İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ardahan Millet Buluşması’nda konuştu. İmamoğlu, “Onların yapamayıp yarım bıraktıklarını, onların hiç başlayamadıklarını aldık, yaptık, bitirdik, vatandaşımızın hizmetine ulaştırdık. Çatlasınlar da patlasınlar, daha fazlasını yapacağız. Milletin vicdanını temsil eden yönetim olacağız. 14 Mayıs’ta, 86 milyon insanımızın vicdanı galip gelecek, bir avuç insan kaybedecek. Onları evlerine göndereceğiz. Onlara güle güle diyeceğiz. Ne dediler? ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder, İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ dediler. Hayatlarında ilk kez doğru söylediler. Evet Türkiye kazanacak ama bizim iktidarımızda Türkiye kazanacak” dedi.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ‘Ardahan Millet Buluşması’na katıldı. İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, 14 Mayıs’ta, 86 milyon insanın vicdanının galip geleceğini ve bir avuç insanın kaybedeceğini belirterek şunları söyledi:
“HEP BİRLİKTE KILIÇDAROĞLU LİDERLİĞİNDE YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPACAĞIZ: Kış bitti, bahar geldi ama serin bir hava var. Fakat Ardahan sımsıcak. Sımsıcak çünkü Ardahan’ın insanları sıcak. Bu karşılamanız için teşekkür ediyorum. Sekiz ay önce birlikteydik. Beraberce burada Faruk Demir başkanımın da gayretleriyle Ardahan’a yakışan bir şehirler arası otobüs terminali açtık beğendiniz inşallah. 15 Mayıs’tan sonra bu görüşmemizi sıklaştırmak ister miyiz? Vallahi sıklaştırmak sizin elinizde. Ne yapacağız? Oylarımız tavan yapacak. Sandıklar patlayacak. Özgür Beyi ve Asım Hoca’yı size emanet ediyoruz. Var mıyız o zaman? Hep birlikte Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde yeni bir başlangıç yapacağız. Tabii bu bizim için aynı zamanda üretim demek, çözüm demek, icraat demek. Üretim çözüm icraat insan ayırt etmeden sık sık yeni açılışlarda bulunmak demek, buluşmak demek. Temel atma törenlerinde buluşmak demek. Yeni hizmetlerle, yeni desteklerle Ardahan’ın yanında olacağız. Ardahan’ı hak ettiği yere biz götüreceğiz, göreceksiniz. Tarımda, eğitimde, sağlıkta, turizmde Ardahan’ın ihmal edilen her hususunu iyi biliyoruz. Bu Ardahan’a benim dördüncü gelişim. Ben çok seviyorum. Çünkü ben İstanbul’da da Ardahanlılarla yaşıyorum. Benim Ardahanlı hemşerilerimi en az buradaki kadar orada var. Esenyurt’ta, Beylikdüzü’nde bir aradayım akrabalarınızla. Birbirimizi oradan tanıyoruz.
DÜNYADA KARIN, KIŞIN OLDUĞU MEMLEKETLER DAHA HUZURLU: Ardahan çok güzel bir coğrafya. Tarımıyla, turizmiyle, üretimiyle, hayvancılığıyla ama Ardahan her tarafa bağlantısı güçlü olmalı. Halbuki Karadeniz hemen yanı başı. Kars hemen burada. Kars’ın tren yolunu buraya bağlasak kötü mü olur? Çok iyi olur. Karadeniz’e bağlantısını hızla bitirip Karadeniz’le bağını güçlendirsek kötü mü olur? Hayır çok iyi olur. Ardahan’ın hemen sınırını güçlü bir şekilde Gürcistan’a taşısak, Azerbaycan’a taşısak ve yurt dışı bağlantıları güçlü olsa işte o zaman ne olur biliyor musunuz? Bu şehrin kadını, genci, çoluğu çocuğu güçlenir. Bu güzel şehri bırakmak zorunda kalmaz, göç etmek zorunda kalmaz. Burada sosyal yaşam güçlenir insanlar burada yaşar. Bakın dünyada karın, kışın olduğu memleketler daha huzurlu, istihdamı yüksek yerler gelişmiş ülkelerde. Bizde ise en fazla göçün olduğu yerler. Bunu sona erdireceğiz. Ardahan’a bu dediğim hizmetleri hep birlikte yapacağız.
ÜLKEMİZİN KAYNAKLARINI 86 MİLYONA AYIRACAĞIZ, BİR AVUÇ İNSANA DEĞİL: Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemizin 13’üncü Cumhurbaşkanımızın bize emanet ettiği kentleri dünyanın en güzel kentleri haline getireceğiz. Memleketin şehirleri, doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine son 20 yıldır yaşamın kötüleştiği, insanların fakirleştiği alanlara dönüştü. Biz bunu sona erdireceğiz. Bu ülkenin kaynaklarını 86 milyon insanımıza ayıracağız, bir avuç insana değil. O bir avuç insanın dönemi bitsin mi? 86 milyon insanın dönemi başlasın mı? İşte fırsat sizin elinizde, oyunuzda. Mülakat uygulamasıyla devlet kadrolarını milletin evlatlarından alıp kendi bir avuç insanlarının çoluğuna çocuğuna, akrabasına, eşine, dostuna, bir aileden 8-10 tane makam üreten dönemin sona erip sizin pırıl pırıl evlatlarınıza verilmesine hazır mıyız? Biz millet evlatları için geliyoruz. Ardahan, iktidarda siz olacaksınız. İhmal edilenler, yok sayılanlar iktidar olacak, göreceksiniz. Hakkı yenenler kıymeti bilinmeyenler. 86 milyon insanımız iktidar olacak. Bu memleketin her insanı eşit, emeğinin karşılığını alamayanlar iktidar olacak. Hep birlikte iktidar olacağız. Milletin iktidarında Türkiye’yi iki koldan ayağa kaldıracağız size söz veriyoruz. Hem ülke ayağa kalkacak hem de bütün şehirlerimiz. Ardahan da gelişecek, ülkemizin en ucundaki Edirne de Sinop da gelişecek. Hakkâri de memleketin her köşesi de güzelleşecek. Devlet tecrübesine ve devlet aklına sahip cumhurbaşkanı adayımız ve 13’üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde devletimiz hızla toparlanacak. Devletimiz yeniden kurumları saygın, kurallar ülkesi olacak. Bir kişinin konuştuğu değil, 86 milyonun istediği olacak.
