Salmanoğlu, 60 yıllık mücadele ile ödettiği bedelleri tanıklığıyla anlattığı kitabında, o dönem yaşanan olayların ve kişilerin siyasi mücadeledeki önemine anlattı.
Türkiye’de solu, 1960 ihtilali sonrasında dinlenmeye başlandı
Kentte faaliyet gösteren Ayna İskenderun Kültür Derneği ve Evimiz İskenderun Süpürge Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen Geleneksel Çarşamba Sohbetinin konuğu olan Salmanoğlu, Sosyal Tarih Yayınları’ndan çıkan ve yakın siyasi tarihi kaleme aldığı Kısa Dalga Hatıralar kitabının, 1940 kuşağı diye nitelenen kuşağı, bunlar arasında yer alan Antakyalı şair Süleyman Okay’ı ve birçok kişiyi anlattığını ifade etti.
1960 ihtilali sonrasında Türkiye’de sol kelimesinin dinlemeye başlandığını liseyi mecburiyetten terk eden Antakyalı Yalçın ustanın yönlendirmesiyle sola yönelik eğiliminin başladığını anlatan Salmanoğlu, “O süreçte kendimizi yetiştirmek üzere zaman zaman kitap okumaya başladık. Süleyman Okay o zamanlar şiirle sanatla ilgileniyordu. Liseli grup olarak onun içinde bir topluluk haline gelmiştik. O dönemde ben ve arkadaşlarım ‘umut hammalıydık’. Bu süreç Türkiye İşçi Partisi’nin kurulması ile TİP’in basında yer almasıyla, benden önce İstanbul’a okumaya giden arkadaşlarımın Türkiye İşçi Partisine katılmaları ve yaz aylarında TİP’ ten söz etmeleri üzerine, 1965’te tanıdığım abilerimden Ali Göçmen’le, hem parti örgütlenmesi sağlandı. O dönemde TİP 1 milletvekili çıkardı” diye konuştu.
Kitabında neler var?
Zorluklarla Antakya Lisesinde okumaya çalıştıklarını anlatan ve o yıllarda İskenderun dışındaki ildeki tek lisenin Antakya Lisesi olduğunu belirten Salmanoğlu, ortaokulu Altınözü’nde, liseyi Antakyada okuduğunu söyledi. O yıllarda etkilendiği arkadaşları olduğunu ve bunlar arasında bulunan smet Çeken’in karşı görüşteki kişiler tarafından kurşunlanarak öldürüldüğünü belirten Salmanoğlu, “O yıllar 12 Mart’a doğru bir gidiş. Kırıkhan olayları var. Antakya. Hatay ve çevresi Türkiye sol tarihinde önemli bir yeri olan çok önemli aydınlar çıkarmış. TİP’in başına Mehmet Ali Aybar’ı, sendikacılara öneren Antakyalı Kemal Sülker’dir. ‘Başımıza bir aydın grubu gelmezse bu partiyi tek başınıza yürütemezsiniz’ diyorlar. O zaman Aybar’ı öneriyor ve genel başkan oluyor. 1965-1971 arası üniversiteler, dünyada ve Türkiyede çok hareketli süreci yaşıyor. Vietnam Savaşı, Latin Amerika’daki gerilla savaşları vs. Türkiye sonunun üzerinde bir etki bıraktı. Türkiye solu nicel bir birikime ulaştı ama ne yazık ki 1970’e doğru kendi içindeki ayrılıklar, yaşadı. Kitabımda bu ayrılıklar üzerinde de durdum. Yani kitabım aklıma gelen anılardan çok bir sürü belgeye dayalı. 1970, 12 Mart sürecinde kimimiz kaçtı, kimimiz cezaevine düştü, kimimiz öldü, öldürüldü, asıldı” diye konuştu. Mehmet Salmanoğlu, “Kısa Dalga Hatıralar” adlı kitabında Ecevit’in CHP’nin başına getirilmesi, 12 Mart muhtarısına karşı çıkması, Nihat Erim’in Başbakanlığı süreci, İsmet İnönü’nün “Ortanın solundayım” şiarını, statükonun içinde kalan CHP’ye etkisini, Ecevit’in yükselişini de anlattığını belirtti.