Depremin ardından 16 ay geçmiş olmasına rağmen 21 metre karelik konteynerlarda eğitim görmeye çalışan Samandağ‘a bağlı, binası orta hasarlı olan çanakoluk huzurlu ilk-ortaokulu öğrenci ve velileri, “konteynerlarda eğitim istemiyoruz; çevre şehircilik bakanının orta hasarlı binalar yıkılmalı dediği halde okul binaları için güçlendirme kararıyla birlikte endişeleyiz” demek için köy içinde bulunan kardeşlik parkında basın açıklaması gerçekleştirildi.
Basın açıklamasını Huzurlu mahallesi sakini aynı zamanda Hatay Depremzede Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Selma Kara okudu.
“Depremin üzerinden 16 ay geçmiş olmasına rağmen Hatay halkı olarak birçok sorunla mücadele etmeye devam ediyoruz. Barınmadan suya, elektrikten sağlığa kadar her alandaki ihtiyaçlarımız güncelliğini koruyor. Koşullarımız iyileştirilmiyor ve yaşamlarımızı sorunlarla boğuşarak tüketiyoruz. Devam eden sorunlarımızdan biri de eğitim.
6 Şubat ve akabindeki depremlerde bazı okullar yıkıldı, bazıları hasar gördü.. Hasar görmeyen okulların bir kısmı ise kamu kurumlarınca kullanılmakta. Bu okulların öğrencileri ya başka okullarda ya da kontaynerda ikili eğitime devam ediyor. Bir senelik eğitim öğretim sürecinin sonuna gelmişken okullarımız için de söz söylemek istiyoruz.
Çanakoluk Huzurlu İlk-Orta Okulu binamız orta hasarlı olduğu için çocuklarımız aylardır konteynerlarda eğitim görüyor. İlk zamanlarda güçlendirme mi yıkım mı olacak diye yetkililerden bir netlik istememize ve konteynerlarda eğitimin çocuklarımızın geleceğini olumsuz etkileyeceğine dair yaptığımız tüm uyarılara rağmen yetkililer kulaklarını kapatmış ve öğrencilerimizi büyük bir geleceksizliğe terk etmişlerdir. Çocuklarımızın geleceksiz bırakılmasını kabul etmiyor, geleceklerinden aldıklarınızla, çaldıklarınızla öğrencilerimize borcunuz olduğunu burdan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Çocuklarımız merkezi ve ortak sınavlara konteynerlarda hazırlanıyor, yaşadıkları büyük kaygıyı 21 metrekareye sığdıramıyor, şartlardan ötürü daha da kaygılanıyor. Konteynerlarda ses ve ısı yalıtımı da yok. Ders esnasında sınıfların sesi birbirine karışıyor. Elektrik sorunu yoğun çabalarımız sonucunda üç dönem sonunda zar zor o da kısmen çözüldü. Çocuklarımız kış aylarında ya sabah karanlığında okuldaydı ya akşam karanlığında. O zamana kadar karanlık ve buz gibi sınıflarda ders işlendi, şimdi kavurucu sıcaklarda işleniyor.
Duyun, görün ve bilin istiyoruz; Bu koşulları çocuklarımız ve öğretmenlerimiz birlikte yaşadı, biz veliler ise çaresizce çocuklarımızın geleceksizliğine bakıyorduk.
Aylar boyunca güçlendirme mi yapılacak yoksa yıkılıp yeniden mi inşa edilecek sorusu mahallenin sokaklarında dolaştı durdu. Bu süre zarfında uzun aralıklarla 2 defa analiz yapıldı yine de okul binasıyla ilgili güçlendirme kararı henüz çıktı.
Yetkililere soruyoruz;
Yapılan bina analizi ve zemin etüdü sonuçlarını neden kimse bilmiyor?
Okul binası en az 20 yaşında ve 2 katlı olacak şekilde inşa edilmiş sonrasında üzerine 2 kat daha eklenmiş. Binanın 2 kata göre mi 4 kata göre mi temellendirildiğini bilmiyoruz.
