Hatay Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ev sahipliğinde düzenlenen ‘Hatay Ekonomi Gelişme Programı’ toplantısı yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Erol Bilecik Konferans Merkezinde gerçekleştirilen toplantıya Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, HBB Genel Sekreteri Prof.Dr. Mehmet Maden, HBB Başkan Danışmanları Ömer Faruk Çelebi ve Aylin Akad, CHP İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin, ATSO Meclis Başkanı Selahattin Eskiocak, Reyhanlı Ticaret Odası ve Sanayi Odası (RTSO) Başkanı Necmeddin Zaroğlu, sivil toplum kuruluş temsilcileri, iş adamları ve davetliler katıldı.
“HER YEŞİL ALAN GASPI BİR ESNAFIMIZA ZARAR VERİYOR”
Toplantının açılış konuşmasını yapan ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre geçici koruma altına alınan Suriyelilerin ülkemizdeki etkilerini değerlendirdi.
Başkan Çinçin; “Ülke genelinde en yoğun göç alan 3. İl olarak sıralamada yerimizi alıyoruz. Komşu ülkedeki savaş sonrası, ülkemize misafir olarak dâhil olan nüfusun ardından bir takım kayıplarımız oldu. 2011 yılının ardından ülkemizde ihracat rakamlarında %14.9 azalma, tarım sektöründe çiftçi sayısı olarak %53.7 azalma görülürken, işsizlik rakamlarında en düşük 13 il sıralamasında 11. sırada yer alıyoruz. Son zamanlarda yaşanılan bu durumlar, başta ilimiz olmak üzere ülkemizi de çok önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. Hepimizin ortak amacı ilimizi daha iyi yerlere getirmek ve ciddi kazanımlar sağlamak olmalıdır. Bunların yanı sıra ilimizdeki yeşil alan istilalarına karşıyız. Her yeşil alan gaspı bir esnafımıza zarar veriyor. Konutlaşma yapılırken bu konuda daha dikkatli ve bilinçli hareket edilmelidir.” İfadelerinde bulundu.
“AMACIMIZ, HİZMET YAPMAK VE HALKIN HUZURUNU KORUMAK”
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ise ‘Hatay’ın dünyada önemli bir yeri var. İl olarak önemli bir ismimiz var bu ismimizi kimlikle birlikte markalaştırmak istiyoruz.” dedi.
Başkan Savaş sözlerinin devamında; “Büyükşehir statüsüne girdikten sonra ilk amacımız halkın huzurunu korumak ve hizmet yapmak oldu. Çok renkli aynı zamanda kaygan bir zemini olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu kaygan zemini durdurmak içinde insanların sağduyulu olması ve birbirine saygı, sevgi ve hoşgörü çerçevesinde bakabilmesi gerekiyor. Bununla birlikte, şehrimizi birlik beraberlik içinde ve el ele vererek kardeşçe geleceğe taşımamız lazım. Son zamanlarda kentin markalaşması ve ekonomik verilerinin geriye düşmesi bizim üçüncü bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Bu yüzdende Hatay ekonomi de nereye gidiyor sorusunu sormak zorunda kaldık. Bu sebeple böyle bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye de kırsalda yaşayan insan sayısı %24.5, Hatay’da yaşayan kırsal kesim ise %51’dir. Türkiye’deki kırsal nüfusun iki katından fazlası ilimizde yaşıyor.” Açıklamasında bulundu.
ORTADOĞU’DAKİ REFLEKSE HAZIR HALDE OLACAĞIZ
Başkan Savaş sözlerinin sonunda; “Hatay’ın misyonuna katkı sağlamak amacıyla yanımızda olan tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bu kritik dönemde hepimizin önemli misyonları var. Çocuklarımıza güzel şeyler bırakabilmemiz için bugünleri iyi değerlendirmemiz gerekiyor. İnşallah ilimiz önümüzdeki zamanlarda daha güzel günler yaşayacak. Umuyoruz ki, baştan beri tasvip etmediğimiz komşumuzdaki savaş biter, bizde ekonomik olarak Ortadoğu’daki reflekse, alt yapıya, üst yapıya ve ticarete hazır halde oluruz.” dedi.
İLİN GÜZELLİKLERİNİ MARKALAŞMA ÇATISI ALTINDA AKTARMALIYIZ
Toplantıda konuşmaların ardından konuklara Hatay’ın reklamı ve tanıtımı konusunda değerlendirme içerikli sunum yapan Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklam Araştırmalar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altunbaş, Hatay ilinin diğer şehirlerden daha farklı ön plana geçebilecek özelliklerinin olduğunu belirterek; “Toplumun birlik içerisinde anlatabileceği çok kıymetli değerleri var. El birliğiyle ilin güzelliklerini markalaşma çatısı altında aktarabilirsek geleceğe yönelik çok verimli bir reklam yapılmış olur. Ancak Hatay ili sahip olduğu denizi, dağı, taşı, mutfağı, kültürü ve tarihi mirasıyla markalaşmasını tamamlayamaz. İlin yöneticileri ve halkın aynı fikir altında birleşip, bu fikre sahip çıkması ve yaşatması gerekiyor. Hatay halkında bu potansiyel fazlasıyla mevcut. Birlikte hareket ederek insanların Hatay’a gelmesi için sebepler yaratmalıyız.” açıklamalarında bulundu.
Ekonomist Mert Yıldız ise ‘Hatay’ın 2021 Ekonomi Vizyonu’ adlı sunumunu katılımcılara aktararak ilin, son yıllardaki sosyo-ekonomik yönündeki istatistiki bilgilerini katılımcılarla paylaştı.
Ekonomist Yıldız; “Hatay ili 2011 yılına kadar Türkiye’nin yükselen yıldızı idi. Komşu ülkedeki savaştan etkilenerek zorlu bir süreçten geçti. Ekonomi, tarım, iş gücü katılım oranlarında ciddi anlamda düşüşler gözlemledik. Hal böyle iken ilin teşvike ihtiyacı var ve gelen yatırımlar doğru yerlere gitmeli. Hatay’ın Türkiye genelinde en yüksek rekabet sağladı üç sektör var bunlar turizm, taşımacılık ve tarım sektörleridir. Ancak turizm konusunda yapılacak çok fazla işler var. Gastronomi alanı da geliştirilebilir, sahiller doğru şekilde pazarlanabilir. Bunların yanı sıra Hatay ilinin tarım konusunda Türkiye değil dünyada çok özel bir konumu bulunuyor. Kızıl toprak denilen TerraRossa toprak cinsinde ne ekilse yetişiyor. Bu toprak dünyada sadece üç ülkede var ve bunlardan biri Türkiye. Ülkemizde de sadece Hatay’da bu topraklar mevcut. Bu ayrıcalıkları iyi değerlendirmek ve Hatay’ın geleceğini düşünmek zorundayız. Buradaki farklı din, dil ve topluluklarla birlik oluşturup Hatay için çalışabiliriz. Bunu başarabilirsek il adına ekonomik yönde önemli bir kazanım sağlayabiliriz.” ifadelerinde bulundu.