Yazdı
KÖMEÇ SATAN TÜRKİYE
Yağmurlar başlayınca , otlar da yeşermeye başladı . Bu hafta pazarda yeşillik türleri çoğalmıştı . Ben her hafta kurulan Pazara giderim . Pazarda çok değişik otlar bulmak mümkün . Aynı zamanda yakın köylerden getirilen yoğurt ve peynir de tazecik oluyor . Bu hafta yine Pazara gitmek için arkadaşımı arayarak hazırlandım . Pazar yakın mesafede olunca Pazar arabası ile gidiyorum . Arkadaşım da gelmişti . Yola koyulduk . Pazarın girişindeki balıkçılara uğradık ilk önce . Balıklar çok güzel ve taze idi . Ben 2 kg gümüş balığı tarttırarak:
– Ben Pazar dönüşü alacağım . O vakte kadar temizleyin dedim . Ve balıkları sayarak poşete de isim yazdım . Adam:
– Hocam çok tedbirlisin dedi .
Oradaki başka bir balıkçı: “ Öğretmenim benim ben Hilmi . Ben kollar bakarım tezgah bizim!“ diyerek geldi ve elimi öptü . Birden bire anımsayamadım . Sanırım biraz bön bakmışım ki !
– Öğretmenim Esentepe İlkokulunda okutmuştun beni . Ben mister Spak dedi . İkimiz de birden güldük . O yıllarda tv’de uzaya gidilen bir dizi vardı . Oradaki uzay aracının Kaptanının adı Mister Spak idi . Kulaklar kepçe şeklinde idi . Benim bu Öğrencimi de kulakları kepçe olduğundan arkadaşları ona Mister Spak diyordu . Biraz hoş beşten sonra ben ve arkadaşım nihayet pazara girdik . Korona falan dememiş insanlar aç kalınacak değil ya ! Maskesini takan pazarda idi .
Biz de maskeli olarak gelmiştik tabii . Önce peynir ve çökelek , tereyağ satan yere doğru yürüdük . Ben hem Hatay peyniri , hem de Malatya peyniri aldım. . Tereyağı da alalım diye bakınıyorduk ki biri Türkiye kele Türkiye diye seslendi . Bizim durduğumuz yere yakın duran bir kadın
– De hele kele Fatima ! dedi
– Kız bak bu adam tereyağ diyor al gel varsa !
– Niye gelirmişim ? O gelsin kele !
Ben ve Arkadaşım birbirimize bakakaldık . Kadının adı demek ki TÜRKİYE imiş . O tarafa yürüdük . Tereyağını sorduk ! Kadın:
– Tereyağım da tuzlu yoğurdum da. Çok güzel dedi . Bakın yoğurt da var .
Biz:
– Tamam bakalım diyerek , bize uzatılan yoğurt ve tereyağına yakından bakıp fiyatını sorduk .
Baktık Fiat iyi, aldık . Fakat ben merakla
– Pardon adınız gerçekten TÜRKİYE mi dedim ?
– Hee ! Benim adım Türkiye . Benim olduğu gibi Amik ovasında her beş kızın üçünün adı da TÜRKİYE dedi . Ben:
– Niye bu ismi koymuşlar ki kızlara dedim ?
– Hee onu bir deyim sana, dedi .
Allah rahmet eylesin MUSTAFA KEMAL bizlerin vatandan ayrı kalmasına razı olmamış .Ve hasta olmasına bile bakmadan o hali ile askerleri ile gelerek “ Antekeyi” Türkiye sınırlarına katmış . İşte 15 TEMMUZ BAYRAMI yapıyoruz ya onun için . Sınırdaki ayız biz yani HATAY!
Sonra bize dönerek size bir şey daha deyim, akılları sıra Suriyeliler Hatay’ı alacaklarmış . Buna çok güldüm çok !
Ben:
– Niye güldün TÜRKİYE ! deyince .
– Kele kız biz onları hem istemiyoruz , hemi de sıkar vallahi . Sen bu ovada hangi kapıyı çalsan karşında bir TÜRKİYE ve bir TÜRKAY çıkar . O meclistekiler ancak buradaki vatana ihanet edenleri alırlar . Ve de kös kös orada kalırlar .
Biz onlara kucak açtık . Savaşacak adamları olsa bize sığınmazlardı .
Ben ve arkadaşım bu düşünce karşısında saygı duyduk . Biz gerçekten kadınlı erkekli VATAN için can verecek durumda idik .
TÜRKİYE bacımıza teşekkür ederek ayrılacaktık ki , yardeki bir torbanın içindeki otlara takıldı gözüm .
– Türkiye! Bacım torbadaki otlar da satlık mı dedim .
– Hee yaa ! Bak gavur pancarı ve kömeç var . Aha şu da soğukluk .
Ben:
– Hepsinden alayım dedim .
-Tamam vereyim rahat rahat yeyin İnan olsun temiz yerlerden topladım . Bize hem fazla fazla hem de ucuz sayarak yolculadı .
Yol boyunca arkadaşımla bu ülke Atatürk’ün dediği gibi “ hep payidar “ kalacak diyerek, konuşarak geldik .
Zaten hep düşünürdüm . Bu ülkede yaşayan kadın erkek SEVDALI YURDUNA ..
Seni seviyoruz TÜRKİYEM !
Hoşça kalın sağlıkla kalın !