Mustafa Kemal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı tarafından yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda ‘acil bir şekilde Antakya’da kentsel dönüşüme ihtiyacı’ olduğu vurgusu yapıldı.
Türkiye’de Kentsel Dönüşüm Politikaları, Antakya’da kentsel dönüşüm üzerine yapılan alan araştırmalarından sonra tez hazırlayan Aslıhan Gündoğdu ve Tez Danışmanı Doç. Dr. Şenol Adıgüzel’in raporları dikkat çekici bulundu.
Hazırlanan tezde, “Kentsel alandaki yapıların yüzde 80’i riskli yapılardan oluşmaktadır. Bu gerçekler, raporlar halinde ortaya konulmasına ve acil bir şekilde bu kentin dönüşüme ihtiyacı olduğu bilinmesine rağmen, bu konuda bugüne kadar önemli bir çalışma yapılmamıştır. Birçok nedenden dolayı Antakya kentsel alanı dönüşümden uzak kalmıştır. Hazırlanan bazı projeler olmasına rağmen uygulamaya konulamamıştır. Çalışmamızda alan araştırması kapsamında Antakya Metropoliten Alanının seçilmesinin de temel nedeni budur” denildi.
ÇOK SAYIDA RİSKLİ BİNA BULUNUYOR
Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında Hatay kırmızı kuşak üzerinde birinci dereceden deprem bölgesinde yer alıyor.
Deprem uzmanları, Antakya’nın bulunduğu kentsel alan, yerel yönetsel dizgenin de olumsuz etkisi ile çok önemli kentsel sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Suriye kaynaklı nüfus hareketleri Hatay’ın kentsel sorunlarını daha da ağırlaştırdı. Aynı zamanda bir deprem kuşağında yer alması ve tarihi Hatay şehrinin önemli bir bölümünün kentsel SİT alanı olması, buradaki yapı stokunun kalitesi açısından önem arz etmektedir. Hatay’daki yapıların yüzde 80’i riskli yapılardan oluşmaktadır” görüşünü beyan ettiler.
TOKİ SOSYAL PROJE İÇİN GEÇ KALDI!
Dar gelirli vatandaşları bir hayli heyecanlandıran TOKİ Sosyal projesi birinci derece deprem bölgeleri için geç alınmış bir karar olduğu belirtildi.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) Hatay’da inşa edeceği konutlara vatandaşlar ilgi gösterirken, riskli bina sayısının bir hayli fazla olduğu Hatay’da konut sayısının arttırılması gerektiğine dikkat çekildi.
Uzmanlar, TOKİ’nin birinci derece deprem bölgesindeki şehirlere ayrıcalık tanıması gerektiği görüşünü savundular.