Osmaniye ili Kadirli ilçesi Kümbet Köylü kadınlar Kümbet Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifini kurarak, köylerinde ürettikleri başta manda ürünleri olmak üzeri her çeşit ürünleri kooperatif aracılığıyla satmaya başladılar.
Kooperatif başkanı Sevgi Ayas, yöneticiler ve üyelerle kooperatifin bulunduğu alanda görüştük. Kooperatifi nasıl kurduklarını, nasıl çalıştırdıklarını anlattılar.
Kooperatif öncelikle manda sütü, manda yoğurdu ve manda peyniri satışlarını yapmaktadır. Kümbet köyünün 200 yıllık bir manda yetiştirme geleneği bulunuyor. Hemen, hemen her evin birkaç mandası bulunuyor, bu mandalardan elde ettikleri ürünleri köylüler ihtiyaçlarını ayırıp, gerisini pazarda sattıklarını söylüyorlar. Kooperatif kurulduktan sonra kooperatif yerleşkesinde daha kolay satmaya başlamışlar. Erkekler, kooperatif için “siz yapamazsınız” demişler ama kadınların azmi ile başarmışlar ve her kesimden destek görmüşler.
Zaten manda ürünleri, zeytin ve diğer tarımsal ürünleri yapıyorlar,bunu biraz geliştirmişler, öyle devam ettirdiklerini belirtiyorlar.
Köyün mandalarına bir çoban tutmuşlar, gündüzleri mandalar köyün merasında otluyorlar, akşamları evlerine getiriliyor. Şu anda köylünün 300 mandası bulunmaktadır.
Sevgi Ayas (Kümbet Köyü Kadın Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı)
Bilgi ve Emekle Başladık: Başarıyoruz ve de Başardık.
Önce ürünlerimizi değerlendirmek için bir araya gelmiştik, tarım ilçe müdürümüz ile görüşmemizde ise kooperatif kurmamızı önerdiler, araştırdık, özellikle kadın kooperatifi olmasının avantajlarını anladık, vergi, satış, yer sorunu çözümü, destek derken kooperatifimizi arkadaşlarımla kurduk. Kooperatifimiz tamamen kadınlarımız yönetmektedir. Ürünlerimiz Tarım Kredi Kooperatiflerinde de satarız. Baktık alan da güzel, hibe, teşvik hepsi güzel, gerçekten kadını destekleyen bir proje, o zaman oturduk, karar verdik ve kooperatifi kurduk. Bu kez de düşündük: Coğrafi alana baktık, neler üretebiliriz, bizim geçimimiz nedir, ona baktık, elimizde 200-250 yıldır bu bölgede Anadolu mandası yetiştiren bir bölgedir, meramız var, coğrafi şartlar uygun, bizde bu kültür olmuş, Anadolu kültürü gibidir, sütünü biz yerel olarak tüketiyorduk. Baktık ki çok değerli bir sütü var, pazar alanı oluşturmaya çalıştık, talep geldi, zaten manda sütünü satıyorduk, şimdi derli, toplu satmaya başladık. Süt ürünlerinden peynir, yoğurt yapmaya ve marketlere vermeye başladık. Kaymakamımız bu bulunduğumuz arsayı bize tahsis etti, Kadirli kaymakamımız meramızın düzenlenmesine yardımcı oldu. Bize genel süt toplama merkezi hibe olarak verildi, tarım il müdürlüğümüz çok güzel bir proje yaptı, o da hibe, bu destekler bize daha çok heyecanlandırdı, hayallerimiz daha kısa sürede gerçekleşmeye başladı. Tarım il müdürlüğümüz bir proje yapıyor, o da bu alana bir mandıra kurmak projesidir. Mandıramız olduğu zaman kendi satış markamız olacak, biz kendimiz satışını yapacağız. Bu bayanlarla tarımsal ve hayvancılık eğitimi alıyoruz, geçenlerde mantar yetiştiriciliği kursunu bitirdik, önümüzde 4 kursa daha başlıyoruz. Bir tanesi süt ürünlerini işleme, sürü yönetimi, diğeri sera ve sadece para kazanma değil, kişisel gelişmemizi de artıyoruz, bunun yanında bilgi, emekle bir şeyler yapmaya başladık ve başarıyoruz da.
