Hatay Büyükşehir Belediyesi bir değişim ve dönüşüm paketini yavaş yavaş hayata sokuyor.
Bugüne kadar uygulamaya sokulan 30 adet otobüs ve bin aracın satın alınması HBB`nin hizmet kalitesini yükseltecek, maliyetlerini azaltacak nitelikte.
Kiralama hizmetleri, özelleştirme ya da hizmet satın alması gibi hizmet kalitesini düşüren ,maliyetini arttıran uygulamalardan vazgeçilmesi çok önemsediğim bir dönüşüm projesi.
Geçen yazdığım gibi
“30 Otobüs Yetmez 300 Otobüs Lazım” başlıklı yazında da belirttiğim bazı hususları burada tekrarlamak istiyorum;
“Bu kentte dolmuş kullanan on binler adına bende bir şeyler söyleyeyim;
Bu iş sana mı kaldı deme olur mu?
Evet bana kaldı
Neden bana kaldı?
Öncelikle onlar örgütsüz
Örgütsüz oldukları için sahipsiz
Sahipsiz oldukları için dikkate alınmıyor
Ve işin sonunda hep onlar mağdur oluyor
Hep onların bütçesi aşınıyor.
Biz on binler
Durak başkanlarının belirlediği saatlere uymak ve ceza yememek için çılgınca araç kullanan dolmuş değil saatleri belirlenmiş konforlu ve güvenli seyahat istiyoruz.
Kaba saba dolmuş şoförü değil kamu görevlisi “babacan şoför” istiyoruz”
Bu minvaldeki yazım tek değil!
İskenderun’da her belediye başkanı değiştiğinde benzer şeyler yazdım.
Büyük Şehir Belediyesi olunca defalarca benzer sitemlerle kamusal ulaşıma geçilmesini istedim.
Evet bu şehirde dolmuş kullanan yüz binler artık sahipsiz değil!
Her gün işine, okuluna, çarşıya, hastaneye gitmek zorunda olan on binler artık sahipsiz değil!
Hatay Büyükşehir Belediyesi bu dönüşüm projesi ile yüz binlere sahip çıkmıştır, çıkmaya devam edecektir…
Belediyeciliğinin bir amacı da piyasa denetleme ve fiyat düzenleme değil midir?
Evet öyledir,
Ama biz bunu 40 yıldır hiç görmüyorduk.
Hatırladığım kadarı ile belediye otobüslerini son kullandığımız Sayın Mete Aslan`ın ilk dönemiydi.
O tarihten sonra birçok alanda olduğu gibi Kent içi ulaşımda şoför esnafının, minibüs sahiplerinin, halk otobüsleri sahiplerinin insafına bırakıldı.
Tıpkı on binlerin ekmek konusunda fırıncıların insafına bırakıldığı gibi!
Öylesine bırakılmıştı ki bu kentte bir dolmuşun veya özel halk otobüsünün çalışırken zabıta tarafından
denetlendiğini bile çok nadir görüyorduk.
Hal böyle olunca kent iç ulaşım hem kalite hem fiyat yönünden tek bir belirleyiciye kalmıştı,
tekel oldular bir anlamda.
Bu dönüşüm ve değişimin Sonrası Şimdi Düşünme sırası o esnaflarda.
Ya Kendilerine çeki düzen verecekler ve HBB ‘nin koyduğu kurallara uyacaklar,
Vatandaşa saygı gösterecekler. Ya da 30 otobüs daha devreye girdiğini görecekler.
Şimdi manzara şöyle görünüyor.
İskenderun‘da Öncelikle Şehit Pamir ve Ulu Cami Caddelerinin dışındaki caddelerde vızır vızır belediye otobüsleri ring atıyor.
Vatandaş memnun
Çankaya’daki hastaneye ve TOKİ konutlarına ulaşım şimdi daha kolay.
Hatay kart olağanüstü bir rağbet gördü.
Kısacası vatandaş bu büyük dönüşümden son derece mutlu.
Yeri gelmişken bir soru sormak istiyorum
Bu belediye otobüsleri Şehit Pamir, ulu Cami Caddelerine neden girmiyor?
Bunun nedeni dolmuşçularla bir pazarlık ya da pazar paylaşımı anlaşması olabilir mi?
İlgililer Yanıt verirlerse, bizim de söyleyecek birkaç sözümüz olur.
Hatay Büyük Şehir Belediyesinin AK Partili başkanı ile kamusal ulaşım konusunda Hatay’da “çakma sosyal demokratın” yapamadığı Devrim yapılmıştır.
Kent içi ulaşımın bir kısmı kamusallaştırılmıştır
Bu bir devrimdir.
Ne dersiniz Sayın Öntürk?
Bu devrimleri sürdürelim mi?
Vallahi benim önereceğim başka devrimler de olur.
Bir tane daha örnek vereyim.
Halk Ekmek Fabrikaları ile yoksulların fırıncı esnafının esaretinden kurtarılması devrimi.
Daha doğrusu “ekmek devrimi” diyelim
Ne dersiniz Sayın Başkan?