6 Şubat‘ta yaşanan ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından yaraların sarılması için çalışmalar sürüyor. Depremden en çok etkilenen yerlerden olan Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde de bir yandan yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları yapılırken bir yandan da konteyner kentler ve iş yerlerinin tahsisiyle hayatın normalleştirilmesi için uğraşılıyor.
Bölgedeki son durum ve yapılan çalışmalarla ilgili Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ile konuştuk. Çinçin son durumu şöyle anlattı:
“Enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor, molozlar birden çok yerde depolanıyor. Konteyner, çadır kentlerin dışında 2 bine yakın prefabrik 25 metrekarelik geçici iş yeri esnafa tahsis edilmeye başlandı. Şu ana kadar 50 tanesi teslim edildi. Antakya’nın 6-7 ayrı lokasyonunda bu prefabrik işyerleri yapılıyor. Bildiğim kadarıyla 4 bin 500 civarı müracaat var. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapılacak. Bir de iş yeri çökmüş şahısların bir önceliği var.”
“EYLÜL AYINDA YÜZ YÜZE EĞİTİM BAŞLAMALI”
Şehirden göç eden insanların geri dönmeleri için yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini ifade eden Çinçin, “Eylül ayında olmazsa olmazımız yüz yüze eğitimin başlaması” dedi.
“TAHMİNİMCE YÜZDE ELLİDEN FAZLA GÖÇ VERDİK”
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, konteyner kentlerde sosyal hayatın canlandırılmasının önemine dikkat çekti:
“Gündelik hayatın normalleşmesi için sosyalleşmeyi sağlamak, sosyal alanlar yaratmak gerekiyor. Konteynerlerin içinde olur, çadır kentlerin içinde olur, 25 metrekarelik işyerlerinin içinde olur; insanların aktivite yapacağı alanlar şart. Yoksa sadece maaş alıp akşam olunca da konteynere girip uyumaya mahkum edersek insanları, tersine göçü işletemeyiz. İşte birkaç kahve markası gelir şehrin birkaç yerine, bunlar maliyetine satar, ucuza satar… Özendirmek lazım insanların tekrar dönmesi için. Şu an için tahminimce yüzde elliden fazla göç vermiş durumdayız. Yoksa demografik değişime sebep olabilir. Göç kalıcı hal alabilir. 99 depreminde 3 ay sonra insanların dönmeye başladığı söylendi ama o deprem 99 yılında oldu. Aradan çok uzun zaman geçti, insan profili değişti. Bir de bu Antakya merkezinde yaşadığımız yıkım en az 7-8 katı yani İzmit depreminin. Şimdi künefe satan kalmadı, kağıt kebabı yapan kalmadı… Künefe için Avrupa Birliği tescili aldık, ‘Antakya peynirli künefesi İngilizce konuşmaya başladı’ diyoruz. Bu bir moral etkisi yaratır bizde. Ticaret Sanayi Odası olarak 2008 yılında bu coğrafi tescillere künefe ile başlamıştık. Hatay kabak tatlısı için yine Avrupa Birliği tescil müracaatımız var, başlatıyoruz o süreci. Bütün tarihi mekanlar yıkıldı, günübirlik tesisler yıkıldı… İnsanlar niye gelsin? Eğer dışarıda bir yaşam yaratabilmişse kendine, iş bulmuşsa neden gelsin? Daha doğrusu kalifiye insanlar gelmez yani. Belki mecburiyetten kerhen dönüşler olabilir. Kalifiye insanları geri getirmeyi hedeflemeliyiz.”
“NET TAAHHÜTLER DUYMAK İSTİYORUZ”
Halkın moralini yükseltmek için yol haritalarının açıklanması gerektiğini kaydeden Çinçin beklentilerini şöyle anlattı:
“Şu beklentim var açıkçası hükümetten; insanların moral motivasyonunu yükseltmek için ’90 gün sonuna kadar bunları yapacağız, 6 ay sonuna kadar şunları yapacağız, 9. ay bunları yapacağız’ gibi yol haritaları açıklanması lazım. Muhalefet de yapabilir bunları tabii. Bir belirsizlik ortamı var burada, daha tam bir organizasyon olamadı. Tabii ki büyük bir afet ama biraz daha hızlı hareket etmek lazım diye düşünüyorum. Net taahhütler duymak istiyoruz tabii. İnsanların merak ettiği kalıcı konutlar değil. Mesela konteyner kentler kuruluyor, her konteynerin içinde klima olacak desen bile kulağa hoş gelir. Çünkü konteynerin yalıtımı yok, 50 derece olur konteynerlerin içi. Burada kalacak insanlar için çok önemli. 1-1.5 sene sonraki kalıcı konutları değil bu yazı nasıl geçireceğini soruyor insanlar. Yaşam standardını, konforunu artıracak şeyleri bekliyorlar. Çadırda yağmur altında ya da tahta palet arayarak geçirmek istemiyorlar zamanlarını. Bunlar mütevazı talepler aslında fazla talep de değil. Mesela Antakya’ya girişi araba mezarlığı gibi olmuş, pert araçlar dolu orası. İnsanlara denilebilir ki senin aracın pert oldu, bir sefere mahsus ÖTV’siz araç alacaksın. Bu tür çok atılabilecek adımlar var. SSK primlerinin çalışanlara verilmesi gibi.
