İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun şubesi Güvercinli parkta bir basın açıklaması yaparak İsrail ‘in Filistin halkına saldırılarını kınadı.
İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Şelcuk yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:
Ortadoğu ve dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan savaş ve çatışmalı ortam insanlığı bir felakete doğru sürüklemektedir. Hiç bir kural tanımadan yapılan bu savaşlar binlerce sivil insanın ölümüne neden olmaktadır. Çocuk demeden kadın demeden yapılan saldırılar dünyayı insanlar için yaşanılmaz bir yer haline getirmektedir.
13 gündür Filistin ve İsrail arasında süren çatışmalar insanlık adına yeni utanç sayfaları açmaktadır. İki gün önce İsrail’in Gazze’de Baptist Hastanesi’ne yaptığı saldırıda 500 kişi yaşamını yitirdi yüzlerce kişi yaralandı. Bu saldırılar yaşadığımız çağda soykırım olarak değerlendirilebilecek katliamlardır. Bu katliam savaşın insanlık için ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Savaş politikalarının kutsanması barış çabalarının görmezden gelinmesi dünyada nelerin yaşanabileceğini göstermesi açısından ibret vericidir.
Uluslararası Hukuk ve Cenevre Savaş Hukuku Sözleşmesi sürekli ihlal edilmektedir. Sözleşmeye taraf olan ülkeler uygulanması konusunda çekimser davranmaktadır. İnsan Hakları Savunucuları olarak İsrail devletinin Filistin halkına yönelik şiddet içeren operasyonlarına ve savaş politikasına her zaman karşı durduk. Ancak geçtiğimiz günlerde Hamas örgütünün özellikle Israil’li sivillerin de zarar gördüğü saldırıları, sivil insanların cenazelerinin teşhir edilmesine de karşı durmak ve kabul etmemek gerektiğini de dile getirmek istiyoruz. Hamas’ın saldırıları sonrasında geçmişten beri Filistin meselesinde şiddet politikalarıyla hatırlanan İsrail devlet Başkanı Benjamin Netanyahu’nun savaş ilan eden açıklamalarının akabinde başta Gazze Şeridi olmak üzere tüm Filistin coğrafyasına topyekûn saldırıların başlatılmasını ve katliamlar yapılmasını kabul etmiyoruz. İsrail ordusunun topyekûn savaş konseptiyle başlattığı saldırılarda çok sayıda Filistin’li sivilin de hayatını kaybettiği operasyonlara karşı olduğumuzu tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Öte yandan Ankara da yaşanan saldırının ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 4 Ekim’de yaptığı açıklamaları ve özellikle Rojava da sivil insanların zarar gördüğü topyekûn saldırıları da endişe içinde izliyoruz. Birleşmiş Milletler’in de bu konuda açıklama yapması olayın ne denli endişe verici olduğunu göstermektedir.
Coğrafyamızda ve Ortadoğu da giderek tırmanan silahlı çatışmalar ve savaşlar bir yandan toplumsal barışa zarar verirken öte yandan da toplumun geniş kesimlerinin barış talebini dile getirmesinin önüne geçmektedir. Güvenlikçi politikalar nedeniyle başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları bile hiçe sayılmaktadır. İnsan hakları savunucuları olarak şiddet ve çatışmalar gerekçe gösterilerek hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyen politikaları da kabul etmiyoruz.
Artık yeter! Kan ölüm gözyaşına yeryüzü doydu kapitalist sistem doymadı. Halkları birbirine düşmanlaştıran silah tüccarlarının egemen olduğu devlet aygıtları sonunda insanlığı yok edecekler. İnsanlığın bu gidişe itirazını her gün daha yükselteceğine inanıyoruz. Savaş çözüm değildir. Coğrafyamızda ve tüm dünyada Barış taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz.