Alman ormancılık uzmanı Peter Wohlleben, Kaz Dağları’nda altın için on binlerce ağaç kesilmesinin Türkiye için bir felakete yol açabileceği konusunda uyardı. Almanya’nın önde uzmanlarından Wohlleben, on binlerin protestosuna sahne olan Kaz Dağları’ndaki Kirazlı altın madeni projesi hakkında DW’nin sorularını yanıtladı.
Protestoları “kargaşa çıkarma amaçlı siyasi saldırı” olarak nitelendiren ve itirazların “yanlış bilgilere” dayandığını savunan Alamos Gold şirketi CEO’su John McCluskey’nin yürüttükleri proje hakkındaki savlarının gerçekleri yansıtmadığına dikkat çeken Wohlleben, çarpıcı bilgiler paylaştı:
Kaz Dağları’nda on binlerce ağacın kesilmesi bölge için nasıl bir sonuç doğurur?
Peter Wohlleben: Özellikle Türkiye için bu bir felaket. Çünkü yaz aylarında sıcaklık çok artıyor ve ormanın olmadığı dağlık bölgelerde de kuraklık artıyor. Almanya’da yürüttüğümüz araştırmalar, ormanın yaz aylarında hava sıcaklığını 10 dereceye kadar azaltabildiğini ortaya koydu. Türkiye’de de durum farklı değil. Özellikle daha yüksek sıcaklığa ve daha büyük kuraklığa yol açacağını bildiğimiz iklim değişimini de dikkate aldığımızda tek bir ağacın bile vazgeçilmez olduğu bir gerçek…
Kaz Dağlarında siyanür kullanılıyor mu?
Siyanür çok zehirli. Siyanürün suya karışmasının, hem halka hem doğaya ağır sonuçları olabilir. 10 yıl önce Romanya’da baraj yıkıldı, Türkiye de baraj yıkılmasından ötürü, bir gümüş maden ocağı ile ilgili kötü tecrübeler yaşadı… Bu nedenlerden ötürü siyanür kullanılmamalı. Zaten Avrupa Birliği’nde (AB) 2010 yılından bu yana haklı nedenlerden ötürü siyanür kullanımı yasak. Ayrıca siyanüre kıyasla daha hafif, alternatif yöntemler var… Alternatif olmasına rağmen çevre katili siyanürle işlem yapılacak olunması çifte ahlaksızlık.
“Ormancılık ruhsatı kapsamında yaklaşık 5 milyon dolar ödemiş olmamızı takdir etmeniz gerekiyor” diyen ve bunun büyük ölçüde yeniden ağaçlandırma çalışmalarına harcanacağını söyleyen Alamos Gold CEO’su bölgenin 10 yılda eski haline döneceğini savunuyor. Bu mümkün mü?
Mümkün değil. Almanya’daki araştırmalarımız da bunu ortaya koyuyor. Bizim de Almanya’da bakir ormanlarımız vardı ama ne yazık ki ağaçlandırma çalışmalarının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen doğru düzgün bir orman oluşturulamadı. Ayrıca 100 genç ağaç, bir kaç asırlık tek bir ağacın yerini tutmuyor. Şu anda Türkiye’de kesilen ağaçlar işte bir kaç asırlık ağaçlar. Ve yerine dikilecek fidanlar önümüzdeki yüzyıllar boyunca ormanı eski niteliğine kavuşturamayacak. Bu zararları telafi etme konusunda çok ucuz bir yol… Yeni fidanlar, ağaçlandırma çalışmalarıyla bölgenin gözlere yeşil görünmesi sağlanabilir. Ama bu yapılanın bir felaket olduğu gerçeğini değiştirmez…
Kaz Dağları’nda oluşan kıyım ne kadar sürede düzelir?
Biz Almanya’daki kömür madenciliği dolaysıyla yeniden ağaçlandırma çabalarını iyi biliyoruz. Bir ormanın yeniden oluşumu en az 500 yıl sürer, ki başarı garantisi yok… Oysa şu anda iklim değişikliği, erozyon gibi akut ve çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız ve 500 yıl bekleyecek vaktimiz yok. En iyi çözüm ormanların korunmasıdır.