Kaşıkçı yaptığı konuşmada, “Yeni şehir anlayışım, yalnızca deprem gibi doğal afetlere karşı dirençli şehirler inşa etmekten ibaret değildir. Amacımız, her türlü afet karşısında insan yaşamını koruyan, enerji verimliliğini ön planda tutan, estetik kaygıları göz ardı etmeyen, ulaşımı kolaylaştıran, sürdürülebilirlik testlerinden geçmiş yaşanabilir kentler inşa etmektir” dedi. MHP olarak kentleşme politikalarını sürekli güncellediklerinin altını çizen Kaşıkçı, Cumhuriyet’in 2. yüzyılında bu politikalara yeni bir vizyon kazandırmayı hedeflediklerini belirtti.
Afetlere karşı hazırlıklı olmalıyız
Kaşıkçı, ülkenin büyük bir kısmının afet riski taşıyan bölgelerden oluştuğuna dikkat çekerek, şehirlerin afetlere karşı duyarlılığını artırmanın önemini vurguladı. “Afet risklerine karşı şehirlerimizi dönüştürmeliyiz” diyen Kaşıkçı, özellikle riskli yapıların tespit edilip, dönüşüm süreçlerinin hızlandırılmasının gerekliliğini dile getirdi.
Hatay, en fazla yıkımın yaşandığı il
Kaşıkçı, Hatay’ın depremde en fazla yıkımın yaşandığı illerden biri olduğunu belirterek, “Hatay’da 447.651 hak sahibinden 158.280’i Hatay’da bulunuyor. Bu da, Türkiye genelindeki hak sahipliğinin %35’inin Hatay’da olduğunu gösteriyor” dedi. Hatay’daki dönüşüm çalışmalarına değinen Kaşıkçı, Çevre ve Şehircilik Bakanı ve TOKİ yetkililerinin bölgedeki hızlı müdahalelerini takdirle karşıladıklarını belirtti. Şu ana kadar 32.160 konutun teslim edildiğini ifade eden Kaşıkçı, her ay yapılacak çekilişlerle daha fazla vatandaşın konutlarına kavuşacağını düşündüğünü söyledi.
İş yerlerinin yeniden inşası da önemli
- Kaşıkçı, depremde sadece konutların değil, iş yerlerinin de yıkıldığını ve bu durumun vatandaşların yaşamlarını zora soktuğunu belirterek, “Hatay’dan 200 binin üzerinde vatandaşın şehir dışına göç ettiğini biliyoruz. İş yerlerinin yeniden inşa edilmesi de büyük önem taşıyor” dedi. Kaşıkçı, iş yerlerinin bir an önce hayata geçirilmesinin gerektiğinin altını çizdi.