BİZ İYİ BİR EKİBİZ, DEVLETYÖNETMEYİ DE ŞEHİR YÖNETMEYİ DE BİLİYORUZ: Yollarınız yarım kalmayacak, yollarınız bitecek. Tünelleriniz bitecek hiç endişe etmeyin. Ekonomide eğitimde, sağlıkta çok büyük adımlar atacağız. Ülkemizin her tarafı bolluk ve bereketle kaplayacağız. İhtiyaçlarına eğileceğiz insanlarımızın ve biz şehirlere gelmiş insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılayarak milletimizi zenginleştireceğiz. Biz iyi bir ekibiz. Devlet yönetmeyi de şehir yönetmeyi de biliyoruz. Çok güçlü bir kadromuz var. Vatandaşı gönülden dinleyen 86 milyon insanının gözüne, sözüne sevgiyle, saygıyla bakan, özen gösteren, Atatürk’ün gözleri gibi insanına bakan yöneticileriz biz. Ahlaklı, temiz ve bereketli bütçe yönetimi yapacağız. 14 Mayıs’tan sonra az önce Mansur Başkanım burada anlattı. Ankara’da, İstanbul’da çok büyük bütçeleri yönettik. Birçok bakanlığın, devlet kurumundan daha büyük bütçelerini yönettik ve biliyorsunuz dört yılı aşkın süredir gözleri bizim üzerimizde. Mercekle bakıyorlar, uydurma davalar açıyorlar, hakkımızda mahkûmiyet kararı verecek kadar. Ama ne bulabildiler? Hiçbir şey. Çünkü biz ahlaklı, temiz bir bütçe yönetimi sergiliyoruz. Bütün işlerimizi halkın gözü önünde yapıyoruz, meclisi de halkın gözü önünde, ihaleyi de halkın gözü önünde yapıyoruz. İşte o sayede İstanbul’da, Ankara’da her yerde bolluk ve bereket var.
ONLARI EVLERİNE GÖNDERECEĞİZ, ONLARA ‘GÜLE GÜLE’ DİYECEĞİZ: Bizden önceki yönetimden daha fazla sosyal yardımda bulunuyoruz. Daha fazla metro yapıyoruz. Onların yapamayıp yarım bıraktıklarını, onların hiç başlayamadıklarını aldık, yaptık, bitirdik, vatandaşımızın hizmetine ulaştık. Çatlasınlar da patlasınlar, daha fazlasını yapacağız, daha fazlasını. 15 Mayıs’tan sonra sadece İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in, Adana’nın, Mersin’in değil, memleketin bütçesine bereket gelecek. Türkiye’de bir kişinin bile ahlakından, dürüstlüğünden şüphe duymadığı, erdemli, hak hukuk ve adaletin temsilcisi 13’üncü Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu geliyor. Halka en yararlı, en doğru bütçe yönetimini hep birlikte ayağa kaldıracağız. Milletin vicdanını temsil eden yönetim olacağız. 14 Mayıs’ta 86 milyon insanımızın vicdanı galip gelecek. Bir avuç insan kaybedecek, onları evlerine göndereceğiz. Onlara ‘Güle güle’ diyeceğiz. Ne dediler? ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder, İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ dediler. Hayatlarında ilk kez doğru söylediler. Evet Türkiye kazanacak ama Türkiye bizim iktidarımızda kazanacak.
BİRİ DE YAZMIŞ ‘İMAMOĞLU DEĞİL SANKİ EMMİM OĞLU’ DEMİŞ: Seçimlere hep beraber coşa coşa gideceğiz var mıyız? Sandıklarda oylar patlayacak var mıyız? Sandıklarda görev alacağız. Var mıyız? O zaman Ardahan da kazanacak, Türkiye de. İstanbul da kazanacak, Ankara da kazanacak. Şimdi az önce burada kardeşim dedi ki yolumuz uzun, gençler hep birlikte bizimle beraber. Biri de yazmış ‘İmamoğlu değil sanki emmim oğlu’ demiş. Biri de demiş ki ‘Geliyoruz yavaş yavaş.’ Ben zaten buraya sizin kardeşiniz, emmioğlunuz, arkadaşınız, evladınız olarak geldim. Özellikle gençlerin abisi olarak geldim. Evlatlarınız ve gençleriniz, başta Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na, sonra bizlere emanet hiç endişe etmeyin.”