TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Hatay milletvekili Serkan Topal, TBMM içtüzük değişikliğinin 8. Maddesi üzerinde görüşlerini ifade etti.
Topal, “Öncelikle, bu maddeyle, muhalefete on dakika süre verilebilme ihtimalinin varlığına dahi tahammül edemediğinizi gösteriyorsunuz” dedi.
Saray Noteri Olmayın
Konuşmasında içtüzük değişikliği ile demokrasiden uzaklaşılacağına ve bu değişiklikle milli iradenin sesin kesilmek istendiğine vurgu yapan Topal, “15 Temmuz gecesi demokrasimizi alaşağı etmek isteyen eski ortaklarınız amacına ulaşamamış, o gece kazanan ulusumuz ve parlamenter sistem, parlamenter demokrasi olmuşken bu İç Tüzük Değişikliği millî iradeye darbe niteliğinde değil midir? İşleyen demokratik bir Parlamento mu istiyoruz, yoksa sarayın siparişi üzere kanun yetiştirme telaşında tek sesli bir saray noteri mi istiyoruz? Eğer noter olacaksak hakkın, hukukun, adaletin, doğruların, halkın noteri olalım diyorum arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, tek adama yetki veren hukuksuz anayasa değişikliğinden sonra sıra millî iradenin sesinin kesilmesine mi geldi? Neydi iktidarı rahatsız eden şey? Bu Meclisin yasa yapamıyor olması mı? Bu Meclis Kasım 2002’den bugüne kadar tam 2.262 kanun yapmış, tam 2.262 kanun. Yasama sizin için önemli bir işlev olarak görülseydi 20 Temmuz sivil darbesinden bu yana kanun hükmünde kararnamelerle ülke yönetilmesine razı olmazdınız. Bugün ülke KHK’larla yönetiliyor. Siz yasa yapmaktan, etkinlikten, verimlilikten bahsediyorsunuz ama maalesef bu hiç de inandırıcı değil değerli arkadaşlar” dedi.
İktidar, Meclisi Kendi Bağı, Bostanı Gibi Mi Görüyor?
AKP döneminde yaşanan olumsuzluklara değinen Topal, “İktidar, Meclisi kendi bağı, bostanı gibi mi görüyor? Tek tip bir milletvekili profili mi istiyor? Bir grup mu istiyor? Seçeni susturan iktidar onun seçtiklerini de mi susturmak istiyor? Ana muhalefet partisi olarak bizler her hafta grup önerileriyle ülkedeki sorunları dile getiriyoruz. Yanlışlarınızı, eksikliklerinizi dile getiriyoruz, doğruları dile getiriyoruz. Genel başkanlarının deyimiyle metal yorgunluğu yaşayanlar acaba bundan rahatsız mı oluyor? Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerileri olmasaydı bu millet nasıl öğrenecekti Ensar’daki çocuk tacizi ve tecavüzlerini? Bu millet nasıl haberdar olacaktı cemaat yurtlarında yanan masum yavrularımızdan? Bu millet nasıl öğrenecekti KPSS sorularını çalan eski ortağınızı? Nasıl gündeme gelecekti tarım üreticilerinin sorunları? Nasıl gündeme taşınacaktı Soma katliamı? Basın özgürlüğünü, terörü, kadına şiddeti, faili meçhul cinayetleri, doğa katliamını nasıl öğreneceklerdi? Devlette liyakat sistemini çökerttiğinizi ve bütün kurumların FETÖ işgaline açıldığını nasıl öğreneceklerdi? Elbette öğrenemeyeceklerdi çünkü havuz medyası zaten üç maymunu oynuyor; görmüyor, duymuyor, konuşmuyor. Tek konuşan, ana muhalefet. Onu da susturursak memlekette sorun kalmaz diye mi düşünüyorsunuz?” diye sordu.
Kanaatlerimizi El Kol Hareketleriyle Mi Anlatacağız?
Topal konuşmasına şöyle devam etti, “Değerli milletvekilleri, söz söyleyerek kanaatlerimizi burada ifade etmeyeceksek, düşüncelerimizi burada ifade etmeyeceksek el kol hareketleriyle mi bunu ifade edeceğiz? Siyasetçinin sermayesi sözüdür. Bunu bir kez daha burada ifade ediyoruz. Memleket meseleleri üzerinde fikir yürütmeyeceksek, seçildiğimiz ilimizin, memleketimizin sorunlarını burada ifade edemeyeceksek burada olmamızın anlamı nedir arkadaşlar? Mesela koca Hatay’ımızın koca sorunlarını üç dakikada biz nasıl ifade edebiliriz, nasıl anlatabiliriz?
Buradan Demokrasi ve Uzlaşma Kültürü Çıkmaz
Bu değişiklikle, buradan, maalesef bir uzlaşma kültürü çıkmaz, demokrasi çıkmaz, hoşgörü çıkmaz, adalet çıkmaz. Muhalefet susarsa, yazarlar susarsa, sanatçılar susarsa maalesef yine kandırılırsınız ve maazallah yine çıkarsınız “Rabb’im de milletim de affetsin.” demek zorunda kalırsınız. Bunu dememek için bir kez daha düşünün.”