Çoğu mahalleye elektrik verilememiş. Birkaç saattir telefon hatları berbattı. Bir ara düzelir gibi oldu.İnternet bazen oldukça yavaşlıyor. Tabii bunlar yaşam kalitesini düşüren şeyler.
“TERSİNE GÖÇ İÇİN GEREKÇELER YARATILMADI HENÜZ”
Mesela molozların kanserojen etkisi olmadığıyla ilgili ciddi, doyurucu açıklamalar bekliyor insanlar. Bu hengamede ayrıntı gibi düşünüyorlar ama yaşanabilir bir şehir için bunlar önemli. Bunları da göz önünde bulundurup mavi yakalı, beyaz yakalılar şehre dönüşlerini erteliyor olabilirler. Daha doğrusu insanların tersine göçü için gerekçeler yaratılmadı henüz.”
‘SÜPER TEŞVİK’ BEKLENTİSİ
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, Antakya için ‘süper teşvik’ beklediklerini ifade ederek taleplerini şöyle sıraladı:
1. Depremden sonra illerin/ilçelerin/firmaların etkilenme oranlarına göre kategorize edilmesi ve bu sınıflara göre süper teşviklerin/desteklerin planlanması. (teşvik/destek/hibe kaynak tahsisinin mikro-küçük-orta-büyük işletmeler şeklinde önceliklendirilmesi)
2. Ticari kredilerde minimum 1 yıl faizsiz erteleme sağlanması.
3. Tüm kurumların KDV ve gelir vergi beyannamelerinin verilmesi süresinin en 1 yıl ertelenmesi, tüm kurumlar ve gelir vergilerinde 2023 istisnası (2022’den tahakkuk edenler de dahil) sağlanması.
4. Her türlü üretim aracını (makine, teçhizat, binalar, yapılar vb.) barındıran yatırım teşviklerinin planlanması.
5. Minimum iki yıl ödemesiz olacak şekilde uzun vadeli ve düşük faizli kredi olanaklarının sunulması ve bölgedeki firmalara etkilenme derecelerine göre bankalar nezdinde istisnai kredi limitlerinin tanınması.
6. Kredi teminatlarında/ipoteklerinde istisnalar ve muafiyetlerin tanınması; kefalet karşılığı teminatların yüksek oranlı olarak gözetilmesi.
7. İhracat ve yatırım taahhütlerinin ertelenmesi ve ihracatçıların KDV iadeleri süreçlerinin hızlandırılması.
8. İhracat taahhütleri kapsamında reeskont kredilerinde taahhüt ertelemelerinin yapılması ve ek kredi imkanlarının oluşturulması.
9. Evrak kayıplarından dolayı; vergi ve KDV incelemelerinde kolaylıklar sağlanması.
10. Deprem bölgesindeki firmaların çek/senet ödemelerinin depremden etkilenme oranlarına göre ertelenmesi.
11. Üretimin başlayabilmesi için gereken ve depremden dolayı hasar gören kritik makinelerin ve teçhizatların hızla temini için gümrüklerde kolaylıklar sağlanması.
12. SGK işçi ve işveren primlerinde en az beş yıl için indirim yapılması ve 2022 tahakkukları dahil 2023 prim ödemelerinin ertelenmesi.
13. Bölgedeki firmalar için etkilenme derecelerine bağlı olarak kredi risk puanlarına yansıyan olumsuzluklar için düzeltmeler sağlanması.
14. Sigorta ödemelerinden vergi istisnası (Sigortadan gelecek olan paradan kurumlar vergisi kesilmesin) sağlanması.
15. Depremden zarar gören bölgedeki firmalara kamu ihalelerinde öncelik sağlanması.
16. Depremden etkilenen şirketlerin 2022 genel kurul tarihlerinin yıl sonuna kadar yapılmasında esneklik sağlanması.
17. Depremden dolayı sahibi vefat eden firmaların el değiştirmeleri ve satış işlemlerinin özel bir komisyon denetiminde kontrollü yapılması.
18. Bankaların ek kredi tahsisini müteselsil kefaletle çözüm sağlanması. (gayrimenkul ipotek karşılığı değil)
19. Depremden etkilenen bölgelerde sadece mikro ve küçük ölçekli işletmeler ve zanaatkarlar için OSB kurulması.