İstanbul Tıp Fakültesi Koronavirüs Laboratuvarı’nda antikor testi yapılmaya başlandı. Bu test sayesinde ‘yalancı negatif’ sonuçların önüne geçilebilecek ve asemptomatik olan, yani hastalığı hiçbir belirti olmadan atlatanlar veya virüse yakalananlar tespit edilecek. Test, başta sağlık çalışanları olmak üzere pek çok kişiye uygulanacak.
Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ağaçfidan, “Antikor testleri bugün itibarıyla İstanbul Üniversitesi Viroloji ve Temel İmmunoloji Bilim Dalı Kovid Laboratuvarında başlamış durumda. Bu testlerin özelliği, hastaların bu virüsle temasa geçip geçmediğini belirlemek için bir göstergedir. Dolayısıyla bu testin pozitif çıkması, kişinin bu hastalıkla bir ilişkisinin olduğu anlamına gelir. Salgın başladığından beri PCR testlerini uygulamaya başladık. Bu iki testle kliniği yönlendirmemiz ve laboratuvar açısından son derece önemli” dedi.
“Antikor doğrulama testi gibidir”
Antikor testleri sayesinde PCR testlerinin doğrulandığını ve ‘yalancı negatifliğin’ önüne geçildiğini belirten Prof. Dr. Ağaçfidan, “PCR testi negatif çıktığı anda bunun gerçek negatif olup olmadığı sorgulanması gerekir. Bu evrede serolojik testler önem taşımakta. Antikor testlerine bakmak, hastalığı geçirmekte olduğu ya da geçirmiş olduğu hakkında bilgi verir. PCR testi negatif çıkmışsa ve serolojik testlerde bir pozitiflik elde edilmişse o zaman PCR testini tekrarlamak gerekir. Bu yalancı negatiflik anlamına gelir. Seroloji yani antikor testleri bir doğrulama testi gibidir” diye konuştu.
Antikor sayesinde belirti verilmeyene test yapılacak
Hiçbir belirti olmadan hastalığa yakalanan ve atlatan kişileri tespit etmek için antikor testlerinin ön plana çıktığını ifade eden Prof. Dr. Ağaçfidan, “Koronavirüsün asemptomatik olduğu biliniyor. Yani hiçbir belirti vermeden hastalığı geçirmekte ve hastalığı geçirirken de başkalarına yayılmasına neden olduğu söyleniyordu hep. Bu testle belirti vermeyen kişileri saptamak ve bu kişilere ulaşarak da bunların kontrol altına alınması, izole edilmesi sağlanıyor. Bütün bunların serolojik testleri ön plana çıkarıyor. Bu testler ülkemizde yeni kullanılıyor. Dünya ile eş zamanlı olarak kullanıyoruz. Bu testlerin güvenirliği, uygulanabilirliği yaptığımız test sayısının artmasıyla birlikte çok daha iyi sonuç verecektir. Sağlık çalışanları başta olmak üzere farklı risk grupları taranacak. Sağlık çalışanları arasında da bu hastalığı geçiren ancak hiçbir belirti vermeyen gruplar var. Bütün bu testler bize bu konuda bir ışık tutacak. Günde yaklaşık 400-500 PCR testi yapılıyor. Bu testlerle eş zamanlı serolojik testler olacak diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Sonuçlar aynı günde elimizde olacak
7 gün 24 saat çalışan bir laboratuvar olduğunu ve en kısa sürede test sonuçlarının klinisyenlere iletildiğini dile getiren Prof. Dr. Ağaçfidan sözlerini şöyle sürdürdü;