyük abidelere sahip olmakla birlikte, tarih içinde müstesna bir şehirdir ama ne yazık ki bu müstesna şehrin cadde ve sokakları ücretli otopark olarak kullanılmaktadır. Çevreye, insanlara saygı yok!

Aslında Antakya düzensiz,  köy görünümlü, zenginlik içinde yoksulluk kentidir. Çünkü tarihi yapılarının güzelliklerini, tabiatın eşsizliğini ve mimari zerafetini rahatsız eden bir çevre var. Hatay Büyükşehir’in 2019 nüfusu tahmini verilere göre 1.625.955 kişi olup, kilometreye 274 insan düşmektedir. Bu nüfusa en az 500 bin Suriyeliyi de eklemek gerekiyor.  

Maalesef, Hatay’da tarım can çekişiyor, köylü toprağı ekmekten vazgeçiyor. Tarım ve hayvancılığın fişi çekilmiş haldedir. Kırsal kalkınma projeleri hazırlansa da hayata geçirilemiyor. Bu dönem öncelik kırsal kalkınmada olmalıdır. Çiftçiye fide ve hayvan verilmeli, kooperatifçilik desteklenmelidir.  Kırsaldaki üreticiler ve emekçi kadınlar kooperatifçiliğe özendirilmelidir.  Belediyeler, tarımsal ve hayvansal ürünlerin, kentlerde yaşayan yoksul halka doğrudan ulaşmasına ve ucuza satılmasına öncülük etmelidir. Belediyeler ‘Gıda Bankası’ kurmalıdır. Hatay Büyükşehir’in ekonomideki ve turizmdeki gelişmişlik düzeyi, adına ve cismine yakışmıyor.

Hatay Büyükşehir’de sadece bina yapılıyor! Kentler plansız, programsız betonlaşıyor. Organik tarım bölgeleri kurulmuyor. Küçük aile işletmeleri yok oluyor. Engelliler için hayat kolaylaştırılmıyor. Çünkü seçilen belediye başkanları halka değil, ranta çalışıyor!

Oysaki Hatay, kendine has ürünleri açısından potansiyeli çok yüksek bir Büyükşehir’dir. Dolayısıyla da üretildiği yere ait özellikler taşıyan ve markalaşabilecek ürün yelpazesi çok geniştir. Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yapılabilecek yüzlerce, binlerce ürün var. Hatay,  coğrafi işaretli ürün sayısını arttırmaya yönelik girişimlerde bulunabilir. Bu da en çok reklâm ve tanıtımlarla gerçekleşebilir. Hatay’a uluslararası düzeyde katma değer sağlayacak bu yöresel ürünlerin bilinirliği arttıkça daha büyük kitleler tarafından rağbet görebilir. Bu nedenle ‘EXPO 2021’ Hatay’ın reklâm ve tanıtımı için büyük bir fırsat doğurabilir.

Ayrıca turistler de Hatay’ı enteresan bir il olarak görüyor. Bu Hatay için büyük bir avantajdır. Değerlendirmek lazım. Hatay, turizmden çok ekmek yiyebilir. Hatay, biran önce turizmde hak ettiği yere gelebilir. Çünkü Hatay, turizmde çok yaşlı değildir. Ayaklarının üzerine yeni kalkmıştır. Dolayısıyla da Hatay Büyükşehir’de yapılan ve yapılacak olan tesisler çok değerlidir.

Hatay yöresi, Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Hatay; barış, kardeşlik, hoşgörü ve medeniyetler kentidir. Bu yüzden, 31 Mart Seçimleri’nde seçilecek olan Büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkanları ve belediye meclisi üyelerinin siyasi görüşü ne olursa olsun, yeter ki ortak kaygısı Hatay olsun!

Yeter ki Hatay; organik tarım merkezi olsun,  turizm kenti olsun, marka kent olsun, gastronomi kenti olsun, öğrenci kenti olsun, emekli kenti olsun, huzur  ve refah kenti olsun!

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER