Hatay’da uzun süredir tartışmalara konu olan Taşocağı davası, çevrecilerin lehine sonuçlandı. Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, Hatay 3. İdare Mahkemesi’nin, Döver ve Bozlu bölgesinde yer alan taşocağına yönelik kararı açıkladı. Karasu, bu kararın benzer davalara emsal olmasını umduklarını belirtti.
Mahkemenin kararında, taşocağında gerçekleştirilecek patlatmaların, kırıklı çatlaklı yapıya sahip kireçtaşlarında yeni ve geniş çatlaklar oluşturabileceği, bu durumun yeraltı su kaynaklarının yönünü değiştirebileceği ve bölgedeki su kuyularını olumsuz etkileyebileceği vurgulandı. Ayrıca, proje alanının jeolojik, hidrolik ve hidrojeolojik açıdan yeterince incelenmediği ifade edildi.
Bölge halkının artezyen kuyularından elde ettiği içme suyunun, yeterli filtrasyon olmadan kullanılmasının insan sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığına dikkat çekilen mahkeme kararında, proje alanının yoğun toz salınımına maruz kaldığı ve bu durumdan bölgedeki bitki örtüsü ile tarımsal ürünlerin ciddi şekilde etkilendiği de belirtildi.
Kararda ayrıca, bölgedeki zeytinliklerin, üzüm ve incir ağaçlarının taşocağından kaynaklanan toz emisyonları nedeniyle zarar gördüğü tespitine yer verildi. Bunun yanı sıra, kümülatif etki değerlendirmesinin eksik yapıldığı ve proje alanına yakın mesafede benzer bir tesisin daha bulunduğu hususunun göz ardı edildiği ifade edildi.
Sonuç olarak, projenin yüzey ve yeraltı sularına, çevreye, yerleşim alanlarına, ibadet alanlarına, tarım ve orman alanlarına, insan sağlığına olumsuz etkilerinin bulunduğu vurgulanarak, “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararının hukuka uygun olmadığı belirtildi. Mahkeme, projeye ilişkin çevresel etki değerlendirmesi sürecine tabi tutulması gerektiğine hükmetti.
Nilgün Karasu, bu kararın bölgede devam eden diğer çevre davaları için de umut verici bir gelişme olduğunu belirterek, “Doğaya ve insan sağlığına zarar verecek projelere karşı hukuki mücadelemiz devam edecek” dedi.
