Cuma, Kasım 22, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıHiçbir şey fakirlik kadar ezici olamaz!

Hiçbir şey fakirlik kadar ezici olamaz!

Sevgili okurlarım! İktidar, ekonomik kriz, işsizlik ve geçim derdini gözardı ediyor. Saray’dan Türkiye görünmüyor. İktidar, Türkiye’nin gerçeklerinden kopmuş durumdadır. Türkiye’de güven veren bir iktidar yok.  Vatandaşın ne derdi var bilmiyor; iş dünyası önünü göremiyor.

Herkes biliyor ki, iktidarın gündemi sunidir; kendilerinden farklı düşünen emekli asker Başbuğ, siyasetçi Sağlar ve gazeteci Ataklı hakkında 81 ilde Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuyorlar.

Ancak asıl gündemi farklı olan ve yüksek enflasyonla mücadele eden vatandaş ay sonunu getiremiyor. Türkiye’de milyonlar hayat pahalılığı altında eziliyor, mutfaklarda yangın var!

İktidarın gündemine halkın gerçek sorunları bir türlü gelmiyor. Türban açıklamaları ile başlayan tartışmalar, yerini Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektöre bırakırken, iktidar tarafında atılan son adım “Ülkenin başka sorunu yok mu?” dedirtiyor.

Oysa halkın şu an en önemli gündemini geçim sıkıntısı oluşturuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılında enflasyonun yüzde 14.60 olduğunu açıkladı. Hissedilen gerçek enflasyonun ise TÜİK rakamından çok daha fazla olduğu ifade ediliyor. Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENA Grup) yayınladığı verilere göre, 2020’deki enflasyon yüzde 36.72’dir.

Dolayısıyla da marketteki enflasyon, resmi enflasyonun çok üzerindedir. Örneğin;

2 litre Ayçiçek yağı fiyatı Ocak 2020’de 18.90 TL iken, bu rakam Ocak 2021’de 33.95 TL olmuştur. Ayçiçeği yağında 1 yıldaki fiyat artışı yüzde 80’i bulmuştur.

1 kilogram tavuk son bir yılda yüzde 53 zamlanarak 12.95 TL olmuştur.

15 yumurtanın fiyatı aynı dönemde yüzde 130 artarak 22.95 TL’ye yükselmiştir.

400 gram yeşil zeytin yüzde 67 oranında zamlanarak 9.95 TL olmuştur.

İktidar gündemi ne kadar değiştirirse değiştirsin, mutfağın kokusu her tarafa yayılıyor.

İNA Grup yöneticisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy’a göre, “…Ekonomide emek piyasası bütün piyasaların anasıdır. Orada oluşacak dengesizlik hem toplumsal rahatsızlık hem de ekonomik bağlamda sürekli bir durgunluk hali getirir. Milli gelirin yüzde 75’i tüketim harcamalarından gelir. Geliri geriye düşürülmüş, reel olarak alım gücü küçültülmüş bir toplumun hem harcamaları azalır hem fakirliği artar. Zenginlerin zevkleri, fakirlerin gözyaşları ile satın alınır…”

İktidar sözcüleri ne söylerse söylesin: Milyonlar, hayat pahalılığı altında eziliyor, mutfaklardaki yangını söndüren yok.  Marketlerde fiyatlar ürüne değil semte göre etiketleniyor. Dar gelirli vatandaşların yaşadıkları semtlerde daha ucuza satılan gıda ürünlerinin lüks semtlerdeki marketlerde daha pahalı olduğu görülüyor. Aynı ürünün farklı marketlerde farklı fiyata satıldığını gören dar gelirli vatandaşlar, en ucuzunu bulmak için bütün marketleri geziyor.

Hatırlatmakta fayda var: Hiçbir şey fakirlik kadar ezici olamaz! Türk halkı geneli bağlamında artık yoksuldur. Türkiye fakirdir!

Her ne kadar iktidar hesaplama tekniklerini değiştirerek bunu saklamaya çalışsalar da mızrak artık çuvala sığmıyor. Canlı bir örnek: Gençler artık fakirlikten evlenemiyor! Türkiye’de bugün yoksul olan sadece yurttaş değildir. Devlet de artan borçları ile aynı görüntüdedir.

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER