İnsan Hakları Derneği İskenderun şubesi KHK Mağdurları Komisyonu bir basın açıklaması yaparak KHK mağdurlasrına mazbata verilmemesini eleştirdi Şube Eşbaşkanı, Hülya Ateş konu ilgili yaptığı basın açılamasında şunları söyledi:
AKP Hükümeti 15
Temmuz 2016 darbe girişimini gerekçe gösterip kamuda kendisine muhalif olanlara
büyük bir tasfiye gerçekleştirdi. OHAL ilan ederek çıkardığı çok sayıda KHK ile
hiçbir hukuka dayanmayan bir şekilde on binlerce kamu çalışanı işlerinden
edildi. Kamudan ihraçla yetinilmedi, eğitimini aldıkları alanlarda
çalışmalarının önü kesilerek açlığa mahkum edilmek istendi. Aslında KHK’ler ile
ihraç edilerek cezalandırılan sadece çalışanlar değil, aynı zamanda bakmakla
yükümlü oldukları sayıları yüz binleri bulan aileleri ve yakınlarıdır. Bu
hukuksuzluk devam ederken üstüne yenileri eklenmektedir.
YSK’nın “aday olmasında sakınca yoktur” diye onay verdiği, AKP’nin KHK’ler
eliyle hukuksuzca ihraç ettiği, kamu emekçisi adaylardan belediye başkanı ve
belediye meclis üyesi seçilen onlarca kişiye mazbatasının verilmemesi açık bir
hak gaspıdır. OHAL KHK’leri ile kamudan ihraç edilen çalışanlara kamuda çalışma
yasağı getirilmiş olmasını gerekçe göstererek seçme seçilme haklarının ellerinden
alınması hiçbir hukuka sığmaz. Yasada açık bir şekilde men edildiğine dair bir
ibare yokken, yasaları uygulamakla görevli olan bir kurumun kendini yasa koyucu
yerine koyup zorlama yorumlarla halkın oyuyla seçilmiş olan KHK Mağdurlarına
mazbata vermemesi yeni mağduriyetlerin yaşanması ve demokrasinin işletilmemesi
anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda onlara oy veren vatandaşların da seçme ve
seçilme hakkının elinden alınmasıdır.
Milletvekili seçimlerinde doğru karar alarak KHK’ler ile ihraç edilenlere mazbata verilmesi gerektiğini söyleyen YSK’nın, herhangi bir yasa değişikliği olmamasına rağmen, bugün neden bu hukuksuzluğa imza attığını açıklaması gerekmektedir. Aynı şekilde bu kararla başkanlığı geçersiz sayılan KHK’lı belediye başkanlarının olduğu yerlerde seçimi yenilemek yerine ikinci sırada olan AKP’li adaylara mazbata verilmesinin nasıl mümkün kılındığı izah edilmelidir. Aksi halde iktidarın ihtiyaç ve beklentilerine cevap veren bir YSK ile bundan sonra girilecek her seçim şaibe altında olacak, adaylar ve vatandaşlar oylarını, mazbatalarını emanet ettikleri bu kuruma güvenlerini tümden yitirecektir.
YSK bu kararıyla OHAL’in ve OHAL gerekçesiyle hukukun, temel hak ve
özgürlüklerin askıya alınışının devam ettiğini göstermiştir. YSK iktidarın
siyasal hedef ve dönemsel konseptlerinin parçası ve uygulayıcısı
olmuştur.İktidar ve YSK ülkeyi daha fazla germemelidir. Daha dün “seçimle
geldik, darbe ile değil” diye övünen AKP tarafsız olması gereken kurumları etkileme
girişimlerinden vazgeçmelidir. Ülkemizi ayrıştırmak, ülkenin bir bölümünde
farklı bir hukuk uygulamak kimseye bir şey kazandırmaz, aksine bir arada yaşama
arzusuna, iradesine büyük zararlar verir.
YSK’nın KHK’ler eliyle ihraç edilmelerini gerekçe göstererek yerel seçimi kazananlara mazbatalarını vermemesi hukuksuzdur. Seçime girme hakkına sahip olan ve seçilen onlarca belediye başkan adayına mazbatasının verilmemesi, KHK Mağdurlarına bu kez de YSK eliyle mağduriyet yaşatılmasıdır.Karar siyasidir. YSK’yı iktidardan değil hukuktan yana taraf olmaya çağırıyoruz.17.04.2019