Bu soru işaretleriyle binayı güçlendirseniz de çocuklarımızın bu binaya girmesini nasıl rahatlıkla kabullenebileceğiz?
Sizler, böylesi bir felaketi yaşayıp çocuklarınızın bu koşullarda eğitim görmesine razı olur muydunuz? Üstelik Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Orta hasarlı bina yorulmuş bina demektir. Bunlar ne kadar uğraşırsanız uğraşın, birçok masraf etmenize rağmen birazcık güçlendirseniz de yarın bir gün tehlikeye açık bina demektir. Buna ek olarak Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Vedat Gürgen de “Bir mühendis olarak söylüyorum :orta hasarlı bütün binalar yıkılmalıdır” demişken.
Bina analizini yapan da güçlendirme kararı veren de “orta hasarlı binaları güçlendirmeyin,yıkın”diyen de aynı bakanlık; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı!
Tüm bu çelişkiler sarmalında Hatay’da 100’ü aşkın orta hasarlı okul binasının büyük çoğunluğunun güçlendirileceği söylenmiştir.
Soruyoruz; güvenli olmadığını söylediğiniz binaları yıkmayıp güçlendirme kararı almanızın nedeni maliyetten kaçınmak mı ?
Çocuklarımızı mahkum ettiğiniz bu eşitsizlikleri görüyor ve kabul etmiyoruz.
Okul binamıza dair bilgi almak istediğimizde karşımızda bir muhatap dahi bulamıyoruz. Herkes bir üst makamı işaret ederek “ona sordum o bile bilmiyor”diyor. Kim biliyor peki? Biz ne zaman bileceğiz ?
Çocuklarımızı terk ettiğiniz bu haksız yarışı, bizleri terk ettiğiniz bu kaygılı yaşamı reddediyoruz. Okulumuzla ilgili netleşme sağlanmasını istiyoruz. Bir dönem daha bu koşullara tahammülümüz yok.
Biz başta Çanakoluk Huzurlu İlk-Ortaokulu olmak üzere tüm orta hasarlı okul binaları için;
Bakanlığın orta hasarlı binaların yıkılması gerektiğine dair verdiği demeçler, rezerv alanlardaki halkı ikna etmek için kullandığımız bir yöntem miydi? Değilse ve gerçekten yıkılması gerektiğini düşünüyorsanız nasıl oluyor da çocuklarımızı güvenli olmayan binalara sokmaya rıza gösteriyorsunuz?
Çelişkilerinizin üstünü kapatmaya yeltenip yine de güçlendirmeye devam edecekseniz de şimdiye kadar yapılan tüm analiz ve zemin etüdü sonuçlarının halkla paylaşılmasını ve sürecin tümüyle şeffaf yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz.Güçlendirme ihalesinin yapılıp yapılmadığını ve sürece ne zaman başlanacağını dahi bilmiyoruz.
Yıkılmalı dediğiniz halde güçlendirme kararı verdiğiniz okul binamız, görünen o ki güçlendirmeye şimdi başlansa da Eylül ayına yetişemeyecek. İlk uyardığımız vakitlerde bina yıkılıp yeniden inşaya başlansaydı çocuklarımız eylül ayında güvenli bir okul binasında eğitim görmeye başalayabilecekti.
Konumuz çocuklarımız ve eğitim.. yetkililerin kaygılarımızı gidermekle sorumlu olduğunu ve acilen bu sorulara cevap vermek zorunda olduğunu kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Bizler bıktık ve önümüzdeki Eylül ayında, konteynerlarda değil güvenli okul binalarında eğitim görmek istiyoruz. Çocuklarımızın geleceğine, eğitim hakkına, sağlıklı ve güvenli eğitim ortamının sağlanmasına yönelik bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Basın açıklaması sonrası mahallelilerden veli Gülay Kara ve Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş söz aldı.