Biz 7 asil, 5 yedek üyeyle kooperatifimiz kurduk, kurarken diğer kooperatifleri araştırdık, batan kooperatiflere baktık, oralardan deneyim çıkararak, çalışmaya başladık. Sınırlı sorumlu kooperatif olduğu için üretim anlamında destek çoktur, biz de emeğimizle yapıyoruz, o zaman desteklerden yararlanıyoruz. Bayan olmanın avantajını da kullandık, bayanlar gerçekten sorumlu, ben 30 yıl öğretmenlik yaptım bir disiplin vardı ama karşımızdaki manda, dili yok, anlatamıyor, her şeyini sizden bekliyor, bizim bayanlarımız zaten bu işi yapıyorlardı, kadınlarımız sabah 03.00 gibi kalkıyor, bütün işlerini sabah ezanına kadar bitiriyorlar.
Bu işe başladıktan sonra bayanlarda çalışma şevki, heyecanı arttı, manda sütü biraz daha pahalandı. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın manda sütünü övmesi, farkındalığını anlatması bizim çok işimize yaradı.
Eşlerimiz Başardıktan Sonra Bize İnandılar.
Eşlerimiz kooperatif kuracağız dediğimizde “şu kooperatif battı, şu sorun yaşadı” üç gün sonra bizim dağılacağımızı söylediler ama biz daha bir şevkle işimize sarıldık, şu anda bize destekçiler, sadece bize desteklemeleri için görmeleri gerekiyormuş! Zaten şu anda ne yapıyorsak, bütün arkadaşlarla ortak planlayıp,ortak yapıyoruz. Bu işlerin arasında eğitim projelerimizde yürütülmektedir.
Hedeflerimiz
Siz hedeflerimizi sordunuz: Bütün hedeflerimize hemen ulaşamayız, adım, adım, anlaya, anlaya gidiyoruz. Biz şöyle düşündük, hayatında manda sütü, manda yoğurdu yemeyen var, manda birkaç bölgede var, sucuk yapılıyor ama birçok insan mandanın sütünün tadına bakmamıştır. Manda sütü ak ciğeri temizlediği, protein değeri inek sütünün 4 katı, bunun değerlendirilmesi gerekiyor. Küçük paketlerde okullarda öğrencilere verilebilinir, çünkü alerji olayı yoktur. Diğer sütlere alerjisi olan bunu içebilir. Sucuğun yüzde sekseni manda etinden yapılıyor, İç Anadolu Bölgesi mandayı zaten bunun için besler. Bizim bölgemizin diğer bölgelerden farkı, mandalarımızın hem eti, hem de sütü boldur. Yani manda yoğurdunu, manda peynirini herkesin tatması gerekir.
Fatma Öcalan, yöneticiliğe başladıktan sonra çalışma şevkinin arttığını belirtiyor. “Bu işe başladıktan sonra para kazandık, çevremiz bize farklı bakmaya başladı. Kısaca bu işten sonra mutluluğumuz arttı ve çevremiz bize imrenerek bakmaya başladılar.” diyor.
Yine Kooperatif yöneticisi Hatice Ayas “Mandanın daha uzun ömürlü bir hayvan, inekler gibi hasta olmayan bir hayvan, bizim Çukurova sıcak inekler çabuk hastalanıyor, mandalar ise sürekli suya girdikleri için hastalıkları çok azdır. Bundan önce her evde bir camız vardı, camız ürünlerini yemek için kullanıyorduk, şimdi ise manda kaymağı, yoğurdu, peyniri derken önümüzdeki dönem bir mandıra kurarak, işletmemizi büyüteceğiz. Manda sütü ve ürünleri markete girecek ve bu kaliteli ürünleri halkımıza tanıtmak, tattırmak istiyoruz. Bunu da başaracağımıza inanıyorum.” dedi.