İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk Yazılı bir açıklama yaparak “36 yıldır insan hakları mücadelesi veriyoruz” dedi
İHD açıklamasında şu hususları dile getirdi
12 Eylül 1980 askeri darbesinin sıkıyönetim ortamında, mahpus ailelerinin, özellikle anne ve kadınların öncülüğünde ve kuruculuğunda, bir araya gelen insan hakları savunucusu akademisyenler, yazarlar, aydınlar, gazeteci, öğretmen, doktor, mimar, mühendis ve avukatlar insan hakları alanında örgütlü çalışma yapabilmek için 17 Temmuz 1986’da İnsan Hakları Derneği’ni kurdular.İnsan Hakları Derneği 36 yıldır bu alanda çalışma yapan uluslararası kuruluşların en çok güvendiği örgütlerin başında gelmektedir.
Türkiye’nin temel sorunu insan halkları ve demokrasi sorunudur. Türkiye hızla demokrasi ve insan hakları standartlarını evrensel değer ve ilkelerle uyumlu hale getirmelidir. Bütün sorunlarını barışçıl metotlarla ve insan hakları standartlarına bağlı olarak çözmelidir. Neredeyse bütün ihlal türlerinin tekrarlanması sorunun sistemik oluşundan kaynaklanmaktadır. Türkiye’de insan haklarını savunmanın önündeki en büyük engellerden birisi cezasızlıktır. Türkiye geçmişi ile yüzleşememiş ve ağır insan hakları ihlallerini gerçekleştirenleri yargılayamamış bir ülkedir. Bu ülkede cezasızlık bir devlet politikası haline gelmiştir. Öyle ki hak ihlallerini tespit edenler hakkında sayısız davalar açılmıştır. İnsan Hakları Derneği Genel Başkanları’ndan üyelerine kadar her türlü baskı ve sindirme politikalarına rağmen yılmadan yoluna devam etmiştir. Her türlü insan hakları ihlalini raporlaştırarak kamuoyu ile paylaşmış ve gizli kalmasını isteyen çevrelerce hedef haline getirilmiştir. Başvuranın kimliğine bakmadan her türlü haksızlığa baskıya karşı çıkmış her zaman mağdurun yanında yer almıştır. Hükümetten ve siyasi partilerden bağımsız bir kuruluş olmasına rağmen hükümet politikaları doğrultusunda tavır alması istenmiş, bu olmayınca marjinalleştirilip halktan kopartılmaya çalışılmıştır.
İHD kurulduğu günden bu yana yöneticilerine üyelerine, insan hakları savunucularına yapılan bu kadar saldırıya karşın ilkelerinden vazgeçmemiştir. İnsan Hakları Derneği her türlü haksızlığa,hukuksuzluğa karşı mücadelesini büyük bir kararlılıkla sürdürmektedir. İnsan Hakları ihlalinin olduğu her alanda her yerde olmaya devam etmektedir. Kadın cinayetleri, taciz tecavüz , doğayı tahrip eden maden arama, yeşil alan bırakmayan çarpık şehirleşme, cezaevlerinde baskılar hasta mahpusların durumu, işkence, gözaltı, toplantı ve gösteri hakkının ihlal edilmesi, düşünce özgürlüğü ve basın üzerinde üzerindeki baskılar, emek sömürüsü, çocuk işçiliği gibi insana ve haklara dair olan her şey çalışma alanımız içerisindedir.
İnsan Hakları mücadelesinin demokrasi mücadelesi olduğu bilinciyle demokrasiden insan haklarından yana bütün kurum ve kuruluşlarla birlikte yaşadığımız baskı ortamından çıkacağımıza olan inancımız tamdır. İHD, 36 yıldır olduğu gibi inanç ve kararlılıkla hiç bir baskıya boyun eğmeden hiç bir mazeret gözetmeden insanlığın yüce değerlerini savunmaya devam edecektir.
İyi ki İHD var……..